AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, KKTC’de Anayasa Mahkemesinin Kur’an kurslarının kapatılması kararına ilişkin, “Umarım daha özgürlükçü, makul bir yaklaşımla konunun milletin vicdanını rahatlatan tarzda çözülmesini isteriz” dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, KKTC’de Anayasa Mahkemesinin Kur’an kurslarının kapatılması kararına ilişkin, “Umarım daha özgürlükçü, makul bir yaklaşımla konunun milletin vicdanını rahatlatan tarzda çözülmesini isteriz” dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, makamında gazetecilerle bir araya geldi. Turan, TBMM Genel Kurulunda lisanslı harita kadastro mühendisleri ile ilgili kanun teklifinin görüşüleceğini belirterek, tekfin 11 maddeden oluştuğunu ifade etti. KKTC Anayasa Mahkemesinin Kur’an kurslarının kapatılmasıyla ilgili kararını da değerlendiren Turan, “Kıbrıs bağımsız bir devlet. Kıbrıs’ın kendi kararı ancak uluslararası hukuka baktığımızda ebeveynlerin kendi çocuklarını din eğitimine vermesi anayasal hak. Türkiye, benzer konularla çok uzun yıllar kaybetti. Türkiye bu konuda çok tecrübeli. Bu ülkeye, siyasete, devlete, millete büyük bedeli olduğunu beraber yaşadık. Kıbrıs’ın da bu tarz konuları yaşamamasını isteriz. Umarım daha özgürlükçü, makul bir yaklaşımla konunun milletin vicdanını rahatlatan tarzda çözülmesini isteriz” ifadesini kullandı.
Merkez Bankasının 128 milyar dolar tutarındaki rezervin akıbetine ilişkin açıklaması ile ilgili de Turan, “2002’de altın ve döviz beraber brüt döviz rezervimiz 26 milyar dolar. Bugün Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi ‘128 milyar dolar nerede?’ diyorsak, öncelikle bu 26 milyar dolardan 128 milyar dolara kadar bu işi çıkardığımızı, başarımızı taklit ettiğini ifade etmek isterim. Eğer dedikleri gibi Merkez Bankasında böyle bir kayıp varsa bu kaybı neden bir anda üç parti beraber kullanmaya başladı. Neden bunu dün değil de bugün söylemeye başladılar. İddia ettikleri konu yeni bir konu değil. Sorunun cevabı şimdiye kadar çok defa net olarak verildi. Ama siz duymak istemiyorsanız, gözünüzü kapatıyorsanız asla kendinize gündüz yapamazsınız, hep gece yaparsınız. Siyasette ne seviye ne de nezaket bıraktılar. Tartışmalar, eylemler, afişler bunun göstergesi. Dün Menderes’e ‘Yurt dışına 12 uçak dolusu altın kaçırıyor’ diyen anlayışın aynısı bugün bize bu ithamlarda bulunuyor. Ortada belge, bilgi yok. Sadece ajans çalışması şeklinde ortaya koyulan bir iddia var. Bu iddia dün yokken bir anda üç parti aynı anda söylüyorsa bu başka bir hesabın, başka bir ‘Başlayın’ talimatının gereğidir” değerlendirmesini yaptı.
CHP’nin hesaplarını Anayasa Mahkemesinin incelediğini hatırlatan Turan, “CHP’nin hesaplarını inceleyen Anayasa Mahkemesi, toplam 3,5 milyon lira civarı usulsüzlük olduğundan dolayı partiye ceza kesti. Bunun için de vahim ama CHP ile beraber anılan sucuk, sakız, alkol, don, terlik harcaması var. Bunlar böyle adamlar. Bu adamların Anayasa Mahkemesi hesap incelemesinde sucuk, sakız, alkol, don, terlik gibi saçma sapan kalemleri şahıslara, kişilere kullandıklarını belgelediğinden dolayı ceza yediler” şeklinde konuştu.
Merkez Bankasında satılan, çıkarılan ne varsa kayda geçeceğini söyleyen Turan, “Bu bizim ülkemizin, devletimizin bankası. Zamana göre tabii ki ekonominin aktörleri bazen dövizi, bazen altını, bazen Türk lirasını artıracaktır. İşlem budur. ‘Faiz artmasın’ diye yapılan adımlar vardır. Bu adımları eleştirebilirsiniz ama faiz artmasın diye ekonominin argümanlarının değerlendirilmiş olmasından kaynaklı bir eleştiriyse bunu baş tacı ederiz. Ama olayı sadece siyasi hesaplarla Merkez Bankasının CHP gibi yönetildiğini zannederek bu ithamlarda bulunulmasını ne hükümetimiz ne de Merkez Bankası yönetimi hak etmiyor. Merkez Bankası devletin bankası. Bu kadar ağızlarına sakız yapmalarını doğru bulmuyorum. Buna ilişkin açıklamalar yapıldı. Tekrar arzu ediyorlarsa randevu alsınlar. Gitsinler Merkez Bankasına izah etsinler. Biz bu adımları, üretim ekonomisini canlandırmak için attık. ‘Faiz artmasın’ diye bu adımları attık ama şimdi ısrarla bu hesabı sorduğunu zannedenler, aslında kendi faiz taleplerinin yerine gelmediğini düşünenlerin sözcülüğüne soyunuyorlar. Bu, akli bir işlem değil. Akli bir işlem olsaydı, buna zamanında ‘Nerede bu?’ derlerdi. Şimdi yapmaları, dün ‘Damat nerede?’, bugün ‘Merkez Bankasının paraları nerede?’, yarın da başka bir şey olacak. Bir siyasi kavganın, ajans çalışmasının karşılığı bunlar. Bunun ülkeye haksızlık olduğu kanaatindeyim” diye konuştu.
(Ahmet Umur Öztürk/İHA)
Kaynak: İhlas Haber Ajansı
