Trabzonspor Kulübü Lideri Ahmet Ağaoğlu açıklamalarda bulundu. Ağaoğlu, Fenerbahçe Lideri Ali Koç‘a göndermede bulunarak, “Kendi başarısızlıklarının üstünü örtmek için yapılan bir algı olarak da değerlendirilebilir” tabirlerini kullandı.
Trabzonspor Kulübü Lideri Ahmet Ağaoğlu, bordo-mavili grubun şampiyonluk kutlamalarıyla yalnızca Trabzonspor’u değil, Trabzon’u, Türkiye’yi bütün dünyaya tanıttığını söyledi.
Ahmet Ağaoğlu, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Spor Masası’nda gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Şampiyonluk sonrası kutlamaların yurt dışında çok büyük ses getirdiğini belirten Ağaoğlu, “Özellikle o 1 hafta, 10 günlük süreç içerisinde arayanların sayısı bir oldukça fazlaydı. İmgeleri gördükten sonra kupa merasiminin yapılacağı gün Trabzon’a gelmek isteyen 50’ye yakın yabancı gazeteci ve televizyon muhabiri vardı. Onlardan 12 ya da 15’ini konuk edebildik. Bazen bir şeyi yaparsınız, sonucunu nereye gideceğini bilemezsiniz. Olumlu de negatif de olabilir. Lakin o 50 saniyelik imaj yalnızca Trabzonspor’u değil, Trabzon’u, Türkiye’yi bütün dünyaya tanıttı.” diye konuştu.
Yıllardır Trabzonspor taraftarının üzerinde farklı bir algı oluşturulmaya çalışıldığını savunan Ağaoğlu, “Belki 50 saniyeydi lakin 50 saniyede kendimizi dünyaya çok uygun tanıttık. Peşinden gelen öteki ülke ekiplerinin şampiyonluk kutlamaları da neredeyse bizimle örtüşüyordu. O manada da rol model olduysak o da farklı bir memnunluk.” dedi.
“Bilinçli olarak büsbütün bu tartışmaların dışında kaldık”
Ahmet Ağaoğlu, şuurlu olarak bordo-mavili grubun şampiyonluk sürecinde hiçbir tartışmanın içine girmediklerini söyledi.
Son 2 aylık süreç içerisinde Fenerbahçe Kulübü Lideri Ali Koç’un, Trabzonspor’u, idaresini, vakit zaman da Trabzonlular’ı amaç alan birtakım açıklamalar yaptığını kaydeden Ağaoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bunlar kendi başarısızlıklarının üstünü örtmek için gaye şaşırtan, algı yaratmaya çalışan açıklamalar olarak da kıymetlendirilebilir. Şayet bir iş yapıyorsanız, dikkatinizi dağıtır bu çeşit tartışmaların içine girerseniz, gücünüzü boşa harcamış olursunuz. Spor kulüplerini yöneten insanların sporun ruhunu bilme mecburiliği var. Spor alandaki gayretten başlar, bu gayretin birebir örneğini şayet idare ve kulüp lideri sergileyemezse zincirde kopukluk meydana gelir. Bu durumda da başarıyı kolay kolay yakalayamazsın. Biz şuurlu olarak büsbütün bu tartışmaların dışında kaldık. Bizim oraya harcayacak gücümüz yok.
Birtakım suçlamalar da oldu. Şayet bu sene bizim başarımızı farklı faktörler üzerinden değerlendiriyorlarsa o vakit 2005 yılı mayıs ayında oynanan bir Fenerbahçe-Trabzonspor maçı var. Cem Papila’nın yönettiği bir maçtı. Şampiyonu belirleyen yanlışlar zinciri olan bir maçtı. Bu hususlarda bu kadar hassas olan insanların en azından o gün orada çok daha farklı tavır sergilemesi gerekirdi. O vakit VAR sistemi de yok, 1,5 metreden atılan ofsayt gol, 2 metre geriden gelip atılan gole ofsayt bayrağı, verilmeyen penaltı. Yalnızca maçın sonucu değil, şampiyon da belirlendi. 1970’lerden bu yana onlarca maç sayabilirim. Bunları yaparken insanların çok daha dikkatli olması gerekiyor. Bu çeşit telaffuzlarla toplumsal manada da büyük kasvet yaşanabilir. Karşı taraf bunu gördü mü görmedi mi bilmiyorum. Tahminen de gördü şuurlu olarak yaptı. Fakat biz o tuzağa da düşmedik.”
Şampiyonluğu siyasi bir boyuta dayandırmaya çalışanların olduğunu aktaran Ağaoğlu, “Benim bildiğim kadarıyla son 20 yıldır tıpkı siyasi iktidar iş başında. Şayet siyasi süreç 20 yıldır Trabzonspor’un lehine işliyorsa, 2005 yılında, 2010-11 döneminde Trabzonspor’un yaşamış olduğu travmalar var. Bunun da gerçekçi olarak kıymetlendirilmesi gerekir. Daima bir güçten bahsediyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın üzerinde siyasi bir güç görmüyorum. Sanki orayı mı adres göstermek istediler. Kaldı ki Sayın Cumhurbaşkanımız da Fenerbahçe Kulübü Divan Şurası Üyesi, bu da son derece olağan. Sonuç olarak futbol alanda oynanır. Biz daima alanda kalmaya çalıştık. Bu tartışmaların içine hiç girmedik, şuurlu olarak tartışmaların içine çekilmek istendiğimizin farkındaydık.” değerlendirmesinde bulundu.
“Trabzonspor koşullar ne olursa olsun ekonomik imkanları belirli bir kulüp”
Bir kulübün şampiyonluğu sonrası her şeyin farklı algılandığını aktaran Ağaoğlu, “Şampiyonlar Ligi’nde kümelerde oynama talihi bir epey yüksek. Play-off’u inşallah geçeriz, geçemezsek UEFA Avrupa Ligi’nde kümelere kalıyorsunuz. Orası da önemli bir gelir kapısı. Yıldız transferler, Şampiyonlar Ligi deneyimi olan futbolcularla donatılmış bir Trabzonspor. Beklenti bu, fakat gerçek bununla pek örtüşmüyor.” sözlerini kullandı.
Büyük amaçla büyük harcamalar yapıldığında, maksada ulaşılamaması halinde borçlar da ödenemezse büyük kasvetler yaşandığını anlatan Ağaoğlu, “UEFA kupalarından men cezası, FIFA’nın transfer yasağı üzere cezalarla karşı karşıya kalıyorsunuz. Trabzonspor kurallar ne olursa olsun ekonomik imkanları belirli bir kulüp. Çizilmiş olan sonlar ve limitler çerçevesinde en verimli kadroyu oluşturmak zorundayız. 10 milyon avro verip şunu alalım, 15 milyon avro verip bunu alalım diye bir şey yok. 1,5 milyon avronun üstünde net maaş verebilecek durumda değiliz. 12 milyon avro maaş bütçesi olan Konyaspor son haftalara kadar yarışın içindeydi. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ortalama gelirleri Trabzonspor’un yaklaşık 4 ila 6 katı büyüklükte. Takım yapıları da tıpkı formda. Ne kadar fazla para harcarsanız muvaffakiyete o kadar yaklaşırsınız diye bir kural yok. Gerçekçi bir plan ve projeniz yoksa finansal açmazın içine düşüyorsunuz. Bu türlü bir yanılgının içerisinde hiçbir vakit olmayacağız.” halinde görüş belirtti.
Ağaoğlu, “1 milyon, bin taraftar” projesiyle ilgili olarak da, “Şampiyonlukla birlikte büyük ilgi gören bir proje. İlla bir kişi gelip 1 milyon lira verecek diye bir mecburilik yok. 10 kişi 50 bin lirayla, 20 kişinin, 40 kişinin bir ortaya gelerek katılabileceği bir proje bu. Verebilecek paraları varsa biz onları birleştiririz onda düşünce yok.” diye konuştu.
