Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sera gazı emisyonlarında tarihî sorumluluğu neredeyse bulunmayan Türkiye, global iklim rejiminde adil bir pozisyonda değerlendirilmedir. Bu kapsamda benzeri ekonomik düzeydeki ülkelerle eşit koşullarda olmak kaydıyla global iklim aksiyonuna katlı sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İklim Önderler Tepesi Programı’na katıldı.
İklim değişikliğinin yalnızca dünyayı en fazla kirleten muhakkak başlı devletleri değil, Afrika kıtası başta olmak üzere tüm insanlığını etkilediğini belirten Erdoğan, “Türkiye olarak biz de bu aksiliklerden etkilenenler ortasındayız. İklim değişikliğinin tesirlerini azaltmak gayesiyle ağır efor harcıyoruz. Ülkemizin orman alanını ve ağaç servetini çoğaltmak, biyolojik çeşitliliği geliştirmek ve çevreyi korumak için önemli yatırımlar yapıyoruz” dedi.
Son 18 yılda toplam 5,1 milyar fidanın toprakla buluşturularak orman varlığının 20, 8 milyon hektardan 23 milyon hektara çıkarıldığını kaydeden Erdoğan, “İklim değişikliği ile çabada yol haritamızı teşkil eden Ulusal İklim Değişikliği Strateji ve Hareket Planı ile İklim Değişikliği Ahenk Strateji ve Hareket Planını 2030 ve 2050 maksatları doğrultusunda güncelliyoruz. 2015 yılında sunduğumuz ulusal katkı beyanı çerçevesinde 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarında yüzde 21’e varan azalma bekliyoruz. Katkı beyanımıza nazaran 2012 – 2030 yılları ortasında bir milyar 920 milyon ton sera gazı emisyonu engellenecektir. Türkiye bugün, yenilenebilir güçte bölgesinde başkan ülke pozisyonundadır. Hali hazırda elektrik konseyi gücümüzde yenilenebilir güç kaynaklarının hissesi yüzde 52,3’tür bu oranla Avrupa’da 6., dünyada 13. sırada yer alıyoruz. Hidroelektrik santrali şurası gücünde ise Avrupa’da 2., dünyada 9. sıradayız. Elektrik üretimimizi 2030 yılına kadara güneş gücünden 10 gigavat rüzgar gücünden 16 gigavat kapasitesine çıkaracağız” diye konuştu.
Covid -19 salgını sonrası toparlanma sürecinin merkezinde yer alan yeşil dönüşüm konusunda gerekli adımların atıldığını belirten Erdoğan, “Sanayi kesiminin yeşil dönüşümü mart ayında açıkladığım iktisat ıslahat paketinde öncelik verilen ögelerden birisidir. Bu türlü bir dönüşüm elbet yatırım ve finansman muhtaçlığını doğuruyor. Dünyada hiçbir hükümet yahut iş kolunun bu büyüklükteki bir dönüşümü tek başına gerçekleştirmeyeceği aşikardır. Hasebiyle yeşil dönüşüm başta olmak üzere öteki alanlarda global seviyede stratejik işbirliğinin oluşturulması büyük değer arz ediyor. Bu bahiste lider Biden’ın eforlarını takdirle karşılıyoruz. Global bir gayret olan iklim değişikliğinde ülkeler maalesef eşit pozisyona sahip değildir” dedi.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ortasında yük paylaşımın adil bir formda yapılmasının iklim değişikliği ile çabayı güçlendireceğini belirten Erdoğan, “2030’a giden süreçte ortak ancak farklılaştırılmış problemler ve göreli kabiliyetler prensibi temelinde adil bir çerçeve sağlanması zorunludur. Sera gazı emisyonlarında tarihî sorumluluğu neredeyse bulunmayan Türkiye, global iklim rejiminde adil bir pozisyonda değerlendirilmedir. Bu kapsamda misal ekonomik düzeydeki ülkelerle eşit kaidelerde olmak kaydıyla global iklim aksiyonuna katlı sunmaya devam edeceğiz” formunda konuştu. – ANKARA
Kaynak: İhlas Haber Ajansı
