Adalet Bakanı Bozdağ, Yozgat’ın Şefaatli ilçesinde AK Parti İlçe Müşavere Meclisi Toplantısı’na katıldı. Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, muhalefeti eleştirdi. CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun dün İzmir’de yaptığı konuşmasını hatırlatan Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:
“Yani Sayın Kılıçdaroğlu yaklaşık 15 yıldır genel başkanlık yaptığı bir partinin üyelerine diyor ki ‘Siz sahiden benimle misiniz’. Demek ki üyelerinden kuşkusu var. ‘Gerçekten ben size yaslanabilir miyim? Kiminiz bilerek kiminiz bilmeyerek bana ziyan veriyorsunuz’ diyor. ‘Ben hissetmem lazım, sizin benimle birlikte olduğunuzu’. Demek ki hissedemiyor, kalben hissedemiyor. Ben buradan kederimi tabir etmek isterim. Bir siyasi partinin genel liderin teşkilatlarına kendisine itimat konusunda meseleleri olduğunu ve kendisinin de teşkilatlarına itimat konusunda sorunu olduğunu bu kadar açık, bu kadar şeffaf izah ettiğine hiç şahit olmadım. Senin arkadaşların şimdi senin adaylığın konusunda müttefik değiller. O vakit Türk milleti senin cumhurbaşkanlığın konusunda nasıl ittifak sağlasın? Senin arkadaşların Türkiye’nin geleceğini sende görmüyorlar, sana umut bağlamıyorlar. O vakit Türk milleti Türkiye’nin geleceğini sende nasıl görsün, sana nasıl umut bağlasın? Senin arkadaşlarına sen güvenmiyorsun. Sonuçta bu bir takım işi. Senin güvenmediklerine bu millet nasıl güvensin? Senin arkadaşlarına sen diyorsun ki ‘Ben sırtımı size yaslayabilecek miyim?’. Onlara sırtını dayamakta tereddüt halindesin. Bu millet sana sırtını niçin dayasın ya da senin sırtını dayamana niçin müsaade versin? Evvel siz bir işe çıkarken konuttan icazeti alırsınız. Muhakkak ki Sayın Kılıçdaroğlu şimdi konutundan icazet almış değil. Onun için biz şunu söylüyoruz; kendi önderine dahi güvenmeyen ve önderin de bu güvensizliği hissettiği bir ortam Türkiye’nin hayrına bir ortam değildir. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza güvenmeyen bir Şefaatlili var mı? Yok. Yozgatlı var mı, AK Parti’li var mı? Yok Allah’a hamdolsun. Biz daima milletimize güvendik, daima milletimize dayandık, daima milletimize yaslandık.”
‘6’LI MASAYA DA SÖYLEMİŞ OLABİLİR’
Bakan Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun, kelamlarının bir kısmını ‘6’lı- 7’li masa’ya da söylemiş olabileceğine işaret ederek, “‘Ben size güvenebilecek miyim, size yaslanabilecek miyim, size dayanabilecek miyim? Siz kanaatlerinizi daha ne kadar açık açık söylemekten, adaylığımı bana hissettirmekten çekineceksiniz?’ diye biraz da oraya bir gönderme olabilir mi? Olabilir ancak onun takdiri. Ama şu bir gerçek; Türkiye’de cumhurbaşkanı olmanın yolu millete yaslanmaktan geçer. Türkiye’de cumhurbaşkanı olmanın yolu millete dayanmaktan geçer. Kim ki millete yaslanmazsa kim ki millete dayanmazsa bu ülkede seçimlik hiçbir vazifeye gelemez. Millete yaslanacak, millete dayanacaksınız” dedi.
‘İMKANLARI OLSA KİM BİLİR NELER YAPACAKLAR’
AK Parti iktidarlarında Türkiye’de yasakları kaldırdıklarını belirten Bakan Bozdağ, şunları söyledi:
“Bakın son günlerde Kayseri’de askeri bir fabrikada biri çıkmış, ‘Buraya başörtülü, çember sakallı, pardösülü olanlar giremez’ diye kendince yazı yazıyor. İstanbul’da bir okulda ‘Başörtülü gelen stajyeri bu okula kabul edemeyiz’ diyen bir oburu daha çıkıyor. Ne vakit çıkıyor? AK Parti iktidardayken çıkıyor. Şu cürete bak. Biz yasakları kaldırmışız. ‘Hiç kimse eğitim, öğretim hakkından mahrum bırakılamaz’ diyen anayasa kararına hayat vermişiz. ‘Herkes kanunun önünde eşittir’ unsurunu tam hayata geçirmişiz. Anayasayı da maddelerimizi da ayaklar altına alan, tanımayan adımlar atıyorlar. Artık yapıyorlar bunu. Tayyip beyin cumhurbaşkanı olduğu Cumhur İttifakı’nın iktidar olduğu devirde. Allah koruma bir de bunların imkanı olsa kim bilir neler yapacaklar? Bakın buradan çok net söylüyorum; eğitim ve öğretim hakkının kullanılmasını anayasa ve maddelere alışılmamış formda hiç kimse engelleyemez. Kişinin eğitim ve öğretim hakkını kullanmasının, eğitim ve öğretim kurumlarına ve müştemilatına girmesinin ve orada kalmasını engellemek bizim ceza kanunumuzda 2 yıldan 3,5 yıla kadar mahpus cezasıyla cezalandırılmaktadır. Tıpkı formda cebir ya da önlem ya tehdit kullanarak ya da hukuka alışılmamış diğer bir davranışla bir kimsenin inanç, niyet yahut kanaatlerinden kaynaklanan ömür stiline ait tercihlerine müdahale eden yahut bunları değiştirmeye zorlayan fiilleri yapmak da cürümdür. Bunu yapan da bizim hukukumuza nazaran cezai müeyyideyle karşı karşıya kalır. Hiç kimse ‘Sen başını örtüyorsun’ diye ona ayrımcılık yapamaz, farklı bir muamele çekemez. Hem kamuda hem özel bölümde bu, nefret ve ayrımcılık kabahatini oluşturur ve ceza kanunu bakımından da yaptırıma tabidir. Hiç kimse anayasa ve maddelerin üstünde değildir. Kim ki anayasayı ve maddeleri çiğnerse o vakit hep karşısında anayasayı maddeyi bulur.”
Adalet Bakanı Bozdağ, Yozgat’ın Şefaatli ilçesinde AK Parti İlçe Müşavere Meclisi Toplantısı’na katıldı. Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, muhalefeti eleştirdi. CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun dün İzmir’de yaptığı konuşmasını hatırlatan Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:
“Yani Sayın Kılıçdaroğlu yaklaşık 15 yıldır genel başkanlık yaptığı bir partinin üyelerine diyor ki ‘Siz sahiden benimle misiniz’. Demek ki üyelerinden kuşkusu var. ‘Gerçekten ben size yaslanabilir miyim? Kiminiz bilerek kiminiz bilmeyerek bana ziyan veriyorsunuz’ diyor. ‘Ben hissetmem lazım, sizin benimle birlikte olduğunuzu’. Demek ki hissedemiyor, kalben hissedemiyor. Ben buradan kederimi tabir etmek isterim. Bir siyasi partinin genel liderin teşkilatlarına kendisine itimat konusunda meseleleri olduğunu ve kendisinin de teşkilatlarına itimat konusunda sorunu olduğunu bu kadar açık, bu kadar şeffaf izah ettiğine hiç şahit olmadım. Senin arkadaşların şimdi senin adaylığın konusunda müttefik değiller. O vakit Türk milleti senin cumhurbaşkanlığın konusunda nasıl ittifak sağlasın? Senin arkadaşların Türkiye’nin geleceğini sende görmüyorlar, sana umut bağlamıyorlar. O vakit Türk milleti Türkiye’nin geleceğini sende nasıl görsün, sana nasıl umut bağlasın? Senin arkadaşlarına sen güvenmiyorsun. Sonuçta bu bir takım işi. Senin güvenmediklerine bu millet nasıl güvensin? Senin arkadaşlarına sen diyorsun ki ‘Ben sırtımı size yaslayabilecek miyim?’. Onlara sırtını dayamakta tereddüt halindesin. Bu millet sana sırtını niçin dayasın ya da senin sırtını dayamana niçin müsaade versin? Evvel siz bir işe çıkarken konuttan icazeti alırsınız. Muhakkak ki Sayın Kılıçdaroğlu şimdi konutundan icazet almış değil. Onun için biz şunu söylüyoruz; kendi önderine dahi güvenmeyen ve önderin de bu güvensizliği hissettiği bir ortam Türkiye’nin hayrına bir ortam değildir. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza güvenmeyen bir Şefaatlili var mı? Yok. Yozgatlı var mı, AK Parti’li var mı? Yok Allah’a hamdolsun. Biz daima milletimize güvendik, daima milletimize dayandık, daima milletimize yaslandık.”
‘6’LI MASAYA DA SÖYLEMİŞ OLABİLİR’
Bakan Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun, kelamlarının bir kısmını ‘6’lı- 7’li masa’ya da söylemiş olabileceğine işaret ederek, “‘Ben size güvenebilecek miyim, size yaslanabilecek miyim, size dayanabilecek miyim? Siz kanaatlerinizi daha ne kadar açık açık söylemekten, adaylığımı bana hissettirmekten çekineceksiniz?’ diye biraz da oraya bir gönderme olabilir mi? Olabilir ancak onun takdiri. Ama şu bir gerçek; Türkiye’de cumhurbaşkanı olmanın yolu millete yaslanmaktan geçer. Türkiye’de cumhurbaşkanı olmanın yolu millete dayanmaktan geçer. Kim ki millete yaslanmazsa kim ki millete dayanmazsa bu ülkede seçimlik hiçbir vazifeye gelemez. Millete yaslanacak, millete dayanacaksınız” dedi.
‘İMKANLARI OLSA KİM BİLİR NELER YAPACAKLAR’
AK Parti iktidarlarında Türkiye’de yasakları kaldırdıklarını belirten Bakan Bozdağ, şunları söyledi:
“Bakın son günlerde Kayseri’de askeri bir fabrikada biri çıkmış, ‘Buraya başörtülü, çember sakallı, pardösülü olanlar giremez’ diye kendince yazı yazıyor. İstanbul’da bir okulda ‘Başörtülü gelen stajyeri bu okula kabul edemeyiz’ diyen bir oburu daha çıkıyor. Ne vakit çıkıyor? AK Parti iktidardayken çıkıyor. Şu cürete bak. Biz yasakları kaldırmışız. ‘Hiç kimse eğitim, öğretim hakkından mahrum bırakılamaz’ diyen anayasa kararına hayat vermişiz. ‘Herkes kanunun önünde eşittir’ unsurunu tam hayata geçirmişiz. Anayasayı da maddelerimizi da ayaklar altına alan, tanımayan adımlar atıyorlar. Artık yapıyorlar bunu. Tayyip beyin cumhurbaşkanı olduğu Cumhur İttifakı’nın iktidar olduğu devirde. Allah koruma bir de bunların imkanı olsa kim bilir neler yapacaklar? Bakın buradan çok net söylüyorum; eğitim ve öğretim hakkının kullanılmasını anayasa ve maddelere alışılmamış formda hiç kimse engelleyemez. Kişinin eğitim ve öğretim hakkını kullanmasının, eğitim ve öğretim kurumlarına ve müştemilatına girmesinin ve orada kalmasını engellemek bizim ceza kanunumuzda 2 yıldan 3,5 yıla kadar mahpus cezasıyla cezalandırılmaktadır. Tıpkı formda cebir ya da önlem ya tehdit kullanarak ya da hukuka alışılmamış diğer bir davranışla bir kimsenin inanç, niyet yahut kanaatlerinden kaynaklanan ömür stiline ait tercihlerine müdahale eden yahut bunları değiştirmeye zorlayan fiilleri yapmak da cürümdür. Bunu yapan da bizim hukukumuza nazaran cezai müeyyideyle karşı karşıya kalır. Hiç kimse ‘Sen başını örtüyorsun’ diye ona ayrımcılık yapamaz, farklı bir muamele çekemez. Hem kamuda hem özel bölümde bu, nefret ve ayrımcılık kabahatini oluşturur ve ceza kanunu bakımından da yaptırıma tabidir. Hiç kimse anayasa ve maddelerin üstünde değildir. Kim ki anayasayı ve maddeleri çiğnerse o vakit hep karşısında anayasayı maddeyi bulur.”
