Doğuştan yüzde 90 görme engelli Hasan Tatar, Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü Türkçe Öğretmenliği Kısmı’nı bitirip, farklı kentlerde 10 yıl Türkçe öğretmenliği yaptı.
Ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini de bitiren Hasan Tatar, avukat oldu. Hasan Tatar ile eşi Süreyya Tatar, 15 yıl çocukları olmayınca Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı bünyesindeki Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan evlatlık edinmeye karar verdiği sırada çocuk sahibi olacağını öğrendi. Çiftin oğulları Ozan, 2002’de yüzde 50 görme engelli olarak dünyaya geldi. Babasının yolundan ilerleyen Ozan da 2020’de girdiği Yükseköğretim Kurumları İmtihanı’nın yabancı lisan testinde Türkiye 20’incisi oldu ve ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kısmı’nı kazandı. Ozan, tıpkı vakitte bateri, piyano ve kanun çalıyor.
‘BİZ DE BAŞARILI OLABİLİRİZ’
Altınokta Körler Derneği’nin çeşitli kademelerinde vazife alan, Türkiye Körler Federasyonu Başkanlığı, Engelliler Konfederasyonu Lider Yardımcılığı vazifelerinde de bulunan avukat Hasan Tatar, tıpkı vakitte piyano ve bağlama çalıyor. Derneklerde vazife alıp, hukukçu kimliği ile engellilerin hak arama uğraşlarına takviye olan Tatar, “Bir yandan hukuk bir yandan dernek üzerinden görme engellilerin hak arama gayretini yürütmeye çalışıyorum. Flütten başlayıp, mandolin, akordiyon, saksafon, piyano ve bateri çaldım. Çocukluğumdan beri piyano ve bağlama çalıyorum. Oğlum küçükken piyano çalıyordu şuanda orkestraları var, havacılık ve uzay mühendisliği okuyor. Bu alanda okuyan Türkiye’de birinci görme engelli tek kişi. Görme engelli olmak insanın bir fizikî durumudur. Onun ötesinde öbür uzuvlarımız çalışıyor. Biz de başka beşerler üzere yeteneklerimizi kullanarak başarılı, toplum içerisinde hak ettiği yeri bulabilen beşerler olabiliriz. Bu alanda sırf bizler değil çok sayıda dostumuz, arkadaşımız, derneğimizin üyesi beşerler var. Oğlumla gurur duyuyorum” diye konuştu.
‘UZAY SANAYİSİNDE ÇALIŞMAK İSTİYORUM’
Ozan Tatar da babasının yolundan gittiğini anlatarak, “ODTÜ Japon Kültürü Topluluğu’nun idare konseyindeyim. Oradaki arkadaşlarla birlikte müzik kümesi kurduk. Japon rock müziği çalıyoruz. Bateri çalıyorum. Evvelce CSO’da piyano da çaldım. Piyano, bateri, kanun çalıyorum. İmtihanda büyük puntolu kağıt kodlayıcı ve ek müddet talebinde bulunduk. Kodlayıcı kağıtla ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kısmı’nı kazandım. Bizim kısımda genelde mezun olunca uçak şirketlerine ya da uzay mühendisliği ile ilgili alanlarda çalışıyorsunuz, ben daha çok uzay sanayisinde çalışmayı istiyorum” dedi.
Doğuştan yüzde 90 görme engelli Hasan Tatar, Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü Türkçe Öğretmenliği Kısmı’nı bitirip, farklı kentlerde 10 yıl Türkçe öğretmenliği yaptı.
Ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini de bitiren Hasan Tatar, avukat oldu. Hasan Tatar ile eşi Süreyya Tatar, 15 yıl çocukları olmayınca Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı bünyesindeki Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan evlatlık edinmeye karar verdiği sırada çocuk sahibi olacağını öğrendi. Çiftin oğulları Ozan, 2002’de yüzde 50 görme engelli olarak dünyaya geldi. Babasının yolundan ilerleyen Ozan da 2020’de girdiği Yükseköğretim Kurumları İmtihanı’nın yabancı lisan testinde Türkiye 20’incisi oldu ve ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kısmı’nı kazandı. Ozan, tıpkı vakitte bateri, piyano ve kanun çalıyor.
‘BİZ DE BAŞARILI OLABİLİRİZ’
Altınokta Körler Derneği’nin çeşitli kademelerinde vazife alan, Türkiye Körler Federasyonu Başkanlığı, Engelliler Konfederasyonu Lider Yardımcılığı vazifelerinde de bulunan avukat Hasan Tatar, tıpkı vakitte piyano ve bağlama çalıyor. Derneklerde vazife alıp, hukukçu kimliği ile engellilerin hak arama uğraşlarına takviye olan Tatar, “Bir yandan hukuk bir yandan dernek üzerinden görme engellilerin hak arama gayretini yürütmeye çalışıyorum. Flütten başlayıp, mandolin, akordiyon, saksafon, piyano ve bateri çaldım. Çocukluğumdan beri piyano ve bağlama çalıyorum. Oğlum küçükken piyano çalıyordu şuanda orkestraları var, havacılık ve uzay mühendisliği okuyor. Bu alanda okuyan Türkiye’de birinci görme engelli tek kişi. Görme engelli olmak insanın bir fizikî durumudur. Onun ötesinde öbür uzuvlarımız çalışıyor. Biz de başka beşerler üzere yeteneklerimizi kullanarak başarılı, toplum içerisinde hak ettiği yeri bulabilen beşerler olabiliriz. Bu alanda sırf bizler değil çok sayıda dostumuz, arkadaşımız, derneğimizin üyesi beşerler var. Oğlumla gurur duyuyorum” diye konuştu.
‘UZAY SANAYİSİNDE ÇALIŞMAK İSTİYORUM’
Ozan Tatar da babasının yolundan gittiğini anlatarak, “ODTÜ Japon Kültürü Topluluğu’nun idare konseyindeyim. Oradaki arkadaşlarla birlikte müzik kümesi kurduk. Japon rock müziği çalıyoruz. Bateri çalıyorum. Evvelce CSO’da piyano da çaldım. Piyano, bateri, kanun çalıyorum. İmtihanda büyük puntolu kağıt kodlayıcı ve ek müddet talebinde bulunduk. Kodlayıcı kağıtla ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kısmı’nı kazandım. Bizim kısımda genelde mezun olunca uçak şirketlerine ya da uzay mühendisliği ile ilgili alanlarda çalışıyorsunuz, ben daha çok uzay sanayisinde çalışmayı istiyorum” dedi.
