ANKARA Milliyet – CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Küme toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu konuşmasında özetle şunları söyledi:
AYNUR DOĞAN ÇIKIŞI: Hepimizin müziklerini duygulanarak dinlediğimiz dünya çapında bir sanatçı. Kürtçe bir müzik okudu diye nasıl yasak getirebiliriz? 21. Yüzyıl’da yaşıyoruz, her müzik bizim müziğimiz. Her türkü bizim türkümüz. Ben bunu söylediğim vakit trollerini harekete geçirdiler ‘Kılıçdaroğlu sus’ kampanyası açtılar. Sizin feriştahınız gelse ben susmam kardeşim. Rengarenk bir Türkiye’de yaşayacağız. Barışı, huzuru getireceğiz. Herkes türküsünü, müziğini özgürce söyleyecek.
SİYASİ İNTİKAM: Geçen hafta Erdoğan’ın bir siyasi intikamına şahit olduk. İstanbul vilayet Liderimiz Canan Hanımı mahkum ettiler. Mahkum etmekle kalmadılar, bir de siyasi yasak getirdiler. Parti kapatmakla, farklı düşündü diye insanları mahpusa atmakla bir ülkeye demokrasi gelmez. Canan Hanım’ın mahpusa atılmasını isteyenler, seçilmiş mahkemeler, seçilmiş yargıçlar, o mahkemelerde vazife yapan yargıçlar şunu unutmasın, bu ülkeye demokrasiyi, özgürlüğü size karşın getireceğiz, bu ülkeye kardeşliği saraya karşın getireceğiz.
ADALETSİZLİK KOVİD ÜZERE: Adaletsizlik motamot kovid üzeredir, hızla yayılır ve bütün alanı enfekte eder. Genç muhafazakar seçmenlere de seslenmek isterim. Şayet adaletsizlik karşısında tarafsız ve kararsız kalırsanız zalimin tarafını seçmiş olursunuz. Net tabir edeyim, Vilayet Liderimizin siyasi yasak kararını asla tanımıyoruz. Mahkemeyi de tanımıyoruz. Verdiği kararı da tanımıyoruz. Canan Kaftancıoğlu İstanbul vilayet liderimizdir.
SADAT ZİYARETİ: Bir danışman, ordudan atılmış, Erdoğan bunu kendisine baş danışman olarak alıyor. Engin Beyefendi zile bastı. Bu SADAT’ın misyonu nedir, emeli nedir, bilgilenmek istiyoruz. İki kişi geldi, ‘haber verelim’ dediler. Gittiler bir daha gelmediler. Bu kadar da korkak bir yapı.
MÜTEDEYYİN KESİM UYANMALI: Milletimiz özgürlüklerine yönelik bir tehdit ile karşı karşıyadır. Mütedeyyin kesim de artık uyanmalıdır. Karşımıza kendi uydurdukları din zırhına bürünmüş bir yapı vardır. Bu yapı Anadolu’nun tertemiz İslam anlayışına büyük bir tehdittir. Samimi Müslümanlar bunun karşısında dimdik durmalıdırlar. Buradan benzeri bütün yapılara, kendini derin devlet ilan etmiş müptezellere milletimizin özgürlüklerini tehdit etme gafletinde bulunanlara da sesleniyorum, haddinizi bilin.
‘Yolunu kaybeden bir MHP var’
BAHÇELİ NE DİYOR: SADAT ideolojik bir zırh tanımlamış kendisine. Bir devlet kuracak. O devletin içinde Türkiye de olacak. Herhalde bu kısmı Sayın Bahçeli yakından dinliyordur. Devletin ismi asrika devleti. Asya Afrika sentezi olacak konfederal bir cumhuriyet olacak. Başşehri İstanbul, resmi lisanı de Arapça olacak. Bahçeli ne diyor? ‘Ben milliyetçiyim ‘diyor. Bunlara ne diyorsun o vakit? Açıkça söz edeyim yolunu kaybeden bir MHP var. Erdoğan’a da soru sormak isterim; sen bunları ne için kullandın? Bunlarla mı bizi korkutmaya çalışacaksın. Sen kim olursan ol CHP’yi, onun bireylerini asla korkutamazsın.
‘Makineleri çek pistlere dokunma’
RUHSAL HARBİN İÇİNDEYİZ: (Atatürk Havalimanı ile ilgili attığı tweeti hatırlatarak) Biliyorum ki beyefendiler çok rahatsız oldu. En çok rahatsız olanlar paralarını yurt dışına kaçıranlar ve kaçırmak için sıraya girenlerdir. Ve bunlar derhal bu ruhsal harp metodlarından birini devreye soktular. Neymiş ben havalimanının tümüyle park yapılmasını ve pistlerin çabucak kırılmasını önermişim. Asimetrik ruhsal harp buna deniyor. Gerçek şu ki 26. Devir milletvekilliğimizi yapan Sayın Gülay Yedekçi uygun bir mimar birebir vakitte bura için bir program plan hazırlamıştı. Atatürk Kent Parkı ve Uygarlık Kütüphanesi olacaktı. Atatürk Havalimanı’nın binaları, pistleri tümüyle korunuyor. Emelimiz elbette pistleri kırmak falan değil, fakat yandaşların işi bu. Manipülasyon palavra dolan ile milleti kandırmak istiyorlar.
MÜSAADE VERMEYECEĞİZ: Geliyoruz. Adalet için, hak hukuk için geliyoruz. Makineleri çek pistlere dokunma. Tıpkı Kanal İstanbul üzere. Oraya birisi girerse birisi ihaleye katılırsa göreceği vardır. Asla buna müsaade vermeyeceğiz.
