CHP İstanbul Vilayet Başkanlığı’na seçilen Özgür Çelik: Tekrar İstanbul’u ve tüm Türkiye’yi kazanmanın başlangıcı

CHP 38. Olağan İstanbul Vilayet Kongresi’nde Vilayet Başkanlığı’na Özgür Çelik seçildi. Delegelerin 342’sinin oyunu Çelik alırken Cemal Canpolat ise 310 oyda kaldı. Çelik, “Bu kongre tarihi bir kongre demiştim. Bu bir başlangıç. İstanbul’dan Türkiye’ye umudu yaymanın başlangıcı, tekrar İstanbul’u kazanmanın başlangıcı, tüm Türkiye’yi kazanmanın başlangıcı” dedi.

CHP 38. Olağan İstanbul Vilayet Kongresi, bugün Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı. Eski CHP İstanbul Vilayet Lideri Cemal Canpolat ile CHP Bahçelievler İlçe Lideri Özgür Çelik’in vilayet lideri olabilmek için yarıştığı kongrede Divan Başkanlığı’nı eski CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal yaptı. Her iki adayın da talebi doğrultusunda blok liste önergesi oy çokluğuyla kabul edilirken oy kullanma süreci için de 13 sandık kuruldu.

Kırmızı liste Canpolat’ın belirlediği delegelerden oluşurken beyaz listede Çelik’in seçtiği delegeler yer aldı. Beyaz listede İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu da yer alırken kongrenin Divan Lideri Çetin Soysal’ın da her iki listede de olması dikkat çekti.

Partinin 4-5 Kasım’da yapılacak 38. Olağan Kurultayı’na gidecek 196 delegenin de seçildiği kongrede Özgür Çelik, 660 delegeden 342’sinin oyunu alarak vilayet lideri seçildi. Cemal Canpolat ise 310 oyla rakibinin 32 oy gerisinde kaldı.

TIKLAYIN – CHP 38. Olağan İstanbul Vilayet Kongresi | Kongreye “değişim” damga vurdu 

TIKLAYIN – Özgür Çelik “Bizim kavgamız kendi yoldaşlarımızla değil, bu çürümüş düzenle” dedi; Canpolat “Sağa kucak açma süreci bugünden itibaren bitmiştir” diye seslendi

Sonuçların açıklanmasının akabinde zafer konuşması için sahneye çıkan Çelik, rakibi Canpolat ile CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu’nu davet etti. Bu sırada salonda olmayan ikiliye Çelik’in daveti karşılıksız kaldı.

Kongreyi takip etmek için gelenlere teşekkür eden Çelik, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Biz zafer konuşmasını İstanbul’u yine kazandığımızda yapacağız”

Bugün burada tarihi bir kongreyi gerçekleştirirken günün erken saatlerinden itibaren burada olan kocaman yürekli örgütümüze sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum. Verdikleri oylarla parti içi demokrasimizin öncüleri olan değerli vilayet delegelerimize sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum. Partimizin çeşitli şuralarında misyon yapan tüm yöneticilerimize sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum. Günün erken saatlerinden itibaren kongremizi takip eden muhtarlarımız hala bu salondan ayrılmadılar. Dernek liderlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız hala bu salondan ayrılmadılar. Onlara sonsuz yürekten teşekkür ediyorum. Bu salonun hazırlanmasında büyük emek harcayan Bayan Kolumuza, Gençlik Kolumuza ve seçim heyetinde misyon yapan seçim heyetinin değerli üyelerine, sandıklarda vazife yapan bedelli yol arkadaşlarımıza sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum. Yeniden bu salonda bu kongreyi gerçekleştirdiğimiz esnada emek harcayan güvenlik görevlisinden mutfak görevlisine kadar tüm işçilere sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi kongrelerinin kaybedeni olmaz. Konuşmamda da söz etmiştim. Biz burada sizlerle birlikte el ele, kol kola bu salondan çıkacağız ve demokratik bir Türkiye’nin uğraşını birlikte vereceğiz demiştim. Bu bir zafer konuşması değil. Biz zafer konuşmasını İstanbul’u tekrar kazandığımızda, Türkiye’yi kazandığımızda gerçekleştireceğiz. Bugün burada yapılan konuşmalarla ilgili sanki Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir yarılma mı var diyen, bu mevzuda haber yapacak olan basın görevlilerine şunu söz etmek istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi evet, bir kongre partisidir. Biz mahallede sandığı kurarız. Biz sandığı kurduktan sonra delegelerimizi seçeriz. Delegelerimiz ilçe liderlerini, vilayet liderlerini, genel liderimizi seçerler. Bu, parti içi demokrasinin yaşatılmasıdır. Parti içi demokrasiyi yaşatmaya devam edeceğiz. Yarın basında Cumhuriyet Halk Partisi’ni tartışacak olanlara diyorum ki, lütfen başkan sultasıyla vilayet lideri belirleyenleri tartışın, başkan sultasıyla ilçe liderleri belirleyenleri tartışın. Cumhuriyet Halk Partisi, parti içi demokrasiyi yaşatmaya devam edecek. Bugün burada günün erken saatlerinden itibaren çok uzun konuşmalar, tenkitler yapıldı. O tenkitlerin hepsini alıyoruz, beyin süzgecinden geçiriyoruz. Kalp teknemizde yoğuruyoruz ve buna nazaran yol haritamızı belirleyeceğiz.

“Bana oy veren vermeyen ilçe liderlerine farklı davranma periyodu bitmiştir”

Tabii ki bir ölçü kongrenin heyecanıyla aslında söz edilmemesi gereken cümleler de söz edildi. Sanki örgütte bu, karşılıklı bir kırılma yaratabilir mi kaygısı olmasın. Biz ilçe liderlerimizle, vilayet idaremizle, Bayan Kolumuzla, Gençlik Kolumuzla, tüm örgütümüzle kucaklaşmaya hazırız. Birinci gideceğim yer, orta tribünden, benim değil, öteki aday lehine slogan atan ilçedir. Birinci evvel oraya gideceğim. Orada onlarla kucaklaşacağız, helalleşeceğiz ve İstanbul’un çabasını birlikte vereceğiz. Demokratik Türkiye’nin çabasını birlikte vereceğiz. Bu ortada bütün ilçe liderlerimiz sahnededir umuyorum. Konuşmamın içeriğinde söylemiştim. Bu salona 26 ilçe lideriyle bir arada girdim ancak bu salondan 39 ilçe lideriyle çıkıyorum. İstanbul’da artık eşitlikçi bir idare anlayışı var. İstanbul’da, kongrede bana oy veren vermeyen ilçe liderlerine farklı davranma periyodu bitmiştir. İstanbul’da 39 ilçe liderine eşit davranan, eşit yaklaşan bir çabayı örgütümüzle birlikte gerçekleştireceğiz. Bir umuttan bahsetmiştik kongre konuşmamda. İstanbul’dan bir umudu, bir kıvılcımı çakarsak bu umut Türkiye’ye ışık olur demiştim. Birleşe birleşe, kucaklaşa kucaklaşa kazanacağız.

“Bir öğretmenin çocuğu bu ülkede vilayet lideri olabiliyorsa…”

8 yaşında bir çift kara lastikle geldiğim bu kentte bana vilayet lideri adaylığı gururunu yaşatanlara teşekkür etmiştim. Bugün CHP’nin en kıymetli makamlarından bir adedine beni layık gören bütün delegelerimize sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum. Örgütümüze sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum. Çok gururluyum. Hepinize sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum. En değerlisi, bunu neye borçluyuz, biliyor musunuz? Bir öğretmenin çocuğu bu ülkede vilayet lideri olabiliyorsa, bir işçinin çocuğu bu ülkede milletvekili olabiliyorsa, belediye lideri olup 500 binlik, milyonluk kentleri yönetebiliyorsa bunu demokrasiye, Cumhuriyete, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz. Yolumuz açık, aydınlık olsun. Bu kongre tarihi bir kongre demiştim. Bu bir başlangıç. İstanbul’dan Türkiye’ye umudu yaymanın başlangıcı, tekrar İstanbul’u kazanmanın başlangıcı, tüm Türkiye’yi kazanmanın başlangıcı. Hepinize hürmetler ve sevgiler sunuyorum.”