Sakatlığı nedeniyle 1.5 yıl minderden uzak kaldıktan sonra Polonya’nın başkenti Varşova’da devam eden Avrupa Güneş Şampiyonası ile mükemmel bir geri dönüş yapan ve altın madalyayı boynuna takan milli güreşçi Taha Akgül, TRT SPOR’a özel açıklamalarda bulundu.
‘Spor Stüdyosu’ programında İbrahim Kırkayak ve Hünkar Mutlu’nın sorularını yanıtlayan milli güreşçi şu açıklamalarda bulundu.
“Çok ciddi bir sakatlık geçirmiştim. 2020’de olimpiyatlar yapılsaydı güreşemeyecektim. Tarihte olimpiyatlar ilk kez ertelendi o da benim sakatlığıma denk geldi. Yaradana ne kadar şükretsem az. Şampiyon olabilecek kapasitem varken güreşemeyecektim.”
Yaklaşık 1.5 yıldır sakatlığı nedeniyle hiçbir maça çıkmadığını belirten Taha, “1.5 yılda ne yurt içinde ne yurt dışında hiçbir maça çıkmadım. Son Dünya Şampiyonası’nda en ezeli rakibime kaybetmiştim. Burda da ilk turda eşleştik ve erken final oldu. Onu ilk turda rahat yenip eleyince özgüven geldi ve rakiplerime de gözdağı verdim. Ondan sonraki eşleştiğim isimler de çok başarılı olimpiyat kotası almış kişilerdi. Çok şükür onları da geçerek 8. Avrupa şampiyonluğumu kazandım ve rekorumu geliştirdim.” dedi.
Hedefim 2. kez olimpiyat altını
“Güreşi bırakana kadar zirvede kalmayı istiyorum. Bunun için çabalayacağım. Hedefim 2-2.5 ay iyi çalışıp, her şeyden uzaklaşıp olimpiyatlara hazırlanarak 2. kez altın madalyayı ülkeme getirmek.”
“Stresten şampiyonalarda kilo veriyorum”
Müsabakalar öncesi çok fazla stres yaşadıklarını belirten Taha, “Serbest güreşte 8’in üstünde şampiyonluk yakalayan sporcu 2-3 kişidir maksimum. Grekoromende Rıza’nın, serbest stilde de benim başardıklarım dünya güreşinde takdir gören işler. Final müsabakası 6 dakika ama ben finale kalana kadar 3 ciddi müsabaka yaptım aynı gün içinde. Rakiplerimiz bizle güreşirken ekstra motivasyonla geliyorlar. Kaybedecek bir şeyleri yok ama bizim kaybedecek çok şeyimiz var. Bu yüzden müsabakalara 120 kiloyla gelip stresten 117-118 kiloyla dönüyorum.” dedi.
Şampiyonun serüveni
Babasının eski güreşçi, abisinin de güreş antrenörü olduğunu belirten Taha, “Güreşe başladığım Sivas’ta küçük yaşlarda katıldığım turnuvalarda madalya alamadım. Babam da pek başarılı bir güreşçi olmadığı için annem okul hayatına yönelmemi istedi. Ben de derslerimde çok başarılı bir öğrenciydim ve sözelde Türkiye’de dereceye girdim. İzmir’de Türkçe öğretmenliğini kazandım ve güreşe ara verdim. Orada bir kulübün sporculara maaş verdiklerini duydum ve bana da maaş bağlarlar diye oraya gittim 2.5 sene sonra tekrar güreşe başladım. Sonra da beni bugünlere getiren hocalarımla tanıştım ve ilk madalyamı orada aldıktan sonra çok şükür devamı geldi.” ifadelerini kullandı.
Güreşi bıraktıktan sonra sporun içinde kalıp yönetici olarak hizmet vermeye devam etmek istediğini söyleyen Taha sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Tokyo’da 2. altın madalyayı almak çok büyük bir başarı olur benim için. Bu yüzden şu 2 ay kendimi tüm dünyaya kapatıp çalışacağım. Milletimizden isteğim mübarek ramazan ayında bize dua etsinler. Ülkemizin gücünü göstermemiz gerekiyor, inşallah bol bol dualarını bekliyoruz.”
