Üniversite öğrencileri Sevda Berna Güntekin ve Derya Kılıç (25), 2 yıl evvel sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı 12 Nisan’da, Konak ilçesindeki evlerindeyken ses duyup balkona çıktı. Pencereden kendilerine seslenen yan binadaki komşuları Deniz Özarslan, argümana nazaran silah gösterdi.
Savcılığa cürüm duyurusunda bulunan Sevda Berna Güntekin verdiği sözde, “Buna mermi doldurup, üzerinize boşaltacağım diye bağırdı. Kendisi alkollüydü. Bize, ‘Sizi kızıl bir bayana dövdüreceğim. Yüzünüze tükürüp koronavirüs bulaştıracağım. Donunuzu indirip görüntüye çekeceğim’ üzere laflar etti. Biz içeriye girince de ‘Çıkın dışarı o…lar’ diyerek bağırdı.
Ben polisi ararken, o sırada konut arkadaşım Derya Kılıç bu anları cep telefonu kamerasıyla kaydetti” dedi. Güntekin ile Kılıç, adrese gelen polislerle emniyete gidip Deniz Özarslan’dan şikayetçi oldu. Polis Özarslan’ı gözaltına aldı. Sonraki süreçte Kılıç, Özarslan hakkındaki şikayetini geri çekti.
‘TABANCA DEĞİL, SİGARA SARMA MAKİNESİYDİ’
Olayla ilgili soruşturma başlatan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Deniz Özarslan’ın da ifadesini aldı. Özarslan, “Söylediğimi sav ettikleri hiçbir şeyi söylemedim. Elimdeki de tabanca değil, sigara sarma makinesiydi. Asıl onlar bana küfredip, ‘Senin anneni dağa kaldıracağız. Seni şişenin üzerine oturtacağız’ üzere laflar ettiler” diye konuştu.
Soruşturmayı tamamlayan savcılık, Deniz Özarslan hakkında ‘silahla tehdit’ ve ‘hakaret’, Sevda Berna Güntekin hakkında ise ‘hakaret’ ve ‘tehdit’ cürümlerinden dava açtı.
‘ONLAR BENİ TEHDİT ETTİ’
Davanın evvelki duruşmalarında sözü alınan Deniz Özarslan, olay günü pandemi nedeniyle sokağa çıkma yasağı olduğunu belirterek, “Annem apartmanın çatısındaydı. ‘A…s…’ diye bir küfür gelince cama çıktım. Sevda Berna Güntekin’in elinde limon vardı. Bana ‘keltoş’ üzere laflar söyleyip dalga geçerek, küfürler savurmaya başladı. Karşılıklı küfürleştik. Sonra Derya Kılıç görüntüye çekmeye başladı. Mutlaka tehdit etmedim, yalnızca karşılıklı küfürleşme oldu. Tabancayla tehdit ettiğim de yanlışsız değildir. Sevda bana ‘Elindeki silah mı’ diye sorunca ben de o sırada elimde olan sigara sarma makinesini gösterip, ‘Aha bak mermiyi dolduruyorum’ dedim, onlar benimle dalga geçince ben de onlarla geçmek istedim. Savcılıkta da verdiğim sözdeki üzere, asıl onlar beni tehdit etti” tabirini kullandı.
İKİ TARAFA DA CEZA
Davanın İzmir 32’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde, 25 Mayıs’ta görülen duruşmasında mahkeme lideri kararını açıkladı. Hakaretin karşılıklı olması nedeniyle hem Özarslan, hem de Güntekin bu kabahatten beraat ederken, taraflar ‘tehdit’ hatasından 5’er ay mahpus cezası aldı. Hakim, Güntekin hakkında kararın açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Üniversite öğrencileri Sevda Berna Güntekin ve Derya Kılıç (25), 2 yıl evvel sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı 12 Nisan’da, Konak ilçesindeki evlerindeyken ses duyup balkona çıktı. Pencereden kendilerine seslenen yan binadaki komşuları Deniz Özarslan, argümana nazaran silah gösterdi.
Savcılığa cürüm duyurusunda bulunan Sevda Berna Güntekin verdiği sözde, “Buna mermi doldurup, üzerinize boşaltacağım diye bağırdı. Kendisi alkollüydü. Bize, ‘Sizi kızıl bir bayana dövdüreceğim. Yüzünüze tükürüp koronavirüs bulaştıracağım. Donunuzu indirip görüntüye çekeceğim’ üzere laflar etti. Biz içeriye girince de ‘Çıkın dışarı o…lar’ diyerek bağırdı.
Ben polisi ararken, o sırada konut arkadaşım Derya Kılıç bu anları cep telefonu kamerasıyla kaydetti” dedi. Güntekin ile Kılıç, adrese gelen polislerle emniyete gidip Deniz Özarslan’dan şikayetçi oldu. Polis Özarslan’ı gözaltına aldı. Sonraki süreçte Kılıç, Özarslan hakkındaki şikayetini geri çekti.
‘TABANCA DEĞİL, SİGARA SARMA MAKİNESİYDİ’
Olayla ilgili soruşturma başlatan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Deniz Özarslan’ın da ifadesini aldı. Özarslan, “Söylediğimi sav ettikleri hiçbir şeyi söylemedim. Elimdeki de tabanca değil, sigara sarma makinesiydi. Asıl onlar bana küfredip, ‘Senin anneni dağa kaldıracağız. Seni şişenin üzerine oturtacağız’ üzere laflar ettiler” diye konuştu.
Soruşturmayı tamamlayan savcılık, Deniz Özarslan hakkında ‘silahla tehdit’ ve ‘hakaret’, Sevda Berna Güntekin hakkında ise ‘hakaret’ ve ‘tehdit’ cürümlerinden dava açtı.
‘ONLAR BENİ TEHDİT ETTİ’
Davanın evvelki duruşmalarında sözü alınan Deniz Özarslan, olay günü pandemi nedeniyle sokağa çıkma yasağı olduğunu belirterek, “Annem apartmanın çatısındaydı. ‘A…s…’ diye bir küfür gelince cama çıktım. Sevda Berna Güntekin’in elinde limon vardı. Bana ‘keltoş’ üzere laflar söyleyip dalga geçerek, küfürler savurmaya başladı. Karşılıklı küfürleştik. Sonra Derya Kılıç görüntüye çekmeye başladı. Mutlaka tehdit etmedim, yalnızca karşılıklı küfürleşme oldu. Tabancayla tehdit ettiğim de yanlışsız değildir. Sevda bana ‘Elindeki silah mı’ diye sorunca ben de o sırada elimde olan sigara sarma makinesini gösterip, ‘Aha bak mermiyi dolduruyorum’ dedim, onlar benimle dalga geçince ben de onlarla geçmek istedim. Savcılıkta da verdiğim sözdeki üzere, asıl onlar beni tehdit etti” tabirini kullandı.
İKİ TARAFA DA CEZA
Davanın İzmir 32’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde, 25 Mayıs’ta görülen duruşmasında mahkeme lideri kararını açıkladı. Hakaretin karşılıklı olması nedeniyle hem Özarslan, hem de Güntekin bu kabahatten beraat ederken, taraflar ‘tehdit’ hatasından 5’er ay mahpus cezası aldı. Hakim, Güntekin hakkında kararın açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
