Kaza, geçen yıl 2 Eylül’de Nilüfer ilçesi İzmir Yolu Caddesi’nde meydana geldi. Polis grupları, plakası düzmece olduğunu belirlenen arabanın şoförü İsmail Kuşaslan’a, Osmangazi ilçesi Alemdar Mahallesi’nde ‘dur’ ihtarında bulundu. Kuşaslan, ihtara aldırmadan yoluna devam etti, takımlar de peşine düştü.
Takip sırasında Kuşaslan’ın denetimini yitirdiği araba, akaryakıt istasyonunun girişinde bekleyen mimar İrem Özdemir’e akabinde da demir korkuluklara çarptı. Korkuluk ile araba ortasında sıkışan İrem Özdemir ile şoför Kuşaslan yaralandı. Kaza ise istasyonun güvenlik kamerasına yansıdı. İstasyon çalışanlarınca sıkıştığı yerden çıkarılan Özdemir, kaldırıldığı Çekirge Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
KARDEŞİ ÖLDÜ, AVUKAT OLARAK SAVUNDU
Kazanın akabinde etraftakilerin reaksiyon gösterdiği arabadaki Ünal Bilici ile tedavisinin tamamlanmasının akabinde İsmail Kuşaslan gözaltına alındı. Kuşaslan tutuklanırken, Bilici ise hür bırakıldı. Araçta yapılan aramada 2 geçersiz plaka, ruhsatsız tabanca, pompalı tüfek ve bir ölçü uyuşturucu ele geçirildi.
Bursa 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada İrem Özdemir’in ailesinin avukatlığını, meslek hayatına kardeşinin davasıyla başlayan Ahmet Özdemir üstlendi. Davaya, karar duruşmasıyla devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanık İsmail Kuşaslan, İrem Özdemir’in ağabeyi avukat Ahmet Özdemir, yakınları ile sanığın avukatı katıldı. Diğer cürümden tutuklu bulunan Ünal Bilici de SEGBİS aracılığıyla katıldığı duruşmada şahit olarak dinlendi.
‘ÖLDÜRME KASTIM YOKTU’ DEDİ
Olay günü polisten kaçarken akaryakıt istasyonuna girerek durmayı amaçladığını öne süren sanık Kuşaslan, “Bayanı gördüğüm anda, ortada 5 metre uzaklık kalmıştı. Ara kısa olduğu için fren izi çıkmamış olabilir. Kızı görünce panikledim, o nedenle direksiyonu kırdım ve hareket yaptım. Öldürme kastım yoktu. Orada yaya olabileceğini düşünemedim. Keşke bu olay yaşanmasaydı” dedi. Kuşaslan, Özdemir’in yakınlarına başsağlığı diledi.
İrem Özdemir’in babası Mehmet Özdemir, olayın kaza olmadığını söyleyerek, “Bu, bir cinayettir. Bunun dikkate alınmasını istiyorum” sözlerini kullandı.
Avukat Ahmet Özdemir ise sanığın ‘nitelikli taammüden öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus ile cezalandırılmasını istedi.
AVUKAT AĞABEYDEN KARARA İTİRAZ
Cumhuriyet savcısının bir evvelki duruşmada verdiği mütalaayı dikkate alan mahkeme heyeti, sanığın denetimsiz biçimde kullandığı araçla İrem Özdemir’e çarpıp vefatına neden olduğunun anlaşıldığını belirterek ‘olası kastla adam öldürme’ cürmünden 23 yıl mahpusla cezalandırılmasına hükmetti.
Avukat Ahmet Özdemir cezanın az olduğunu belirterek, sanığın ‘nitelikli taammüden öldürme’ kabahatinden müebbet mahpusla yargılanması için itiraz edeceklerini söyledi.
Kaza, geçen yıl 2 Eylül’de Nilüfer ilçesi İzmir Yolu Caddesi’nde meydana geldi. Polis grupları, plakası düzmece olduğunu belirlenen arabanın şoförü İsmail Kuşaslan’a, Osmangazi ilçesi Alemdar Mahallesi’nde ‘dur’ ihtarında bulundu. Kuşaslan, ihtara aldırmadan yoluna devam etti, takımlar de peşine düştü.
Takip sırasında Kuşaslan’ın denetimini yitirdiği araba, akaryakıt istasyonunun girişinde bekleyen mimar İrem Özdemir’e akabinde da demir korkuluklara çarptı. Korkuluk ile araba ortasında sıkışan İrem Özdemir ile şoför Kuşaslan yaralandı. Kaza ise istasyonun güvenlik kamerasına yansıdı. İstasyon çalışanlarınca sıkıştığı yerden çıkarılan Özdemir, kaldırıldığı Çekirge Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
KARDEŞİ ÖLDÜ, AVUKAT OLARAK SAVUNDU
Kazanın akabinde etraftakilerin reaksiyon gösterdiği arabadaki Ünal Bilici ile tedavisinin tamamlanmasının akabinde İsmail Kuşaslan gözaltına alındı. Kuşaslan tutuklanırken, Bilici ise hür bırakıldı. Araçta yapılan aramada 2 geçersiz plaka, ruhsatsız tabanca, pompalı tüfek ve bir ölçü uyuşturucu ele geçirildi.
Bursa 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada İrem Özdemir’in ailesinin avukatlığını, meslek hayatına kardeşinin davasıyla başlayan Ahmet Özdemir üstlendi. Davaya, karar duruşmasıyla devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanık İsmail Kuşaslan, İrem Özdemir’in ağabeyi avukat Ahmet Özdemir, yakınları ile sanığın avukatı katıldı. Diğer cürümden tutuklu bulunan Ünal Bilici de SEGBİS aracılığıyla katıldığı duruşmada şahit olarak dinlendi.
‘ÖLDÜRME KASTIM YOKTU’ DEDİ
Olay günü polisten kaçarken akaryakıt istasyonuna girerek durmayı amaçladığını öne süren sanık Kuşaslan, “Bayanı gördüğüm anda, ortada 5 metre uzaklık kalmıştı. Ara kısa olduğu için fren izi çıkmamış olabilir. Kızı görünce panikledim, o nedenle direksiyonu kırdım ve hareket yaptım. Öldürme kastım yoktu. Orada yaya olabileceğini düşünemedim. Keşke bu olay yaşanmasaydı” dedi. Kuşaslan, Özdemir’in yakınlarına başsağlığı diledi.
İrem Özdemir’in babası Mehmet Özdemir, olayın kaza olmadığını söyleyerek, “Bu, bir cinayettir. Bunun dikkate alınmasını istiyorum” sözlerini kullandı.
Avukat Ahmet Özdemir ise sanığın ‘nitelikli taammüden öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus ile cezalandırılmasını istedi.
AVUKAT AĞABEYDEN KARARA İTİRAZ
Cumhuriyet savcısının bir evvelki duruşmada verdiği mütalaayı dikkate alan mahkeme heyeti, sanığın denetimsiz biçimde kullandığı araçla İrem Özdemir’e çarpıp vefatına neden olduğunun anlaşıldığını belirterek ‘olası kastla adam öldürme’ cürmünden 23 yıl mahpusla cezalandırılmasına hükmetti.
Avukat Ahmet Özdemir cezanın az olduğunu belirterek, sanığın ‘nitelikli taammüden öldürme’ kabahatinden müebbet mahpusla yargılanması için itiraz edeceklerini söyledi.
