TİP Genel Lideri Erkan Baş, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilgi olarak, “Doğru olan birinci çeşitte bütün muhalefetin oyunu alabilecek, toplumun en geniş bölümlerinin oyunu alabilecek bir ismin belirlenmesidir” dedi. Baş, “Herkesin içine sinen bir adayda ortaklaşılmasıyla Erdoğan hayatının en büyük hezimetini yaşayabilir” değerlendirmesini yaptı.
Baş, Halk TV ekranlarında İsmail Küçükkaya’nın konuğu oldu. Programın başında, 24 Eylül Cumartesi günü Emek ve Özgürlük İttifakı’nın İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği halk buluşmasında yaptığı konuşmada “hayal edelim” davetinde bulunmasına ait konuşan Erkan Baş, “Üniversiteden atılmadan evvel öğrencilerimle sık sık sohbet ederdim. Öğrencilerime birinci olarak ‘hayaliniz ne’ diye sorardım. Zira fakat hayal edersek geleceği inşa edebiliriz. Umutlarımızın gerçekleştiğini hayal edelim” diye konuştu.
Baş şöyle devam etti:
“Üniversite 4’üncü sınıf öğrencilerine ‘hayaliniz ne?’ diye sorduğumda şu karşılığı alıyordum: iş, eş, araba… ‘Böyle hayal mi olur çocuklar?’ diyordum. Ben ilkokuldayken Gagarin olmayı, uzaya gitmeyi hayal ediyordum. Hayal dediğiniz şey böyledir. Bu iktidarın yarattığı en büyük yıkım; insanlarımızın hayal kurma gücünü ellerinden aldı. O kadar gündelik koşturmacayla uğraşıyoruz ki… Aslında biz tahminen de yaşamıyoruz, hayat bu değil. Ömür nefes alıp vermekten ibaret değil. Mesken kirası, doğal gaz, elektrik faturası ödeyeceksin, günde 12 saat çalışacaksın, kazandığın parayla da çocuğunu okutmaya çalışacaksın… Biz çalışmak için yaşıyoruz. Birileri bizim üzerimizden kâr elde etsin diye yaşıyoruz.”
“Toplum olarak kurtulacağız”
İsmail Küçükkaya’nın “Erkan Baş’ın bugünkü hayali nedir?” sorusuna cevap veren Baş, devamında şu tabirleri kullandı:
“Ben hakikaten ferdi kurtuluşa inanmıyorum. Toplum olarak kurtulacağız. Hoş bir ülkemiz olacak. Hoş bir dünyamız olacak. Ben o hoş dünyaya katkı yapmış olmanın iç huzuruyla olacağım. Ben bugün roman yazmayı hayal ediyorum. Memleket şu felaketi atlatsın…
Ben Tayyip Erdoğan Belediye Lideri olduğu periyotta lisedeydim. AKP iktidara geldiğinde üniversite öğrencisiydim ve bütün hayatımı mahvettiler. Bütün hayatım zorbalıkla çabayla geçti. Artık diyorum ki: Kızım benim yaşadıklarımı yaşamasın. Geleceğe umutla baksın.”
“Karşı karşıya kaldığımız şey yalnızca seçim değil”
“Karşı karşıya kaldığımız bir seçim değil yalnızca. Biz Türkiye’nin önümüzdeki süreçte nasıl şekilleneceğini tekrar tartışıyoruz. Temel olarak başta gençler, bayanlar, Kürtler, Aleviler fakat en genel kimlik olarak Türkiye halkları bu iktidardan bir an evvel kurtulmak istiyorlar lakin ülkede hâkim bir siyaset nizamı var. Tek adam rejimi eleştirisi yapmak kolay, herkes bunun berbat olduğunu biliyor fakat siyasi partilerde de tek adam rejimi var. Bunu tüm siyasi partiler için söylüyorum. Bu tertip bozuk bir sistem. Örneğin bir kişinin iki dudağından çıkan her şeyin kanun olmasına itiraz ediyoruz fakat bu 6 kişi yahut 16 kişi olunca kâfi olacak mı? Maksadımız milyonlarca insanın siyasette kelam sahibi olacağı bir siyasi anlayış yaratmak.
Karşı karşıya kaldığımız bir seçim değil yalnızca. Biz Türkiye’nin önümüzdeki süreçte nasıl şekilleneceğini yine tartışıyoruz. Evet son 20 yıldır Türkiye tarihin en karanlık devirlerini yaşıyor lakin Türkiye niçin buraya geldi? Nasıl oldu da 1920’lerden 2000’lere gelirken Türkiye’de tarihin en karanlık devri doğdu? 1920’lerden bu yana memlekette halkın gerçek temsilcilerinin siyasette yer bulamadıklarını ve hükümranlar tarafından dışarıya itildiğini görüyoruz. Bizim ülkemizde hükümranlar halkın siyasete iştirakini engelleyerek tarikatlar eliyle, cemaatler eliyle, bilhassa ABD emperyalizminin yönlendirmesiyle Türkiye’de sağcı iktidarları var ettiler. Ve geldiğimiz yer felaket!
“Erdoğan palavra söylüyor”
Türkiye’de 7 milyona yakın gencin birinci sefer oy kullanacağına dikkat çeken Baş, “Erdoğan bu arkadaşlarımızın oyunu almak istiyor. Onlara yönelik toplumsal medya kampanyası düzenlemişler, Tayyip Erdoğan görüntüde ‘Bizden evvel seçme yaşı 30’du, biz onu 25’e indirdik, sonra 18’ indirdik’ falan diyor. İnanamadım ben buna. Ben 1979 doğumluyum, Tayyip Erdoğan gelmeden evvel oy kullanmıştım. Çok basit… Gençlere sesleniyor fakat onlara bir hayal bile sunamıyor. Bariz bir halde palavra söylüyorlar. Söylediklerinin hiçbiri yanlışsız değil. Nizam siyasetçilerinin yaptığı en büyük kusur gençlere tatlı gözükmeye çalışıyorlar ve dalga konusu oluyorlar. Bu memleketin gençleri kandırılacak çocuklar değiller. Olgun, memleketin geleceğine dair dert duyan, siyasette kendilerine bir yer arayan pozisyonları var. Bu türlü ucuz numaralarla gençleri kandıramazsınız.
Adaylık tartışmaları
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti üyelerine yönelik yaptığı “Benimle misiniz?” davetini da kıymetlendiren Erkan Baş, “Partisinin içine dönük söylediği sözlerle ilgili benim yorum yapmam hakikat olmaz. Biz 6’lı Masa’nın iç tartışmalarına dair kelam söylemeyi gerçek bulmuyoruz. Ancak sorun memleket sorununa geldiği takdirde halimiz açık. Başından bu yana birebir şeyi söylüyoruz; Türkiye bu rejimden kurtulmalı. Bizim bir numaralı vazifemiz ve sorumluluğumuz bu. Bu bahiste üzerimize düşen her şeyi yaptık ve bundan sonra da yapmaya hazırız” niyetini lisana getirdi.
Baş, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı tartışmalarına ait şunları söyledi:
“Biz bu bahiste şu anda bekleme halindeyiz. İki temel problem var: Biri temel biri adap. Temel açısından baktığımızda siz nasıl bir ülke vadediyorsunuz, amaçlarınız ne? Önümüze Millet İttifakı’nın ya da 6’lı Masa’nın vaatleri gelecek ve bakacağız. Açıklarlarsa biz tartışmak isteriz.
Türkiye Emekçi Partisi ismine söylüyorum; biz yanlışsız olanın ortak aday olması gerektiğini düşünüyoruz. İkinci cinste oy verebileceğimiz adaya birinci cinste neden oy vermeyelim. Yanlışsız olan birinci cinste bütün muhalefetin oyunu alabilecek, toplumun en geniş kesitlerinin oyunu alabilecek bir ismin belirlenmesidir.
Geçen seçimden bir tecrübemiz var bizim. Tayyip Erdoğan’ın karşısına muhalefet çok fazla aday çıkardığında şunu kabul etmiş oluyoruz: İkinci cinse kalındığında Tayyip Erdoğan’ın karşısında olan ismi destekleyeceğiz fakat seçim sürecinde iktidarla gayret bir kenara bırakılıyor, muhalefet kendi içinde ikinci çeşide kim kalacak yarışı yapıyor. Bu denendi ve başarısız olundu. İkinci tıpta oy verebileceğimiz bireye birinci çeşitte da oy verebiliriz.
Usul açısından da ihtarda bulunmak istiyorum. Biz tek adamın belirlenmesine karşıyız. Lakin Millet İttifakı da daima ‘6 genel lider belirleyecek’ diyor. Bu hakikat bir tavır değil. Bugünden sendikalara, demokratik kitle örgütlerine gidin, kendiniz dışında bütün siyasi partilerle görüşün. Görüşmekten ne kaybederler? Herkesin içine sinen bir adayda ortaklaşılmasıyla Tayyip Erdoğan hayatının en büyük mağlubiyetini yaşayabilir.”
“Yoksul mahallelerinde gençler uyuşturucuya sürükleniyor”
“Yoksul mahallelerinde gençler uyuşturucuya sürükleniyor. Yanlış ancak şuurlu devlet siyasetleriyle gençlerin hayatları çürütülüyor. Çocuklar tarikatlara, cemaatlere mecbur bırakılıyor. Enes Kara diye bir kardeşimiz Elazığ’da hayatına kıydı… Bana Türkiye’nin her yerinden ‘üniversiteyi kazandık, yurt yok. Ne yapacağız?’ iletileri geliyor. Bunların hepsi şuurlu iktidar siyaseti.
15 Temmuz’dan sonra FETÖ’nün okullarına ve yurtlarına el konuldu. Bunların kıymetli bir kısmı de kendilerine yakın vakıflara devredildi. Madem el konuldu bunlara devlet işletsin. Okulların büyük bir kısmı imam hatiplere dönüştürüldü. Veliler çocuklarını imam hatiplere göndermek istemiyor lakin o tarafa iteleniyorlar.
Gençlerimizi spora yönlendirsek hem makûs alışkanlıklardan uzak kalırlar hem sağlıklı olurlar hem de sağlıklı jenerasyonlar yetiştiririz.”
