Sabah gazetesi muharriri Melih Altınok, Pınar Gültekin’in katili Cemal Metin Avcı’ya verilen haksız tahrik indiriminin tartışılmasına ait olarak, “Bırakın insan öldürmeyi, ağaç yakmanın bile “vahşice” olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz. Pekala lakin kararlarıyla konuşan yargıçların bize katılmadığını nereden biliyoruz? Yeryüzünde bir tek kendimizin vicdan sahibi olduğunu mu düşünüyoruz? Ya da istinafıydı, Yargıtay’ıydı derken tüm hukuk sistemimizin, katilleri bilhassa de bayan katillerini korumak üzere örgütlenmiş bir sistem olduğunu söylemek olacak iş mi?” görüşünü savundu.
Altınok yazısında, “Kaldı ki hususumuz ahlaki bir tartışma değil, hukuk konuşuyoruz. Adalet, bayanmış, erkekmiş ayırmaz. ‘Kitaba’ bakar. Bu yüzden adaletin sembolü Themis’in gözleri bağlıdır. Elindeki kitap da mahkemelerin misyonunun kamuoyunu tatmin etmek, davaları medyada görmek değil, maddelere uygun kararlar almak olduğunu anlatır.Themis’in ayağındaki yılana gelince.. O da toplumdaki kötülükleri simgeler. Ve bu kötülüklere, adaletin yerini bulmasını, hak edenin hak ettiği kadar ceza almasını engelleyen tüm ‘yılanlar’ dahildir. Bu şekil davalarda tribünlere oynamayı alışkanlık haline getiren, “Ama öldürülen bir bayan, şu meslekten, bu ırktan, o dinden, falanca görüşten, evraka bakmaya ne gerek var” diyerek bindikleri kısmı kesen meslektaşlarıma ve siyasilere hukukun bir gün kendilerine de lazım olacağını hatırlatırım.” sözünü kullandı.
TIKLAYIN | Pınar Gültekin cinayetinde tartışılacak münasebet: Gayesi eziyet değildi, ölmediğini anlamamış olabilir
Sabah gazetesi muharriri Melih Altınok, Pınar Gültekin’in katili Cemal Metin Avcı’ya verilen haksız tahrik indiriminin tartışılmasına ait olarak, “Bırakın insan öldürmeyi, ağaç yakmanın bile “vahşice” olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz. Pekala lakin kararlarıyla konuşan yargıçların bize katılmadığını nereden biliyoruz? Yeryüzünde bir tek kendimizin vicdan sahibi olduğunu mu düşünüyoruz? Ya da istinafıydı, Yargıtay’ıydı derken tüm hukuk sistemimizin, katilleri bilhassa de bayan katillerini korumak üzere örgütlenmiş bir sistem olduğunu söylemek olacak iş mi?” görüşünü savundu.
Altınok yazısında, “Kaldı ki hususumuz ahlaki bir tartışma değil, hukuk konuşuyoruz. Adalet, bayanmış, erkekmiş ayırmaz. ‘Kitaba’ bakar. Bu yüzden adaletin sembolü Themis’in gözleri bağlıdır. Elindeki kitap da mahkemelerin misyonunun kamuoyunu tatmin etmek, davaları medyada görmek değil, maddelere uygun kararlar almak olduğunu anlatır.Themis’in ayağındaki yılana gelince.. O da toplumdaki kötülükleri simgeler. Ve bu kötülüklere, adaletin yerini bulmasını, hak edenin hak ettiği kadar ceza almasını engelleyen tüm ‘yılanlar’ dahildir. Bu şekil davalarda tribünlere oynamayı alışkanlık haline getiren, “Ama öldürülen bir bayan, şu meslekten, bu ırktan, o dinden, falanca görüşten, evraka bakmaya ne gerek var” diyerek bindikleri kısmı kesen meslektaşlarıma ve siyasilere hukukun bir gün kendilerine de lazım olacağını hatırlatırım.” sözünü kullandı.
TIKLAYIN | Pınar Gültekin cinayetinde tartışılacak münasebet: Gayesi eziyet değildi, ölmediğini anlamamış olabilir
