Bahar GENCER/ Milliyet.com.tr
Gülseren Budayıcıoğlu’nun birebir isimli romanından uyarlanan ve gerçek bir hayat öyküsünün anlatıldığı ‘Camdaki Kız’ dizisi, 16 Haziran Perşembe akşamı ikinci dönemin final kısmıyla izleyici karşısına çıktı.
Başrollerini Burcu Biricik, Cihangir Ceyhan ve Feyyaz Şerifoğlu’nun paylaştığı dizide; gerçeklerle yüzleşen Nalan, Sedat’la evlenmekten pişman olduğunu itiraf edip Hayri’yle yakınlaşırken; Pera ve Muzo’nun başlamadan biten düğünü kısma damga vurdu.
‘Camdaki Kız’ 47’nci kısımda; Cana’nın kendisini çağırıp gebe olduğunu söylemesiyle şoke olan Gülcihan, Sedat ve Selen’le bu durumu çözmeleri gerektiğini konuştu. Tıpkı gece kocasının telefonuna ‘Mahmut Abi’ diye kaydettiği Cana’nın attığı bildirileri gören Nalan, Sedat’tan şüphelendi.
Sonrasında Sedat, annesi ve ablasının Cana’nın hamileliği hakkında konuştuğunu duyan Nalan, gecelikle soluğu Cana’nın meskeninde aldı. O anlarda Nalan’ın gittiğini fark eden Feride Hanım da kızını merak etti.
Nalan’ı yalnız bırakmayan Hayri, onun isteği üzerine Cana ve Nalan’ı konağa götürdü. Her şeyi duyduğunu söyleyen Nalan, ‘Artık oyun bitti’ bana doğruları söyleyin diyerek açıklama bekledi. Fakat Cana’nın ‘bebeği aldırdım’ demesi ve oburlarının de durumun Sedat’la ilgisi olmadığını belirtti. Feride’nin de kızına müdahale etmesiyle susan Nalan, odasına gitti. Cana da kendisini meskene bırakan Hayri’ye Sedat’tan gebe olduğunu itiraf etti.
Ertesi gün Muzo’nun düğünü için konakta heyecanlı anlar yaşanırken; Cavit ve Gülcihan’ın geçmişte kelamlı olduğunu öğrenen Pervin, Rafet’i aradı. Onunla buluşan Pervin, tüm gerçekleri anlattı. Duyduklarıyla şoke olan Rafet, düğünün olacağı otele; aklında soru işaretleriyle gitti.
Aynı anlarda merasim için hazırlanan Selen, Pera’ya takviye olurken; Nalan da yakın arkadaşı Billur’a Cana ile olanları anlattı. Birinci defa hem Billur’a hem kendisine dürüst olan Nalan, evliliğinin büyük bir kusur olduğunu söyledi. İçkiyi fazla kaçıran Nalan, etrafındaki herkese karşı hayli dürüst konuşurken; başta Feride olmak üzere herkes bu durumdan telaş duydu.
O sırada Cana’nın düğün için geldiğini gören Nalan daha da sonlanırken; elindeki şampanyayı onun üzerine döktü. Akabinde Koroğlu Ailesi, Muzo’ya düzgün dileklerini sunmak için toplandı. Duygusal anlar sonrası Pera’ya bakmaya giden Muzaffer ise hayatının şokunu yaşadı. Bir not ve yüzüğü bulan Muzaffer, Pera’nın gittiğini anlayınca yıkıldı. Muzaffer’i o denli gören Levent, Selen ve Sedat’ı gelinle damadı bulması konusunda tembihledi. Annesi Pervin ile otomobilde olan Pera’nın mutsuzluğu ise başları karıştırdı.
Cavit’in Gülcihan’ın yanına gittiğini fark eden ve onların yanına giden Rafet ise geçmişlerine dair her şeyi anlatmaları gerektiğini söyleyerek karısı ve bacanağının karşısına dikildi.
Öte yandan Cana’nın Sedat’tan gebe olduğunu öğrenen Alp de düğüne gelerek; kapısından hesap sordu. Cana’yı hırpaladığını gören Sedat, Alp’in bebek konusunda bağırmasıyla onu yumrukladı. Hırsını alamayan Sedat’ı Selen ve Cana durdurmaya çalıştı.
Herkesten uzaklaşan Nalan’ı merak eden Feride Hanım, Billur’la birlikte kızını aramaya başladı. O sırada Hayri ile bahçede sohbet eden Nalan, güç bir çocukluk ve makûs bir evlilik geçirdiğini anlattı. Tam her şeyden umudunu kestiği sırada Hayri’nin karşısına çıktığını itiraf eden Nalan, birinci hamleyi yaparak Hayri’yi öptü. İkilinin birinci öpücüğünü kimin gördüğü ise merak konusu oldu.
Pera’nın Muzo’yu terk etmesi ve Nalan ve Hayri ortasında yaşanan yakınlaşma ile ikilinin öpüşmesine toplumsal medyadan yorum yağdı. İşte o yorumlardan kimileri…
“Bu öyküde yanan Muzo oldu”
“Nalan, Feride’nin kelamlarını hatırlayınca; annesine inat Hayri’yi öptü”
“Ah Nalan ,sonunda anneni haklı çıkardın”
“Hayri ve Nalan’ın öpüşmesini gören Feride ise yandılar”
“Çok şükür, tüm dönem boyunca şu öpücüğü bekledik”
“Nalan için yaşadığı her bir travmayı atlatmaya ve yaralarını sarmaya çalışma zamanı”
“Acaba Nalan ile Hayri’yi kim gördü? Ya Tako ya da Feride”
“Pera sen ne yaptın? Hepimiz inanmıştık evleneceğinize”
“Nalan sonunda aşkını itiraf etti”
“Ah Muzo nasıl berbat bir talih, Pera bizi bile inandırdı”
“Nalan artık içindeki her şeyi dışa vurdu sonunda. Tüm hisleri tıpkı anda patladı: pişmanlık, nefret, aşk…”
“Nalan sanırım birinci kez memnunluktan ağladı. O gözünden düşen tek damla yaş, çok değerliydi”
“Pera’nın gideceğini hiç düşünmemiştim, yazık oldu Muzo’ya”
