Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kocaeli Üniversitesi ismine sağlanan müsaadelerle Küçükçekmece Gölü kıyısındaki Avcılar’daki Bathonea Antik Kenti’nde sürdürülen hafriyatlarda bu yıl bir çocuk ve yakınında annesine ilişkin olduğu sanılan bir mezarın yanı sıra o devrin hayatına ışık tutacak bulgular gün ışığına çıkarıldı.
Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında Küçükçekmece Göl Havzası’nda 2007’de yüzey araştırmasıyla başlatılan, 2009’dan bu yana sürdürülen Bathonea hafriyatları sırasında bulunan hayvan kemikleri üzerinde Arkeozoolog Dr. Hasan Değirmenci, araştırmalarını ağırlaştırdı.
ÖNEMLİ İPUÇLARI
Arkeozoolog Dr. Değirmenci, bu kemiklerin günümüzden yaklaşık bin 500 evvel bölgede yaşayanların beslenme kültürüne ait bilgi verdiğine dikkat çekerken DHA muhabirine şunları söyledi: “Bu yılki hafriyatlarda bilhassa çok sayıda hayvan kemikleri bulundu. Bu kemikler bize bu bölgedeki beslenme rejimi hakkında yani neler yiyip-içtikleri hakkında bilgiler verdi. Bunun haricinde hangi hayvanları besledikleri, ticaretini yaptıkları ile ilgili ipuçları elde etmiş olduk. Bilhassa çok ölçüde büyükbaş hayvan kemiklerine ulaşıldı. Koyun, keçi kemiklerinin yanı sıra kanatlı yani tavuk kemikleri bulundu. Bunların yanı sıra bir kedi kafatası buluntusu var. Bulunan yazı grubunda geyik kemiğinden yapıldığını düşündüğümüz divit gün yüzüne çıkarıldı.”
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kocaeli Üniversitesi ismine sağlanan müsaadelerle Küçükçekmece Gölü kıyısındaki Avcılar’daki Bathonea Antik Kenti’nde sürdürülen hafriyatlarda bu yıl bir çocuk ve yakınında annesine ilişkin olduğu sanılan bir mezarın yanı sıra o devrin hayatına ışık tutacak bulgular gün ışığına çıkarıldı.
Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında Küçükçekmece Göl Havzası’nda 2007’de yüzey araştırmasıyla başlatılan, 2009’dan bu yana sürdürülen Bathonea hafriyatları sırasında bulunan hayvan kemikleri üzerinde Arkeozoolog Dr. Hasan Değirmenci, araştırmalarını ağırlaştırdı.
ÖNEMLİ İPUÇLARI
Arkeozoolog Dr. Değirmenci, bu kemiklerin günümüzden yaklaşık bin 500 evvel bölgede yaşayanların beslenme kültürüne ait bilgi verdiğine dikkat çekerken DHA muhabirine şunları söyledi: “Bu yılki hafriyatlarda bilhassa çok sayıda hayvan kemikleri bulundu. Bu kemikler bize bu bölgedeki beslenme rejimi hakkında yani neler yiyip-içtikleri hakkında bilgiler verdi. Bunun haricinde hangi hayvanları besledikleri, ticaretini yaptıkları ile ilgili ipuçları elde etmiş olduk. Bilhassa çok ölçüde büyükbaş hayvan kemiklerine ulaşıldı. Koyun, keçi kemiklerinin yanı sıra kanatlı yani tavuk kemikleri bulundu. Bunların yanı sıra bir kedi kafatası buluntusu var. Bulunan yazı grubunda geyik kemiğinden yapıldığını düşündüğümüz divit gün yüzüne çıkarıldı.”
