Türk Demokrasi Vakfı’nın düzenlediği toplantıda kullandığı ‘kral çıplak’ sözlerinin akabinde AKP’li Mehmet Metiner’in ‘partiden ihraç edilsin’ dediği eski TBMM Lideri Bülent Arınç’tan karşılık geldi.
Arınç, “Kifayetsiz, muhteris ve müfteri Metiner, kelamım sana!” kelamlarıyla başladığı metinde şu tabirleri kullandı:
“Kifayetsiz, muhteris ve müfteri Metiner, kelamım sana!
İnsan omurgası 33 kemikten oluşur. Seninki ise palavra, iftira ve hasetten ibaret üç kıkırdaktan müteşekkil
Sizlerin bugün “dava” dediği şey, dünyevi ihtiraslara batmış, gökten inecek bir damla rahmete hasret çorak bir topraktan ibaret
Özel hayatın, dünün ve bugünün ile alakalı bildiklerimi ailene hürmeten konuşmuyorum.
Benim aidiyetim ne bireylere, ne de bireylerden beden bulmuş kurumlaradır; sadece ulu Allah’a ve onun bana emrettiği kıymetler bütününe sadığım. O yüzden hangi mevkide olursam olayım yanlışsız bildiklerimi her daim söyledim. İnandığım kıymetler bütününü dünyevi istikbâl uğruna terk etmedim.
Eğilmedim, bükülmedim! Ömrümü vakfettiğim davadan bir an olsun dönmedim. Davam, gönül tahtımda huzur ve sükunetle oturmakta. Sizlerin bugün “dava” dediği şey, dünyevî ihtiraslara batmış, gökten inecek bir damla rahmete hasret çorak bir yerden ibaret. Sen ise artık bu çorak toprakta nefes dahi alamamanın yarattığı nörolojik ve ruhsal bir olaysın.
Türk Demokrasi Vakfı’nın düzenlediği toplantıda kullandığı ‘kral çıplak’ sözlerinin akabinde AKP’li Mehmet Metiner’in ‘partiden ihraç edilsin’ dediği eski TBMM Lideri Bülent Arınç’tan karşılık geldi.
Arınç, “Kifayetsiz, muhteris ve müfteri Metiner, kelamım sana!” kelamlarıyla başladığı metinde şu tabirleri kullandı:
“Kifayetsiz, muhteris ve müfteri Metiner, kelamım sana!
İnsan omurgası 33 kemikten oluşur. Seninki ise palavra, iftira ve hasetten ibaret üç kıkırdaktan müteşekkil
Sizlerin bugün “dava” dediği şey, dünyevi ihtiraslara batmış, gökten inecek bir damla rahmete hasret çorak bir topraktan ibaret
Özel hayatın, dünün ve bugünün ile alakalı bildiklerimi ailene hürmeten konuşmuyorum.
Benim aidiyetim ne bireylere, ne de bireylerden beden bulmuş kurumlaradır; sadece ulu Allah’a ve onun bana emrettiği kıymetler bütününe sadığım. O yüzden hangi mevkide olursam olayım yanlışsız bildiklerimi her daim söyledim. İnandığım kıymetler bütününü dünyevi istikbâl uğruna terk etmedim.
Eğilmedim, bükülmedim! Ömrümü vakfettiğim davadan bir an olsun dönmedim. Davam, gönül tahtımda huzur ve sükunetle oturmakta. Sizlerin bugün “dava” dediği şey, dünyevî ihtiraslara batmış, gökten inecek bir damla rahmete hasret çorak bir yerden ibaret. Sen ise artık bu çorak toprakta nefes dahi alamamanın yarattığı nörolojik ve ruhsal bir olaysın.
