Amber Heard ve Johnny Depp’in milyonlarca dolarlık karalama davası ile Gwyneth Paltrow’un ve Terry Sanderson’a kayak kazası davası, son periyotta magazin dünyasının en çok konuşulan olayları oldu. Her iki dava da gündemi meşgul etmeleri ve tüm dünyada tanınan iki bayanın, bir erkekle karşı karşıya gelmeleri açısından benzeri olsa da; biri galip gelirken oburu gelmediği için sonuç iki bayan açısından çok farklı oldu.
Jüri, Gwyneth Paltrow-Terry Sanderson davasında Hollywood yıldızını haklı bularak, sembolik olarak talep ettiği 1 dolarlık tazminatı almasına hükmetti. 50 yaşındaki Paltrow yalnızca davasını kazanmakla kalmadı, tıpkı vakitte mahkeme sürecindeki halleriyle tüm dünyanın hayranlığını da kazandı.
Öte yandan Johnny Depp ile birbirlerine karşılıklı açtıkları davada eski eşine 10 milyon dolar ödemeye mahkum edilen 36 yaşındaki Amber Heard, dava sürecinde kamuoyundaki prestijini da kaybetti.
UZMANLAR DEĞERLENDİRDİ
Bir küme hukuk ve vücut lisanı uzmanı, her iki davayı da yakından takip eden kamuoyunun neden Gwyneth’i desteklerken; Amber’a sırt çevirdiğini DailyMail.com için kıymetlendirdi.
İlk bakışta, dünyanın iki davaya neden bu kadar zıt bir reaksiyon verdiğinin yanıtı açık görünüyor. Amber ve Johnny’nin davası, önemli cinsel taciz ve atak tezlerini içeriyordu. Fakat insanların neden Amber’e bu kadar karşı oldukları ve Gwyneth’e bu kadar hayran oldukları sorusu hâlâ devam ediyor.
Uzmanlar, bunun mümkün nedenlerinden birinin iki bayanın mahkeme salonundaki zıt davranışları olduğunu söylüyor. Gwyneth duruşma sırasında çok daha derli toplu görünmekle kalmadı, birebir vakitte yalnızca avukatlarla konuşmaya odaklandı. Amber ise sık sık jüriyi manipüle etmeye çalışmakla suçlandı.
“ARKADAŞ CANLISIYDI”
Beden lisanı uzmanı Judi James, Paltrow’un şık ve sakin tabir ve hareketlerinin davasını ve halkın sevgisini kazanmasına nasıl yardımcı olduğunu, Heard’ün dramatik hallerinin ise davasını ‘batırdığını’ anlattı.
Judi’ye nazaran Gwyneth ‘arkadaş canlısıydı’ ve bir ünlüden çok ‘hukuk takımından biri’ üzere görünüyordu:
Paltrow, duruşmaya sohbet ederek gelir, yerine oturmadan evvel gözleriyle odayı tarardı. Kürsüdeki hali, birden fazla vakit hukuk grubundan biri olduğu izlenimini veriyordu. Bu otorite ve hatta üstünlük jestlerinden kimileri, görünümüne de yansıdı. Mahkeme boyunca Paltrow’un kaşları ve çenesi de sık sık üst kalktı ve dudakları onaylamaz bir tutumla daima büzüldü. Genelde taktığı gözlüklerinin üstündan bakmayı seçti ve tüm bunlar ona ‘öğretmen’ usulü bir otorite imajı verdi. Buna ek olarak, savcılığın ‘aktrisin narsistik gösterişini ortaya çıkarmaya yönelik tuhaf girişimleri’ onu hiç rahatsız etmemiş üzere görünüyordu. Gwyneth karşılık olarak nezaketini koruduğu için başarısız oldular.
“KENDİNE ACIMA SİNYALLERİ VERMEDİ”
Judi, Gwyneth’in ortada sırada ‘pişmanlık’ ve ‘endişe’ belirtileri gösterdiğini açıklasa da, genel olarak aktrisin ‘kararlı bir niyet hissi verdiğini’ söyledi. Sıra, ünlü ismin yaşananları anlatmasına geldiğinde ise vücut ili uzmanı şu sözleri kullandı:
Kazayı ve o anki niyet ve hislerini, öykünün kendi tarafına yük verecek halde canlandırma eğilimindeyken; tekrar de genel olarak sakin olan hali kameraları ya da jüriyi fazla zorladığı izlenimini vermedi. Gwyneth gösteriş, çok ahenk ya da duygusal manipülasyon olarak görülebilecek her şeyden uzak durma eğilimindeydi. Kendine acıma sinyalleri vermiyordu, yalnızca sakin bir hoşnutsuzluk tabir eden geniş gözlü, kalkık kaşlı bir baş sallama vardı. Beşerler oyuna getirildiklerini ya da kandırıldıklarını hissetmekten ya da bundan korkmaktan hoşlanmazlar, bu yüzden gözyaşları gerçeklik açısından incelenir ve rastgele bir yapmacıklık çoklukla kuşku ya da güvensizliğe neden olabilir.
“AMBER, PROVA YAPMIŞ ÜZERE GÖRÜNÜYORDU”
Judi James, daha evvel DailyMail.com’a yaptığı açıklamada duruşma boyunca sık sık ‘öfke, külfet, ıstırap ve gözyaşı’ sergilerken görülen Amber Heard’ün kendisini heyetin gözünde ‘insanlaştırmak’ için fazla uğraştığının açık olduğunu ve bunun da muhtemelen halkın güzeline gitmediğini söylemişti. Avukat Christa Haggai Ramey de bahisle ilgili olarak şunları söyledi:
Amber soruyu dinliyor ve cevap vermek için heyete dönüyordu. Daha provalı görünüyordu. Prova yapmak, mahkemede dürüst davranmamak manasına geliyor. Gwyneth direkt konuşuyordu. Kendisiyle konuşan avukatla göz teması kuruyordu. Heyete oynamıyordu. Bu çok değerli zira o bir oyuncu. Buna karşın heyetin ikna edilmesi gerektiğinin farkında olan biri üzere görünmüyordu.
“BİLİMSEL İSPATLAR YOKTU”
Christa, Gwyneth’in davasının Amber ve Johnny’ninkine nazaran çok daha fazla uzman tabirine ve görgü şahidi raporlarına odaklandığını, bu sebeple sonucun heyetin kime inandığına daha az dayandığını da açıklayarak; “Gwyneth’in davası uzman şahit sözüne dayanıyordu. Amber ise davasını sizin ona inanıp inanmamanıza nazaran kazanacak ya da kaybedecekti. Gwyneth’in davasında olduğu üzere Amber’ı destekleyecek bilimsel ispatlar yoktu. Heard’ün mahkeme salonundaki davranışları üzerinde çok daha fazla tahlil ve inceleme yapılmasına yol açan da buydu” biçiminde konuştu.
Avukat ayrıyeten Johnny’nin Terry’den çok daha sempatik olduğuna dikkat çekti. Christa, Gwyneth’e dava açan 76 yaşındaki emekli tabibin, cazip ve güzel aktör Depp’ten çok farklı olduğu için; halkın ve muhtemelen heyetin Gwyneth’in tarafını tutmasını çok daha kolay hale getirdiğini lisana getirdi.
