Türk Lirası’nın bedel kaybetmesi, artan enflasyon ve hayat pahalılığı sonrası özel okulların fiyatları uçtu.
Ankara’da, 2021-2022 eğitim fiyatı 61 bin 100 lira olan bir vakıf üniversitesinin fiyatı 118 bin liraya çıkarken pek çok vakıf üniversitesinde bunun bile üzerinde artış bekleniyor.
Cumhuriyet’in haberine nazaran, Akademisyen Suay Karaman, yüksek vakıf üniversite fiyatlarının belirlenmesine ait, “Bu çok yüksek oranda artışlara kimse bir şey yapamıyor. Türkiye’de şu anda herkes başına nazaran fiyat belirliyor. Büyük bir ekonomik çöküş var. Türkiye’de o denli okullar var ki 180-200 bin liralık. Özel okullardaki kontenjanlar boş kalacak. Hasebiyle o kontenjanları doldurmak için farklı şeyler yapacaklar” dedi. Fiyatlar nedeniyle eğitimi bırakmak zorunda kalanların olacağını da söyleyen Karaman, “Açıkçası bu büyük ekonomik krizde birtakım öğrenciler eğitimini yarıda bırakabilir. Beşerler önlerini göremiyorlar. Çocukların okulu bırakması gündeme gelebilir. Bilhassa eğitimde felaket senaryoları olacaktır” yorumunu yaptı.
“1300 özel okul maddi zorluklar sonucu kapandı”
Özel Eğitim Öğretim Derneği (ÖZDEBİR) İdare Konseyi Lideri Naci Atalay da şunları kaydetti:
“Türkiye’de geçen yıl 1300 özel okul maddi zorluklar sonucu kapandı. Bu yıl kaideler daha ağır durumda. Bu yıl artış oranını cumhurbaşkanı belirledi ve yüzde 36.8 ile sonlandırdı. Şu anda özel okullar kayıtlarını alıyorlar ve önümüzdeki yıl çok büyük düşünce çekecekler. Bu yüzde 36.8’lik artış okulların ayakta durmalarına yetmeyecek. Özel okulların birçoğu kapanacak.”
“Fahiş fiyat artışları uygulanıyor”
CHP’li Lale Karabıyık şu değerlendirmeyi yaptı:
“Özel okullar, gelecek yıl eğitim öğretim fiyatlarına orta sınıflardaki öğrenciler için en fazla yüzde 36 oranında artış yapabilecek. Fakat uygulamada durumun bu türlü olmadığı görülüyor. Yüzde 70-100 ortasında artırım oranları ile karşılaşılıyor. Enflasyonun daima artış eğitiminde olması özel okulların fahiş ölçülerde artırım yapmasına neden oluyor. Anayasaya nazaran vakıf yükseköğretim kurumlarının kâr maksadı gütmeyen kurumlar olması gerekiyor. Lakin birçok üniversite bu prensip dışında hareket ederek piyasacı bir anlayış ile eğitim öğretim sürecini devam ettiriyor. Vakıf yükseköğretim kurumlarının fiyatlarını belirleme ile ilgili rastgele bir kısıtlayıcı mevzuat bulunmuyor. Bu nedenle de keyfi uygulamalar ve fahiş fiyat artışları uygulanıyor.”
