Otomotiv Yöneticileri Derneği (ODD) Lideri ve Toyota Türkiye’nin CEO’su Ali Haydar Bozkurt, meskenden çalışma prosedürüyle İstanbul nüfusunun 3-4 milyon azalacağı teklifinde bulundu.
Ali Haydar Bozkurt, Linkedin’den kaleme aldığı “Uzaktan çalışma modeli fırsat olabilir mi?” başlıklı yazısında, bu uygulamanın İstanbul’u her manada rahatlatacağını savundu.
Devletin ve şirketlerin bireylerin öbür kentlerden çalışması için teşvik paketleri sunması gerektiğini de lisana getiren Bozkurt, yazısında, şu tabirleri kullandı:
“Türkiye’nin temel meselelerinden bir tanesi olan, ekonomik yoğunluğun yüklü olarak Istanbul’da toplanması sonucunda, yaklaşık 20 milyona dayanan nüfusu ile artık İstanbul’un bu yükü kaldıramadığı aşikardır. Sağlıklı bir eko-coğrafya için, Anadolu’da en az beş altı tane “İstanbul” yaratılmasına muhtaçlık olduğu goruluyor. Sanki, birçok firmada başlatılan uzaktan çalışma modeli bu manada bir katkı sağlar mı?
Tamamen uzaktan çalışma ile yönetilebilecek durumlarda çalışanların, Anadolu’nun farklı kentlerinden çalışması teşvik edilse, İstanbul’un keşmekeşinden uzaklaşmayı hayal edenlere bir tahlil olur mu? Örneğin; Vakit içerisinde yaklaşık 1 milyon beyaz yakalı bu modele geçse ve yaşamak istedikleri öbür kentlere yerleşse, aileleriyle birlikte ortalama 3-4 milyon kişilik bir nüfus azalması kelam konusu olabilecektir. Bu durumun bir yandan İstanbul’u her manada rahatlatacağını, yandan bu şahısların İstanbul’da elde ettikleri yararla Anadolu’da nispeten refah düzeylerinin yükseleceğini, tıpkı vakitte gittikleri kentlerin iktisadına de bir katkı yaratacaklarını, daha sakin kentlerde yaşamanın bir çok farklı avantajını da düşünecek olursak, bu fikir, üzerinde baş yormaya paha görünmekte. Lakin bunun olabilmesi için, uygun tabanın ve düzenlemelerin de hazırlanması gerekmektedir. Devletin, bu programı teşvik etmesi, iş kanununda gerekli düzenlemeleri yapması, bu programa dahil olanların vergi ve SGK yükünü düşürerek (örneğin, birinci 5 yıl olabilir), hem bireyleri hem firmaları buna teşvik etmesi, bu programı cazip hale getirmesi düşünülebilir. Bu sayede, “imkanım olsa İstanbul’dan giderim” diyen birçok bireye cazip gelecek bir program oluşturulabilir tahminen de.
Elbetteki firmaların da bu bahiste samimi ve adil davranması bir diğer gerekli ve de kıymetli konu olarak akla gelmekte; öbür kentlere taşınan çalışanların fiyatlarında ve yan haklarında, bu durumu fırsat bilerek/gerekçe göstererek, konumun fiyat ve yan haklar paketlerinde en kucuk bir azalma olmamasına da itina gösterilmelidir. Sanki farklı çalışma modellerinin uygulanmaya başlandığı böylesi bir devir, bu üzere projeleri tartışmak için yanlışsız vakit olabilir mi?”
Otomotiv Yöneticileri Derneği (ODD) Lideri ve Toyota Türkiye’nin CEO’su Ali Haydar Bozkurt, meskenden çalışma prosedürüyle İstanbul nüfusunun 3-4 milyon azalacağı teklifinde bulundu.
Ali Haydar Bozkurt, Linkedin’den kaleme aldığı “Uzaktan çalışma modeli fırsat olabilir mi?” başlıklı yazısında, bu uygulamanın İstanbul’u her manada rahatlatacağını savundu.
Devletin ve şirketlerin bireylerin öbür kentlerden çalışması için teşvik paketleri sunması gerektiğini de lisana getiren Bozkurt, yazısında, şu tabirleri kullandı:
“Türkiye’nin temel meselelerinden bir tanesi olan, ekonomik yoğunluğun yüklü olarak Istanbul’da toplanması sonucunda, yaklaşık 20 milyona dayanan nüfusu ile artık İstanbul’un bu yükü kaldıramadığı aşikardır. Sağlıklı bir eko-coğrafya için, Anadolu’da en az beş altı tane “İstanbul” yaratılmasına muhtaçlık olduğu goruluyor. Sanki, birçok firmada başlatılan uzaktan çalışma modeli bu manada bir katkı sağlar mı?
Tamamen uzaktan çalışma ile yönetilebilecek durumlarda çalışanların, Anadolu’nun farklı kentlerinden çalışması teşvik edilse, İstanbul’un keşmekeşinden uzaklaşmayı hayal edenlere bir tahlil olur mu? Örneğin; Vakit içerisinde yaklaşık 1 milyon beyaz yakalı bu modele geçse ve yaşamak istedikleri öbür kentlere yerleşse, aileleriyle birlikte ortalama 3-4 milyon kişilik bir nüfus azalması kelam konusu olabilecektir. Bu durumun bir yandan İstanbul’u her manada rahatlatacağını, yandan bu şahısların İstanbul’da elde ettikleri yararla Anadolu’da nispeten refah düzeylerinin yükseleceğini, tıpkı vakitte gittikleri kentlerin iktisadına de bir katkı yaratacaklarını, daha sakin kentlerde yaşamanın bir çok farklı avantajını da düşünecek olursak, bu fikir, üzerinde baş yormaya paha görünmekte. Lakin bunun olabilmesi için, uygun tabanın ve düzenlemelerin de hazırlanması gerekmektedir. Devletin, bu programı teşvik etmesi, iş kanununda gerekli düzenlemeleri yapması, bu programa dahil olanların vergi ve SGK yükünü düşürerek (örneğin, birinci 5 yıl olabilir), hem bireyleri hem firmaları buna teşvik etmesi, bu programı cazip hale getirmesi düşünülebilir. Bu sayede, “imkanım olsa İstanbul’dan giderim” diyen birçok bireye cazip gelecek bir program oluşturulabilir tahminen de.
Elbetteki firmaların da bu bahiste samimi ve adil davranması bir diğer gerekli ve de kıymetli konu olarak akla gelmekte; öbür kentlere taşınan çalışanların fiyatlarında ve yan haklarında, bu durumu fırsat bilerek/gerekçe göstererek, konumun fiyat ve yan haklar paketlerinde en kucuk bir azalma olmamasına da itina gösterilmelidir. Sanki farklı çalışma modellerinin uygulanmaya başlandığı böylesi bir devir, bu üzere projeleri tartışmak için yanlışsız vakit olabilir mi?”
