Bursaspor’un deneyimli futbolcusu Burak Altıparmak, yeşil-beyazlı topluluğa veda etti. Kontratı sona eren lakin yine Bursaspor’da forma giymesi gündemde olan 32 yaşındaki futbolcu, veda iletisi yayımladı. Burak Altıparmak şunları söyledi:
“Değerli Bursaspor topluluğu Üç dönem boyunca düzgün ve makus günlerimiz oldu fakat formasını giydiğim bu ulu ekip için çalışmaktan ve çaba etmekten hiçbir vakit vazgeçmedim. Geçtiğimiz dönemin birinci yarısında Ankaragücü karşılaşmasından sonra bir sabah tesise çağrıldım ve takım dışı bırakıldığımı öğrendim. Şaşkınlıkla münasebetini sordum lakin yanıt alamadım ve takım dışı bırakıldım. İdare tarafından kontratımın feshedildiğini bile okudum. Yaşananları anlatıp iki satır yazmak çok sıkıntı değildi ancak bunu istemedim. Her geçen gün diğer bir sorun ile boğuşan Bursaspor’a ve topluluğuna olan hürmetimden tek bir söz etmedim, sustum. Gruba geri çağrıldım, tereddüt bile etmeden formamı giydim ve çaba etmeye devam ettim. Yeni idare gelene kadar 7-8 ay boyunca bir tam maaş bile alamadık. Maaş dışında onlarca yönetimsel ve idari sorun ile uğraştık. Birinci haftadan hocasız kaldık, dönem boyunca beş kez hoca değiştirdik. Yaşanılan her meseleye karşın insanlara karşı sustuk, başımızı eğdik ve topluluğa olan saygımızdan işimizi yapmaya devam ettik.”
“Ben Bursaspor taraftarına küfür etmedim”
Burak Altıparmak kelamlarına şöyle devam etti: “Tüm dönem boyunca elimizden geleni denedik lakin başaramadık. Bu başarısızlığın tüm ve tek sorumlusu futbolcularsa bu sorumluluğu ekip kaptanı olarak üzerime alıyor ve geçtiğimiz dönem yaşanılan başarısızlık için büyük Bursaspor topluluğunun her bir ferdiden tek tek özür diliyorum. Hepimiz üzüldük, hepimizin canı yandı. Her yansıyı, her söylenileni anlayışla karşılıyorum. Hiçbirimiz bu türlü olsun istemedik. Bandırmaspor maçı sonrası güvenlik telaşıyla ekip otobüsünden kaptan olarak birinci inmek için kapıya hareketlendim. İçerideki gerginlik ile kendimi otobüsten dışarıya söylenerek attığım sırada tanımadığım bir şahıs ‘kendisine tek bir kelam söylememişken, kendisine tek bir küfür ve hakaret etmemişken’ fevri bir halde boynuma yapışarak bana saldırmaya başladı ve saldırısını kutsallarıma, benim canım olan aileme küfür ederek kelamlı bir formda devam ettirdi. Ben bugüne kadar yaşanan her türlü olay karşısında hiçbir kimseye ve hiçbir taraftara küfür etmedim, etmem ve de ettirmem! Altını ısrarla çiziyor ve tekrar ediyorum. Ben ‘Bursaspor taraftarına’ asla küfür etmedim! Bursaspor tribünlerinin önde gelenleri de benim bu topluluğa ve taraftarına olan hürmetimi şahsen biliyorlar. Taraftarlar otobüsün ön tarafındalardı, onlara küfür etmiş olsam onlara bakarak ve onlara dönerek konuşurdum. Ben de bir beşerim ve benim de bir ailem, benim de bedellerim var. Bu mevzu hakkında tek özrü Bursaspor kaptanlık makamındayken ağzımdan çıkan kelamlar için dilerim. Üç dönem boyunca birlikte çalıştığım tüm hocalarıma, kulübün çok pahalı işçilerine ve geldiğim birinci günden itibaren tüm samimiyetleriyle beni benimseyen ve bana sevgisini gösteren Büyük Bursaspor taraftarının her bir ferdine farklı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum. Meskenim bildiğim Bursa kentinin, ailem bildiğim Bursaspor topluluğunun ve değerli Büyük Bursaspor taraftarının yeri bende her vakit başka ve her vakit çok özel olacaktır. Varsa hakkım, helal olsun. Hürmetlerimle.”
