CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, emekli 104 amiralin bildirisine ait, “Hani (arkasında) CHP vardı? CHP ile ilgili tek söz bile yok.” dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ramazan ayına girildiğini söyleyerek, ramazan ayının, hislerin ağırlaştığı bir ay olduğunu lisana getirdi.
Ramazan ayının tıpkı vakitte iç hesaplaşma yapılması gereken bir ay olduğunu tabir eden Kılıçdaroğlu, “Ramazan ayı, tıpkı vakitte birine kötülük yaptıysak, hakkını yediysek oturup kendi vicdanımızda bunu sorgulama ayıdır. Ramazan, birebir vakitte hak sahibine hakkını teslim etme vaktidir.” diye konuştu.
CHP’li belediyelerin, harika uğraş gösterdiğini, Kovid-19 salgını periyodunda 11 milyon 700 bin vatandaşa yardım götürdüğünü belirten Kılıçdaroğlu, “Yardım talep edip de karşılıksız kalan hiç kimse olmamasına ihtimam gösterdik. Bu yardım talepleri; bazen Genel Merkez’e, bazen belediyelere, bazen milletvekillerimize, bazen de direkt belediye liderlerimize geldi. Hangi kanaldan ulaşırsa ulaşsın; belediye liderlerimiz, muhtaçlık sahibi olan herkese yardım götürdüler.” değerlendirmesinde bulundu.
“Herkesi kucaklayacaksınız”
CHP’li belediyelerin, bu mühlet içinde nasıl çalıştığını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Belediye liderlerimize şunu söyledim: Yönettiğiniz beldede hiç kimseyi inançları, kimlikleri, hayat stilleri prestijiyle ayırmayacaksınız. Herkesi kucaklayacaksınız. Bu, birinci kuralımız. Bütün belediye liderlerimiz, bu kurala dün de uydular, ramazan mühletince de uyacaklar. Belediyenin hizmetini muhakkak bireyler, zümreler, akrabalar, yandaşlar için değil, halk için yapacaksınız. Belde halkı için yapacaksınız. Sizi, bulunduğunuz makama taşıyanın, o belde halkı olduğunu unutmayacaksınız. Belediyelerinizde, yoksul mahallelere müspet ayrımcılık yapacaksınız. Fakirlere yardım yaparken fakirin onurunu koruyacaksınız. Halkçılığın en temel unsuru, insan onurunun korunmasıdır. Yoksula yardım yaparken sağ elin verdiğini, sol el görmeyecek. Bu, halkçılığın temel unsurudur. Bunu kimsenin unutmaması lazım.
Harcadığınız her bir kuruşun hesabını millete verin. Zira harcadığınız para sizin değil, milletin parasıdır. Bu nedenle bütün ihaleleri Facebook üzerinden canlı yapın. Geçmişte birebir ihaleyi 100 liraya yaptıran belediye liderleri varken bizim belediye liderimiz tıpkı ihaleyi 100 liraya değil, 25 liraya yapıyor ve daha düzgün sonuç alıyor. Bunu bütün millete göstermemiz lazım. İsrafla gayret edin, israftan kaçının. İstaftan kaçınmak tıpkı vakitte kul hakkına hürmet göstermek demektir. Belediyede atamaları yaparken işi kesinlikle ehline teslim edin. İşi ehline teslim ettiğiniz andan itibaren belediye lideri olarak rahat edersiniz. Bir sorun varsa, yansıyorsa talimatını verip sonucunu göreceksiniz. Belediyeyi adaletle yönetin. Bütün belediyeler, belediye liderlerimiz buna uyuyorlar ve adaletle yönetiyorlar. Adaletle yönetmeye herkes itina gösteriyor.”
“Hani CHP vardı?”
“Allah insanı kuru iftiradan saklasın.” kelamını anımsatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Montrö Sözleşmesi’nden rahatsız olan emekli amiraller bir açıklama yaptılar. Açıklamanın metninde, onların iradesi dışında birtakım değişiklikler yapıldı. Onların iradesi dışında birilerinin aracılığıyla gece yarısı bu açıklama yayımlandı. Onların iradesini suistimal edenler, iktidara yani saraya yakın olanlardır. Saray buradan bir darbe iması, darbecilik çıkarmak istedi. Gerisinden da dönüp ‘Bunun ardında CHP var.’ dedi. Ne oldu? Hani CHP vardı? CHP ile ilgili tek söz bile yok. Devlet senin elinde; istihbarat, polis, jandarma senin elinde ve kalktın utanmadan, sıkılmadan beni suçladın. Devlet palavra söyler mi? Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir zat palavra söyler mi? Onun için diyorum ya ‘Allah insanı kuru iftiradan saklasın.’ diye. Makama, hırsa, kibre, böbürlenmeye, büyüklenmeye bakın. Koltuğu uğruna yapmayacağı ve satmayacağı hiçbir şey yoktur.
Bu türlü devlet idaresi olmaz. Devlet akılla, bilgiyle, faziletle, ahlakla, adaletle yönetilir. Tam aksisini yapıyorlar. Ofis memurundan en zirveye kadar, kibir deseniz var, ahlaksızlık deseniz diz uzunluğu. Pudra şekerlerini kimse unutmadı. ‘Balık baştan kokar.’ demiş cetlerimiz. Bu yüzden hepimizin her türlü iftiraya hazırlıklı olması lazım. Biz vatanımızı, bayrağımızı, ülkemizi, insanımızı seviyoruz. İnsanlarımız ortasında ayrım yapmıyoruz. Biz, bir çocuk yatağa aç girerse, o akşam rahat uyumuyoruz. Biz, saraydan beslenmiyoruz. Saray beslemeleri değiliz. Biz, alın terimizle kazandığımız parayla geçinmesini biliyoruz. Biz, ahlaklıyız, erdemliyiz.”
(Sürecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Sinan Uslu
