Somatizasyon bozukluğu rahatsızlığına sahip olan hastalar, bilinenin bilakis hastalıkları kendileri oluşturmazlar. Genel olarak önemli bir hastalığın bulunduğuna inanma hali mevcuttur. Fizikî semptomlar bireyleri epey rahatsız eder ve vücutları ile ilgili tasalar oluşturur. Lakin aslında bedenen rastgele bir rahatsızlık kelam konusu değildir, ruhsal olarak rahatsızlığı hissetme hali mevcuttur. Hastalar daima olarak hastaneye gidip farklı tıbbi teşhisler alırlar. Bu durum sonucunda, ilaçların yan tesirlerine maruz kalırlar. Bu rahatsızlık tedavi edilmediği takdirde şahısların hastanelere bağımlı bir hayatları olacaktır.
Somatizasyon Bozukluğu Semptomları Nelerdir?
Somatizasyon bozukluğu tanısı kolay konulamayan psikiyatrik rahatsızlıklar ortasındadır. Hastanın ayrıntılı bir tabip denetiminden geçmesi sonrası lakin bu tanıya ulaşmak mümkün olmaktadır. Zira fizikî semptomların fizikî bir hastalık belirtisi olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Fizikî bir hasar olmadığının anlaşılması durumunda, ruhsal tedavi uygulanır.
*Rutin hayatı bozacak, iş verimliliğini azaltacak seviyede kas ağrılarının mevcut olması,
*Mide yanması, mide ve bağırsak ağrıları, kusma, mide bulantısı, mide şişmesi üzere gastropatik semptomların görülmesi,
*Kişinin sesinin kısılması, ansızın kör olması, felç kalması, bayılması üzere durumların altında rastgele bir fizikî bulguya rastlanılmaması,
*Adet düzensizlikleri, çok gecikme, çok kanama, gebelik esnasında geçirilen kusma nöbetleri sonrası hastaneye yatma üzere bayan hastalıkları,
*Cinsel birleşme anında ağrılar yaşama, cinsel isteksizlik durumlarının görülmesi,
*Çarpıntı, nefes alamama, göğüs kafesinde ağrı, baş dönmesi üzere belirtilerin varlığının altında bulunamayan rastgele bir fizikî hasar, somatizasyon bozukluğunu anlayabilmek için kâfi olan faktörlerdir.
Somatizasyon Bozukluğu Neden Oluşur?
Somatizasyon bozukluğu çoğu vakit gerilime bağlı durumlarla karşı karşıya kalmanın bir tesiri olarak ortaya çıkmaktadır. Geçmişte yaşanan ağır travmatik olaylar, zihinde gerilimin birikmesine neden olmaktadır. Zihin atamadığı gerilimi ve başka makus hisleri bedeninin bir kısmından çıkartma eğilimi göstermektedir. Temelinde bu durum bir çeşit, güç boşaltılmasıdır. Somatizasyon bozukluklarının en büyük nedenlerinden bir tanesi, kişinin travmatik olaylara karşı olan direncidir. Yaşanılan birçok şey yaşanılmamış üzere zihnin bir kısmına kaldırılır ve kişi bunu bastırır. Bu olayların birikmesi ya da bir şey hasebiyle tetiklenmesi halinde, beden belli formlarda alarmlar vermektedir. Ayrıyeten kişinin vaktinde çekemediği acıyı çekmesine neden olmaktadır.
Somatizasyon bozukluğu olan şahıslar, vücutlarındaki rahatsızlıklara herkesten daha çok odaklanmaktadır. Örneğin olağan bir birey, kalp çarpıntısı olduğunda, bunun heyecandan, çok yürümeden, ani kalkmadan yahut daha farklı şeylerden kaynaklı olduğunu düşünebilir. Lakin bu bozukluğa sahip olan birey, kalp çarpıntısının sadece kalp krizinden kaynaklandığını düşünme eğilimindedir. Zati bu hastaların büyük bir kısmında panik bozukluk ortaya çıkmaktadır. Bunun yanı sıra olağan bireyler baş ağrısının günlük ve süreksiz bir durum olduğunu düşünürken, hasta bireyler bunu beyin kanamasına, beyin tümörlerine ve daha farklı şeylere yorarlar. Doktora gitmeden evvel araştırmalar yaparlar ve rahatsızlıkları ile ilgili en makûs sonuçlara odaklanırlar. Temelinde kendi kendilerinin tabibi olan bu hastalar, içsel hissiyatlarını vücutlarına yansıtmakta ve bundan korkmaktadır.
Somatizasyon Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Somatizasyon bozukluğu hastaları genel manada yaşadıklarının fizikî ve ölümcül olduğuna inanma eğilimindedir. Bu durum hasebiyle psikiyatrik tedavi onlar için son baht olmaktadır. Her yere gittim bir şey bulunmadı, en son buraya geldim, en çok kurdukları cümlelerden bir adedidir. Psikoterapi sistemleri ve destek ilaç kullanımı sonrasında tedavi edilebilir özellik göstermektedir. Vakit zaman uzun ve güçlü bir süreç olduğu unutulmamalıdır, birtakım bireylere travmalarıyla yüzleşmek çok ağır gelmektedir. Bu durum tedaviden kaçmalarına da neden olabilmektedir.
Somatizasyon bozukluğu hastaları genel olarak en az 1 yıl sonra ruhsal tedaviye başvurmaktadır. Yaşadıklarının temelinde hiçbir fizikî alt yapısı olmadığı bildirildiğinde, inanmamayı tercih etmek çok daha kolay gelmektedir. Fakat müdahale ne kadar erken yapılırsa, süreç o kadar kısa sürecek ve hasta kaybettiği fonksiyonelliğini kazanabilecektir. Bu hastaların hastaneye yakın yerlerde yaşamak, her gittikleri yerlerde hastaneye nasıl gideceklerini hesaplamak üzere durumları kelam konusu olduğundan, hayat verimlilikleri çok düşük olmaktadır. Hakikat tedavi hastanın verimliliğini tekrar eline alabilmesine yardımcı olacaktır.
