Mehmet Ali Yekit ve 22 yaşındaki oğlu İrfan Yekit Bakırköy’de bir inşaatta işe başladı. Baba oğul günlük çalışmalarına devam ederken 4 Haziran günü öğle saatlerinde sıra beton işlerine geldi. Karılan betonu alana işlemeye başlayan baba oğul betonun çizmelerinin uzunluğunu geçmesiyle dizlerinde yanma hissetti. Argümana nazaran beton gereçleri karıştırılırken gereç oranında istikrarın sağlanmaması nedeniyle baba oğulun dizleri yandı. Acı içinde doktora giden baba oğul, Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi Yanık Merkezi’ne yönlendirildi.
Baba oğulun tedavisine burada başlanırken Yanık Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Turan hastaların durumlarına ait bilgi verdi. Turan, baba ve oğulda yanık nedeniyle cilt hasarları oluştuğunu, unsur ile temasın süratli engellenmiş olmasının daha büyük düşüncelerin önüne geçtiğini söz etti. Turan, erken müdahale edilmeyen yanık durumlarında uzuv kayıplarının yaşandığını söz ederken, çimento ile bulaş durumlarında alanın temizlenmesi ve tıbbi yardım alınmasının değerine dikkat çekti.
“BİRAZ DAHA BÜYÜK OLSAYDI YÜRÜME BAHTIMIZ OLMAYACAKTI”
Uzun yıllar inşaatta çalıştığını anlatan inşaat çalışanı baba Mehmet Ali Yekit, “Zemine beton atıyorduk, beton içeriğini kimse bize anlatmadı, bilgisini vermedi. Ne kadar ziyanlıdır bilmediğimiz için biz hevesle, severek işimizi yaptık. Daha sonra çalışma esnasında acıma oluyordu, yıkayınca bunları geçer hesabını yaparken, işimizi bitirdik. Baktık diz tutmuyor, birileri bizi hastaneye götürdü. Kauçuk eldivenler olması lazım, dizden üst çizmeler olması lazım. Kalıcı hasar bırakır, sakat olabilirsin bunun bilgisini vermeleri lazım. Biraz daha gelmemiş olsaydık yani çok makus durumdaydık. Alan biraz daha büyük olsaydı yürüme talihimiz olmayacaktı. Damarlara denk gelmiş. Ben oğlumla birlikte çalışıyorum. Sabah işimize akşam meskene bu formda çalışıyoruz. 20-25 yıldır inşaattayım. Bildiğimiz bir şey değil bu beton, ne katkı konuluyor ne katılıyor bunun içine. Bizim bildiğimiz biraz harç bir torba çimento biraz kumla karıştırarak, o değildir. Kesinlikle bir şey vardır, içerisini bilmiyorum bu türlü olmaması lazım. Dikkat etsinler, yüklenici firma insanların vücudunu, canını ucuza saymasınlar. Çalışanlar için de söyleyeceğim şu ki; hazır betonlarda yüksek çizmeler olmayınca çalışmasınlar. Benim başıma geldi, onların başına gelmesin” dedi.
“TEDAVİYE GEÇ BAŞLAMIŞ OLSAYDIK AYAKLARIMIZDAN OLABİLİRDİK”
Beton yaparken bir anda bacaklarında sıcaklık hissettiğini anlatan ve babasındaki yanıkların daha derin olduğunu söz eden 22 yaşındaki İrfan Yekit, “3-4 yıldır inşaat işinde babamla bir arada çalışıyorum, biz su izolasyon kısmında çalışıyoruz yerin altında. Babamla bir arada çalışırken, beton atarken oldu, betonun sanırım izolasyon kısmındaki üzerindeki harcı fazla kaçırmışlar. Çizmelerimizin içine girdiği için ayaklarımızı yaktı. Biz evvel farkında varmadık, sürtünmeden ötürü yanma olduğunu düşündük. Yaklaşık 3-4 saat çalıştıktan sonra betondan çıktık, deride yanma vardı. Patronların çalışanlara biraz daha kıymet göstermesini rica ediyoruz. Hakikaten insanların hayatı bu kadar ucuz olmamalı zira biz buradaki tedaviye geç başlamış olsaydık ayaklarımızdan olabilirdik. Çalışanların da biraz daha hassas olmasını istiyorum, çizmeler, eldiven olsun. Sorun sanırım çimento firmasının harcı karıştırdıklarında kimyasalı fazla katmasıydı bize gelen bilgi buydu” sözlerini kullandı.
“İNSANLAR MECBURİYETTEN ÇALIŞTIĞINDAN CAN GÜVENLİĞİNİ İKİNCİ PLANA ATIYOR”
Çalışanlar için inşaat alanlarında daha fazla tedbir alınması gerektiğini tabir eden Yekit, “Bu yıllarda fazlalaşmaya başladı, çimentoyla çalışan bireylerin yanması. Tedbir alınması ve çimento firmalarının artık buna bir dur demesi gerekiyor. Yaşım da genç olduğundan ötürü bu işe mecburiyetim olmadığı sürece tekrar yapmak istemediğimi çalıştığımı yere bildirdim. İnşaatlarda birçok insan mecburiyetten çalıştığı için can güvenliğini ikinci plana atıyor. Bu bizim başımıza geldi ve bence büyük bir ders oldu. Bundan sonra evvel benim sıhhatim, ondan sonra işim. Ailem üzüldü, iki kişi tıpkı anda oldu. Hatta bir daha bu hususla ilgili çalışmamızı bile istemiyorlar. Ailede şu an yalnızca iki büyük kişi olarak çalışıyoruz, ailemizde çalışan yok. Bu durumdan ötürü biz mağduriyet yaşıyoruz ve çalışamıyoruz. Şu an bizim 3. derece yanık olduğundan ötürü, kalıcı izlerimiz kalacak. Ben biraz daha genç olduğumdan ötürü hafif atlatabilme bahtım var lakin babamın o denli bir bahtı yok. Ya doku tazelenmesi olması lazım ya da bedenden örnek alınması gerekiyor” biçiminde konuştu
“BABASININ LEZYONLARI DAHA FAZLA ORADA BİR İZ OLUŞUMU KELAM KONUSU”
Baba oğulun durumuna ait bilgi vererek, yanık durumlarında yapılması gerekenlere ait konuşan Çam ve Sakura Kent Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Turan, “İş ortamında çimento dökülürken bir çizmelerin üzerinden çimento aşıyor ve cilt kontağı oluşuyor. Cilt hasarıyla derin yanıklarla bize geldiler. Çimentonun tabi katkı unsurları oluyor, bunları kullanırken çok dikkat etmek lazım. Bilhassa eklem yerlerine gelebiliyor bazen orda ciltle uzun müddet temaslarında ağır hasarlara, deri kayıplarına yol açabiliyor. Kısmen kimyasal yanığa giriyor bunlar deri kayıplarına derin olduğu vakit, bilhassa babasının lezyonları daha fazla orada bir iz oluşumu kelam konusu. O denli bir bulaş olduğu vakitte bol su ile yıkıyoruz. Bu eserlerde içerisinde hızlandırıcı birtakım hızlandırıcı ek gereçler olabiliyor, o yüzden dikkat etmek lazım. Meskenlerde de çalışırken kesinlikle hami tedbirler gözlük, eldiven, çizme giydiysek o çizmeyi aşmayacak halde cilt temasından kaçınılmasını öneriyoruz. Bu şekil hastaların bize sık sık başvurusu oluyor. Temasların mühleti de burada değerli. Uzun mühlet dikkat edilmeyen durumlarda kısa çizmelerde eklem yerlerindeki uzun periyodik temaslarda biz değerli cilt hasarları ile karşılaşıyoruz. Göze bulaşma durumlarında ve başka organlarımıza geldiği vakit da bunların süratli bir formda su ile temizlenmesi, oradaki kimyasal hasarın azaltılması ki ileri de bedenin onu en az hasarla en az iz bırakacak halde onarması açısından çok kıymetli. İş ortamlarında bu kimyasalları, yanıcı unsurları kullanırken bunlara çok dikkat edilmesi lazım, zira bir anda her şey negatife dönebiliyor. Göz kayıpları, eklem, uzuv ve insan kayıplarıyla karşılaşmamak için çok dikkat etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Mehmet Ali Yekit ve 22 yaşındaki oğlu İrfan Yekit Bakırköy’de bir inşaatta işe başladı. Baba oğul günlük çalışmalarına devam ederken 4 Haziran günü öğle saatlerinde sıra beton işlerine geldi. Karılan betonu alana işlemeye başlayan baba oğul betonun çizmelerinin uzunluğunu geçmesiyle dizlerinde yanma hissetti. Argümana nazaran beton gereçleri karıştırılırken gereç oranında istikrarın sağlanmaması nedeniyle baba oğulun dizleri yandı. Acı içinde doktora giden baba oğul, Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi Yanık Merkezi’ne yönlendirildi.
Baba oğulun tedavisine burada başlanırken Yanık Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Turan hastaların durumlarına ait bilgi verdi. Turan, baba ve oğulda yanık nedeniyle cilt hasarları oluştuğunu, unsur ile temasın süratli engellenmiş olmasının daha büyük düşüncelerin önüne geçtiğini söz etti. Turan, erken müdahale edilmeyen yanık durumlarında uzuv kayıplarının yaşandığını söz ederken, çimento ile bulaş durumlarında alanın temizlenmesi ve tıbbi yardım alınmasının değerine dikkat çekti.
“BİRAZ DAHA BÜYÜK OLSAYDI YÜRÜME BAHTIMIZ OLMAYACAKTI”
Uzun yıllar inşaatta çalıştığını anlatan inşaat çalışanı baba Mehmet Ali Yekit, “Zemine beton atıyorduk, beton içeriğini kimse bize anlatmadı, bilgisini vermedi. Ne kadar ziyanlıdır bilmediğimiz için biz hevesle, severek işimizi yaptık. Daha sonra çalışma esnasında acıma oluyordu, yıkayınca bunları geçer hesabını yaparken, işimizi bitirdik. Baktık diz tutmuyor, birileri bizi hastaneye götürdü. Kauçuk eldivenler olması lazım, dizden üst çizmeler olması lazım. Kalıcı hasar bırakır, sakat olabilirsin bunun bilgisini vermeleri lazım. Biraz daha gelmemiş olsaydık yani çok makus durumdaydık. Alan biraz daha büyük olsaydı yürüme talihimiz olmayacaktı. Damarlara denk gelmiş. Ben oğlumla birlikte çalışıyorum. Sabah işimize akşam meskene bu formda çalışıyoruz. 20-25 yıldır inşaattayım. Bildiğimiz bir şey değil bu beton, ne katkı konuluyor ne katılıyor bunun içine. Bizim bildiğimiz biraz harç bir torba çimento biraz kumla karıştırarak, o değildir. Kesinlikle bir şey vardır, içerisini bilmiyorum bu türlü olmaması lazım. Dikkat etsinler, yüklenici firma insanların vücudunu, canını ucuza saymasınlar. Çalışanlar için de söyleyeceğim şu ki; hazır betonlarda yüksek çizmeler olmayınca çalışmasınlar. Benim başıma geldi, onların başına gelmesin” dedi.
“TEDAVİYE GEÇ BAŞLAMIŞ OLSAYDIK AYAKLARIMIZDAN OLABİLİRDİK”
Beton yaparken bir anda bacaklarında sıcaklık hissettiğini anlatan ve babasındaki yanıkların daha derin olduğunu söz eden 22 yaşındaki İrfan Yekit, “3-4 yıldır inşaat işinde babamla bir arada çalışıyorum, biz su izolasyon kısmında çalışıyoruz yerin altında. Babamla bir arada çalışırken, beton atarken oldu, betonun sanırım izolasyon kısmındaki üzerindeki harcı fazla kaçırmışlar. Çizmelerimizin içine girdiği için ayaklarımızı yaktı. Biz evvel farkında varmadık, sürtünmeden ötürü yanma olduğunu düşündük. Yaklaşık 3-4 saat çalıştıktan sonra betondan çıktık, deride yanma vardı. Patronların çalışanlara biraz daha kıymet göstermesini rica ediyoruz. Hakikaten insanların hayatı bu kadar ucuz olmamalı zira biz buradaki tedaviye geç başlamış olsaydık ayaklarımızdan olabilirdik. Çalışanların da biraz daha hassas olmasını istiyorum, çizmeler, eldiven olsun. Sorun sanırım çimento firmasının harcı karıştırdıklarında kimyasalı fazla katmasıydı bize gelen bilgi buydu” sözlerini kullandı.
“İNSANLAR MECBURİYETTEN ÇALIŞTIĞINDAN CAN GÜVENLİĞİNİ İKİNCİ PLANA ATIYOR”
Çalışanlar için inşaat alanlarında daha fazla tedbir alınması gerektiğini tabir eden Yekit, “Bu yıllarda fazlalaşmaya başladı, çimentoyla çalışan bireylerin yanması. Tedbir alınması ve çimento firmalarının artık buna bir dur demesi gerekiyor. Yaşım da genç olduğundan ötürü bu işe mecburiyetim olmadığı sürece tekrar yapmak istemediğimi çalıştığımı yere bildirdim. İnşaatlarda birçok insan mecburiyetten çalıştığı için can güvenliğini ikinci plana atıyor. Bu bizim başımıza geldi ve bence büyük bir ders oldu. Bundan sonra evvel benim sıhhatim, ondan sonra işim. Ailem üzüldü, iki kişi tıpkı anda oldu. Hatta bir daha bu hususla ilgili çalışmamızı bile istemiyorlar. Ailede şu an yalnızca iki büyük kişi olarak çalışıyoruz, ailemizde çalışan yok. Bu durumdan ötürü biz mağduriyet yaşıyoruz ve çalışamıyoruz. Şu an bizim 3. derece yanık olduğundan ötürü, kalıcı izlerimiz kalacak. Ben biraz daha genç olduğumdan ötürü hafif atlatabilme bahtım var lakin babamın o denli bir bahtı yok. Ya doku tazelenmesi olması lazım ya da bedenden örnek alınması gerekiyor” biçiminde konuştu
“BABASININ LEZYONLARI DAHA FAZLA ORADA BİR İZ OLUŞUMU KELAM KONUSU”
Baba oğulun durumuna ait bilgi vererek, yanık durumlarında yapılması gerekenlere ait konuşan Çam ve Sakura Kent Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Turan, “İş ortamında çimento dökülürken bir çizmelerin üzerinden çimento aşıyor ve cilt kontağı oluşuyor. Cilt hasarıyla derin yanıklarla bize geldiler. Çimentonun tabi katkı unsurları oluyor, bunları kullanırken çok dikkat etmek lazım. Bilhassa eklem yerlerine gelebiliyor bazen orda ciltle uzun müddet temaslarında ağır hasarlara, deri kayıplarına yol açabiliyor. Kısmen kimyasal yanığa giriyor bunlar deri kayıplarına derin olduğu vakit, bilhassa babasının lezyonları daha fazla orada bir iz oluşumu kelam konusu. O denli bir bulaş olduğu vakitte bol su ile yıkıyoruz. Bu eserlerde içerisinde hızlandırıcı birtakım hızlandırıcı ek gereçler olabiliyor, o yüzden dikkat etmek lazım. Meskenlerde de çalışırken kesinlikle hami tedbirler gözlük, eldiven, çizme giydiysek o çizmeyi aşmayacak halde cilt temasından kaçınılmasını öneriyoruz. Bu şekil hastaların bize sık sık başvurusu oluyor. Temasların mühleti de burada değerli. Uzun mühlet dikkat edilmeyen durumlarda kısa çizmelerde eklem yerlerindeki uzun periyodik temaslarda biz değerli cilt hasarları ile karşılaşıyoruz. Göze bulaşma durumlarında ve başka organlarımıza geldiği vakit da bunların süratli bir formda su ile temizlenmesi, oradaki kimyasal hasarın azaltılması ki ileri de bedenin onu en az hasarla en az iz bırakacak halde onarması açısından çok kıymetli. İş ortamlarında bu kimyasalları, yanıcı unsurları kullanırken bunlara çok dikkat edilmesi lazım, zira bir anda her şey negatife dönebiliyor. Göz kayıpları, eklem, uzuv ve insan kayıplarıyla karşılaşmamak için çok dikkat etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
