Pınar Karşıyaka Basketbol Takımı’nın deneyimli coachu Ufuk Sarıca, yeni dönem öncesi MİLLİYET’in sorularını yanıtladı, maksatlarını anlattı.
– Kuzminskas transferi ile takımınız tamamlandı. Transfer sürecinden şad musunuz?
“İstediğimizi yaptık kurgu olarak. Natürel ki bakıp da anlaşamadığımız isimler oldu. Lakin istediğimiz oyunculara sahip olduk. Biraz geç kurduk grubu. Delgado yeni katıldı, Kuzminskas iki gün evvel İzmir’e geldi. Onların dışında 12 tane daha oyuncumuz var ve bunlardan 10 tanesi yeni. Münasebetiyle bu isimleri kadro haline sokabilmemiz için vakit lazım. Ancak ligin bir hafta, Şampiyonlar Ligi’nin 10 gün sonra başlayacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Her şeyi bir anda oturtmamız mümkün değil. Fakat ana kısımları âlâ yapıp, başlangıçta çok hasar almamayı umuyoruz. Oyuncuların birbirlerini tanıması, beni tanıması, benim de oyuncuların neyi daha düzgün yapacaklarını görebilmem için buna gereksinimimiz var. Bu süreyi kısaltmaya çalışacağız. Kişisel manada değerli işler yapabilecek oyuncularımız var zira.”
‘Katkı alırız’
– Sizin kadrolarınızda kısa skorer ve uzun daha kıymetli üzere… McCollum ve Delgado’dan istediğinizi alır mısınız?
“Ben umutluyum. McCollum aslında uygun bildiğimiz bir isim. Skor gücü üst seviyede, daha evvel de ligimizde oynadı ve uygun işler yaptı. Taraftarın seveceği bir usulü var. Delgado da tanıdığımız bir oyuncu lakin onun önünde biraz müddet var yaş itibariyle. Tıpkı şeyler aslında başka isimlerimiz için de geçerli. Bizim gruptaki birçok bölgemizdeki oyuncunun yoldayken büyüyeceğini düşünüyorum. Brown da yeterli başladı fakat onun da basketbolunun üzerine koymasını bekliyorum. Daha evvel de bunu yaşadığımız birçok isim oldu, onların gelişimi bizi ayrıyeten keyifli ediyor fakat Pınar Karşıyaka’nın başarılı olması için bunu başarmalıyız biz. Birçok oyuncudan umutluyum ancak bilhassa sorduğun McCollum ve Delgado’dan değerli katkı alacağımızı düşünüyorum.”
Yolda büyüyen takım
– Ligde yeterli takımların kurulduğunu, bütçelerin üstlere çıkarıldığını görüyoruz ve kağıt üzerinde favori değilsiniz. Lakin daha evvel de favori olmadığınız dönemlerde büyük işler yapmıştınız. Tekrarı için umudunuz var mı?
“Umut her vakit var. O olmadan plan yapmak, hırsla çalışmak kolay değil. Hakikaten samimi söylüyorum, bu ekiple ilgili bu türlü bir umudum var. O yüzden yolda büyüyen ekip dedim. Geçmişte favori olmadığımız devirde de bunlar olmuştu. Oyuncular dönem içindeki performansını artırdı, ekibin performansı arttı ve sonuç geldi. Burada öncelikle sabırlı olmamız lazım. Mesela hazırlık maçında Fenerbahçe ile oynuyoruz. Bir Euroleague ekibi ve 8 yabancı ile çıktı alana. Bütçe olarak tahminen 8-9 kat fark var ortamızda. Lakin biz onlarla müsabakayı geçmişte başarmışız. Hafızalarda bunlar var. O hafızalar kalsın, silinmesin ancak bu kadroda 10-11 tane yeni oyuncu var ve onların bir ortada hareket edebilmesi için vakit lazım. Bunu kısaltacak olan da bizleriz. O yüzden ben zaman-sabır ve çalışmak diyorum. Buna herkes dahildir. Bunu başarabilirsek kimsenin beklemediği yerlerde olabileceğimize inanıyorum. Lakin ligin bu dönem daha güç olacağı, birtakım ekiplerin keskin ataklar yaptıklarını da göz gerisi etmemek gerek.”
‘Huzurlu bir ortam var’
– Değerli tekliflere karşın burada kalıyor olmanız…
“İnsanın hem sevdiği hem sevildiği bir ortam varsa huzur vardır. Ben Karşıyaka’da bunu hissediyorum. Takviye geliyor, muvaffakiyetler yaşanıyor… Bunları bırakıp gitmek için sahiden çok farklı kaidelerin olması lazım. Huzursuz olduğun bir yerde bulunsan o radikal kararı çok daha rahat verirsin ve ayrılabilirsin ancak ben bunun tam aksini yaşıyorum. Karşıyaka’yı çok seviyorum ve sevildiğimi de her gün yine hissediyorum.”
‘Aklıma 2019 geldi’
Ufuk Sarıca, Fransa maçıyla, ABD müsabakasının emsal sonla bittiğinin hatırlatılması üzerine, “Aklıma doğal ki ABD maçı geldi ve kendime eziyet ederek o çabayı tekrar izledim. Herkes düşer. Lakin düştüğün yerden kalkmak önemlidir” dedi.
– Ulusal maçları kesinlikle izlemişsinizdir. Fransa maçında fauller kaçtığında aklınıza 2019 geldi mi? Kadronun başında siz vardınız ve 4 faulden bir adedini sokamadığmız için ABD’ye kaybetmiştik…
“Gelmez mi? Geldi hatta bir gün sonra kendime eziyet ederek o ABD maçının tamamını izledim. Ancak çok üzüldüm bizim ulusal kadromuzun bu formda turnuvayı noktalamasına. Ayrıyeten o dramatik sonun benzerliği ve faulleri birebir oyuncunun kaçırmasına. Fakat bunlar sporun içinde olan şeyler. Düşmek değerli değil sporda, herkes düşer… Ancak değerli olan düştüğün yerden tekrar kalkıp hayata devam edebilmektir. Bunun dışında da yapılması gerekenler var. Bizim Türk oyuncularımızı kesinlikle alanda tutacak formüller bulmamız lazım. İspanya’da kıta dışı kuralı var. Bunu neden yapıyorlar; zira Avrupalı oyuncunun, Amerikalıyla kas yapısı olarak eşleşmesi kolay değil. Bizim de birtakım kurallar için bunu desteklememiz gerekiyor.”
‘Gençler oynamayı seçsin’
“Burada oyunculara düşen vazifeleri de daima konuşuyoruz. Kimi oyuncuların seçimlerini yanılgılı buluyorum. Gençler önceliği oynayabilecekleri gruplara vermeli. Genç yaşta âlâ paralar kazanmayı düşünmelerine gerek yok. Esasen bir plan yaptığınızda o parayı uzun vadede ziyadesiyle kazanacaksınız. Lakin büyük gruba gidip oturduğunuz vakit 2 yıl sonra o paraları bulamıyorsunuz. Bizim son 40 saniyede karar veren oyunculara muhtaçlığımız var. Ulusal Takım’da da bunun kahrını yaşadık. Finlandiya, İsveç üzere ülkelerin oyuncuları farklı ülkelere gidiyor ve oralarda mühlet alıyor. Biz bunu yapamıyoruz.”
‘Önümüzde örnekler var’
“Bizim ekiplerimize gelip oynayarak çok daha üst düzeylere ulaşan Sertaç, Metecan üzere isimler kıymetli örnek. Oyuncuların bunları da görmesi gerekiyor ki, artık hem yerli hem de yabancı oyuncular için bunun da bir seçim kriteri olduğunu, bunun bize kimi artılar getirdiğini de görüyoruz fakat her şey de orada bitmiyor alışılmış.”
‘Sabır çok önemli’
– Hazırlık maçını 5 bin kişinin önünde oynuyorsunuz. Bu bir talih tahminen. Sabır kısmında dezavantaj yaratıyor mu?
“Taraftarla oynayabilecek isimlerimiz var. Bütün ekibi o denli kurmuyoruz lakin birtakım durumları kent ve kulübün özelliklerine uygun seçiyoruz. Açık sahayı oynayabilen, agresif olan isimleri her dönemde tercih ettim. Taraftarları ateşleyebilecek oyunculara sahibiz. Ancak bazen de taraftar önünde heyecanlanan, yeterli niyetli olsalar da sistem dışına çıkabilecek isimler oluyor. Vakitle o gerilim ve aceleyi ortadan kaldırınca herkesten daha çok randıman alırız. Geçen yıllarda kazanılan muvaffakiyetler, geçen dönem ligin sonundaki performansımız akıllara gelince her şey bir anda olsun isteniyor fakat sabretmeden de olmuyor.”
‘Son 8’de olmalıyız’
– Geçen sene Avrupa’da başarısızdık dediniz, pekala bu dönem muvaffakiyet kıstası ne olmalı?
“Son 8 içinde olmalıyız. Oradan sonra esasen yarı finali, finali gerçekçi olarak görebiliyorsunuz. Geçen sene bizim yaptığımız en kıymetli yanılgı, bir dönem evvelki MVP Colson’ı aldığımız için bir anda şampiyonluğun en güçlü adayı haline getirilmemizdi. O denli bir şey yoktu. Yalnızca bütçe olarak söylemiyorum, baktığınız vakit sizden daha uygun 5-6 grup olabiliyor o düzeyde. Bir anda şampiyonluk adayı göstermek yanlışsız değildi. Daha evvel final oynadığımız senede de birinci 8 için bile aday gösterilmiyorduk, o da gerçek değildi. Bizim bir kültürümüz var Karşıyaka olarak. Bu yüzden öncelikle son 8’i görelim ve sakatlık olmasın, sonrası daha net olacaktır.”
‘Taraftar başarıyı hak ediyor’
– Karşıyaka’da ne kadar sevildiğiniz malum. Geçmişteki muvaffakiyetleri tekrar ederseniz, neler yaşanabileceğini hayal ediyor musunuz?
“Tabii ki ediyorum ve çok da hoş olur diyorum. Şöyle örnek vereyim, 2014, 15, 16… Yani Euroleague’e kadar giden periyot vardı. 13-14 yaş kümesindeki çocuklar, ekiplerinin başarılarıyla o bağlılığı yakalıyorlar. Biz o devirde İzmir’de ya da Karşıyaka’da yaşayan fakat öteki ekipleri tutan gençlerin, Karşıyaka sevgisini doruğa çıkarmıştık. Tahminen onların %50’si basketbola başladı. Artık onların kardeşlerini hedeflememiz lazım. Esasen topluluklar bu türlü oluşuyor. Bu olursa onurlanırız, gururlanırız. Baktığınız vakit burası bir semt ve basketbolu güzel bilen, çok seven bir taraftar kümemiz var. Uzun yıllardır devamlılığı sağlayan, Pınar üzere çok düzgün bir sponsorumuz var. Burası başarıyı hak ediyor ve inşallah bunu yine yaşarız.”
Pınar Karşıyaka Basketbol Takımı’nın deneyimli coachu Ufuk Sarıca, yeni dönem öncesi MİLLİYET’in sorularını yanıtladı, maksatlarını anlattı.
– Kuzminskas transferi ile takımınız tamamlandı. Transfer sürecinden şad musunuz?
“İstediğimizi yaptık kurgu olarak. Natürel ki bakıp da anlaşamadığımız isimler oldu. Lakin istediğimiz oyunculara sahip olduk. Biraz geç kurduk grubu. Delgado yeni katıldı, Kuzminskas iki gün evvel İzmir’e geldi. Onların dışında 12 tane daha oyuncumuz var ve bunlardan 10 tanesi yeni. Münasebetiyle bu isimleri kadro haline sokabilmemiz için vakit lazım. Ancak ligin bir hafta, Şampiyonlar Ligi’nin 10 gün sonra başlayacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Her şeyi bir anda oturtmamız mümkün değil. Fakat ana kısımları âlâ yapıp, başlangıçta çok hasar almamayı umuyoruz. Oyuncuların birbirlerini tanıması, beni tanıması, benim de oyuncuların neyi daha düzgün yapacaklarını görebilmem için buna gereksinimimiz var. Bu süreyi kısaltmaya çalışacağız. Kişisel manada değerli işler yapabilecek oyuncularımız var zira.”
‘Katkı alırız’
– Sizin kadrolarınızda kısa skorer ve uzun daha kıymetli üzere… McCollum ve Delgado’dan istediğinizi alır mısınız?
“Ben umutluyum. McCollum aslında uygun bildiğimiz bir isim. Skor gücü üst seviyede, daha evvel de ligimizde oynadı ve uygun işler yaptı. Taraftarın seveceği bir usulü var. Delgado da tanıdığımız bir oyuncu lakin onun önünde biraz müddet var yaş itibariyle. Tıpkı şeyler aslında başka isimlerimiz için de geçerli. Bizim gruptaki birçok bölgemizdeki oyuncunun yoldayken büyüyeceğini düşünüyorum. Brown da yeterli başladı fakat onun da basketbolunun üzerine koymasını bekliyorum. Daha evvel de bunu yaşadığımız birçok isim oldu, onların gelişimi bizi ayrıyeten keyifli ediyor fakat Pınar Karşıyaka’nın başarılı olması için bunu başarmalıyız biz. Birçok oyuncudan umutluyum ancak bilhassa sorduğun McCollum ve Delgado’dan değerli katkı alacağımızı düşünüyorum.”
Yolda büyüyen takım
– Ligde yeterli takımların kurulduğunu, bütçelerin üstlere çıkarıldığını görüyoruz ve kağıt üzerinde favori değilsiniz. Lakin daha evvel de favori olmadığınız dönemlerde büyük işler yapmıştınız. Tekrarı için umudunuz var mı?
“Umut her vakit var. O olmadan plan yapmak, hırsla çalışmak kolay değil. Hakikaten samimi söylüyorum, bu ekiple ilgili bu türlü bir umudum var. O yüzden yolda büyüyen ekip dedim. Geçmişte favori olmadığımız devirde de bunlar olmuştu. Oyuncular dönem içindeki performansını artırdı, ekibin performansı arttı ve sonuç geldi. Burada öncelikle sabırlı olmamız lazım. Mesela hazırlık maçında Fenerbahçe ile oynuyoruz. Bir Euroleague ekibi ve 8 yabancı ile çıktı alana. Bütçe olarak tahminen 8-9 kat fark var ortamızda. Lakin biz onlarla müsabakayı geçmişte başarmışız. Hafızalarda bunlar var. O hafızalar kalsın, silinmesin ancak bu kadroda 10-11 tane yeni oyuncu var ve onların bir ortada hareket edebilmesi için vakit lazım. Bunu kısaltacak olan da bizleriz. O yüzden ben zaman-sabır ve çalışmak diyorum. Buna herkes dahildir. Bunu başarabilirsek kimsenin beklemediği yerlerde olabileceğimize inanıyorum. Lakin ligin bu dönem daha güç olacağı, birtakım ekiplerin keskin ataklar yaptıklarını da göz gerisi etmemek gerek.”
‘Huzurlu bir ortam var’
– Değerli tekliflere karşın burada kalıyor olmanız…
“İnsanın hem sevdiği hem sevildiği bir ortam varsa huzur vardır. Ben Karşıyaka’da bunu hissediyorum. Takviye geliyor, muvaffakiyetler yaşanıyor… Bunları bırakıp gitmek için sahiden çok farklı kaidelerin olması lazım. Huzursuz olduğun bir yerde bulunsan o radikal kararı çok daha rahat verirsin ve ayrılabilirsin ancak ben bunun tam aksini yaşıyorum. Karşıyaka’yı çok seviyorum ve sevildiğimi de her gün yine hissediyorum.”
‘Aklıma 2019 geldi’
Ufuk Sarıca, Fransa maçıyla, ABD müsabakasının emsal sonla bittiğinin hatırlatılması üzerine, “Aklıma doğal ki ABD maçı geldi ve kendime eziyet ederek o çabayı tekrar izledim. Herkes düşer. Lakin düştüğün yerden kalkmak önemlidir” dedi.
– Ulusal maçları kesinlikle izlemişsinizdir. Fransa maçında fauller kaçtığında aklınıza 2019 geldi mi? Kadronun başında siz vardınız ve 4 faulden bir adedini sokamadığmız için ABD’ye kaybetmiştik…
“Gelmez mi? Geldi hatta bir gün sonra kendime eziyet ederek o ABD maçının tamamını izledim. Ancak çok üzüldüm bizim ulusal kadromuzun bu formda turnuvayı noktalamasına. Ayrıyeten o dramatik sonun benzerliği ve faulleri birebir oyuncunun kaçırmasına. Fakat bunlar sporun içinde olan şeyler. Düşmek değerli değil sporda, herkes düşer… Ancak değerli olan düştüğün yerden tekrar kalkıp hayata devam edebilmektir. Bunun dışında da yapılması gerekenler var. Bizim Türk oyuncularımızı kesinlikle alanda tutacak formüller bulmamız lazım. İspanya’da kıta dışı kuralı var. Bunu neden yapıyorlar; zira Avrupalı oyuncunun, Amerikalıyla kas yapısı olarak eşleşmesi kolay değil. Bizim de birtakım kurallar için bunu desteklememiz gerekiyor.”
‘Gençler oynamayı seçsin’
“Burada oyunculara düşen vazifeleri de daima konuşuyoruz. Kimi oyuncuların seçimlerini yanılgılı buluyorum. Gençler önceliği oynayabilecekleri gruplara vermeli. Genç yaşta âlâ paralar kazanmayı düşünmelerine gerek yok. Esasen bir plan yaptığınızda o parayı uzun vadede ziyadesiyle kazanacaksınız. Lakin büyük gruba gidip oturduğunuz vakit 2 yıl sonra o paraları bulamıyorsunuz. Bizim son 40 saniyede karar veren oyunculara muhtaçlığımız var. Ulusal Takım’da da bunun kahrını yaşadık. Finlandiya, İsveç üzere ülkelerin oyuncuları farklı ülkelere gidiyor ve oralarda mühlet alıyor. Biz bunu yapamıyoruz.”
‘Önümüzde örnekler var’
“Bizim ekiplerimize gelip oynayarak çok daha üst düzeylere ulaşan Sertaç, Metecan üzere isimler kıymetli örnek. Oyuncuların bunları da görmesi gerekiyor ki, artık hem yerli hem de yabancı oyuncular için bunun da bir seçim kriteri olduğunu, bunun bize kimi artılar getirdiğini de görüyoruz fakat her şey de orada bitmiyor alışılmış.”
‘Sabır çok önemli’
– Hazırlık maçını 5 bin kişinin önünde oynuyorsunuz. Bu bir talih tahminen. Sabır kısmında dezavantaj yaratıyor mu?
“Taraftarla oynayabilecek isimlerimiz var. Bütün ekibi o denli kurmuyoruz lakin birtakım durumları kent ve kulübün özelliklerine uygun seçiyoruz. Açık sahayı oynayabilen, agresif olan isimleri her dönemde tercih ettim. Taraftarları ateşleyebilecek oyunculara sahibiz. Ancak bazen de taraftar önünde heyecanlanan, yeterli niyetli olsalar da sistem dışına çıkabilecek isimler oluyor. Vakitle o gerilim ve aceleyi ortadan kaldırınca herkesten daha çok randıman alırız. Geçen yıllarda kazanılan muvaffakiyetler, geçen dönem ligin sonundaki performansımız akıllara gelince her şey bir anda olsun isteniyor fakat sabretmeden de olmuyor.”
‘Son 8’de olmalıyız’
– Geçen sene Avrupa’da başarısızdık dediniz, pekala bu dönem muvaffakiyet kıstası ne olmalı?
“Son 8 içinde olmalıyız. Oradan sonra esasen yarı finali, finali gerçekçi olarak görebiliyorsunuz. Geçen sene bizim yaptığımız en kıymetli yanılgı, bir dönem evvelki MVP Colson’ı aldığımız için bir anda şampiyonluğun en güçlü adayı haline getirilmemizdi. O denli bir şey yoktu. Yalnızca bütçe olarak söylemiyorum, baktığınız vakit sizden daha uygun 5-6 grup olabiliyor o düzeyde. Bir anda şampiyonluk adayı göstermek yanlışsız değildi. Daha evvel final oynadığımız senede de birinci 8 için bile aday gösterilmiyorduk, o da gerçek değildi. Bizim bir kültürümüz var Karşıyaka olarak. Bu yüzden öncelikle son 8’i görelim ve sakatlık olmasın, sonrası daha net olacaktır.”
‘Taraftar başarıyı hak ediyor’
– Karşıyaka’da ne kadar sevildiğiniz malum. Geçmişteki muvaffakiyetleri tekrar ederseniz, neler yaşanabileceğini hayal ediyor musunuz?
“Tabii ki ediyorum ve çok da hoş olur diyorum. Şöyle örnek vereyim, 2014, 15, 16… Yani Euroleague’e kadar giden periyot vardı. 13-14 yaş kümesindeki çocuklar, ekiplerinin başarılarıyla o bağlılığı yakalıyorlar. Biz o devirde İzmir’de ya da Karşıyaka’da yaşayan fakat öteki ekipleri tutan gençlerin, Karşıyaka sevgisini doruğa çıkarmıştık. Tahminen onların %50’si basketbola başladı. Artık onların kardeşlerini hedeflememiz lazım. Esasen topluluklar bu türlü oluşuyor. Bu olursa onurlanırız, gururlanırız. Baktığınız vakit burası bir semt ve basketbolu güzel bilen, çok seven bir taraftar kümemiz var. Uzun yıllardır devamlılığı sağlayan, Pınar üzere çok düzgün bir sponsorumuz var. Burası başarıyı hak ediyor ve inşallah bunu yine yaşarız.”
