Eski manken Tuğçe Kazaz, dünyanın tümünde sonların değiştiğini söyleyerek, sonların tekrar çizilmesi ve gerekirse adalara girilmesi gerektiğini savundu.
Kazaz, TVNET’te katıldığı bir programda dış siyaset üzerine fikirlerini paylaştı.
Kazaz, şunları söyledi:
“Dünyada aslında şu an hudutların tekrar çizildiği bir periyottan geçiyoruz. Dünyanın tümünde sonlar değişiyor.
Ben hudutların tekrar çizilmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye’nin de gerekirse hudutlarını genişletip, hakim olduğu mazlum coğrafyalarda, onların etnik kökenlerine, topraklarına karışmadan huzur içinde yaşatması gerektiğine inanıyorum bir devlet olarak.
Türkiye’nin bugün, dünyanın üzerindeki hak noktasında bir güç olduğuna, bu yolda adım attığına inanıyorum. Türkiye’nin bütün sistemi buna nazaran hazırlandı.
Gerekirse adalara girilmeli. Yunan Adaları bugün silahlandırdı. Adalar esasen Lozan Mutabakatı’nın sonunda yazılmış olan bir unsurla ‘Türkiye’nin kelam hakkı bilinmeyen tutulmalıdır’ hususuyla bize geldi. İngiltere de, Almanya da bize vermek istedi. Fakat ‘her nedense’ İsmet İnönü adaları almaktan korktu.”
Şeriat açıklaması tartışma yaratmıştı
Daha evvel kendi toplumsal medya hesabından paylaşımda bulunan Kazaz, “Şeriat pak toplumlara gelir. Şeriat; Allah’ın merhamet ve rahmeti, Hz.Muhammed’in ahlakı, Hz.Ömer’in adaleti, Hz.Ali’nin cüreti, Fatih’in ferasetidir. Şeriat insanca, hakça, Allahça yaşamanın formülüdür. Korkmayın biz şeytanca yaşamaya çalışan bir toplumuz bize şeriat gelmez!” ifadelerini kullanmıştı.
Ardından bir açıklama daha yapan Kazaz paylaşımında, “Geçenlerde katıldığım Kırmızı Masa programında şeriatla ilgi fikirlerimi söylemiştim. Benim anladığım şeriat ile sizin İslam’dan soğutmak ismine kötülediğiniz şeriat bir değil.” demişti.
Eski manken Tuğçe Kazaz, dünyanın tümünde sonların değiştiğini söyleyerek, sonların tekrar çizilmesi ve gerekirse adalara girilmesi gerektiğini savundu.
Kazaz, TVNET’te katıldığı bir programda dış siyaset üzerine fikirlerini paylaştı.
Kazaz, şunları söyledi:
“Dünyada aslında şu an hudutların tekrar çizildiği bir periyottan geçiyoruz. Dünyanın tümünde sonlar değişiyor.
Ben hudutların tekrar çizilmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye’nin de gerekirse hudutlarını genişletip, hakim olduğu mazlum coğrafyalarda, onların etnik kökenlerine, topraklarına karışmadan huzur içinde yaşatması gerektiğine inanıyorum bir devlet olarak.
Türkiye’nin bugün, dünyanın üzerindeki hak noktasında bir güç olduğuna, bu yolda adım attığına inanıyorum. Türkiye’nin bütün sistemi buna nazaran hazırlandı.
Gerekirse adalara girilmeli. Yunan Adaları bugün silahlandırdı. Adalar esasen Lozan Mutabakatı’nın sonunda yazılmış olan bir unsurla ‘Türkiye’nin kelam hakkı bilinmeyen tutulmalıdır’ hususuyla bize geldi. İngiltere de, Almanya da bize vermek istedi. Fakat ‘her nedense’ İsmet İnönü adaları almaktan korktu.”
Şeriat açıklaması tartışma yaratmıştı
Daha evvel kendi toplumsal medya hesabından paylaşımda bulunan Kazaz, “Şeriat pak toplumlara gelir. Şeriat; Allah’ın merhamet ve rahmeti, Hz.Muhammed’in ahlakı, Hz.Ömer’in adaleti, Hz.Ali’nin cüreti, Fatih’in ferasetidir. Şeriat insanca, hakça, Allahça yaşamanın formülüdür. Korkmayın biz şeytanca yaşamaya çalışan bir toplumuz bize şeriat gelmez!” ifadelerini kullanmıştı.
Ardından bir açıklama daha yapan Kazaz paylaşımında, “Geçenlerde katıldığım Kırmızı Masa programında şeriatla ilgi fikirlerimi söylemiştim. Benim anladığım şeriat ile sizin İslam’dan soğutmak ismine kötülediğiniz şeriat bir değil.” demişti.
