Almanya’nın mesken sahipliğinde Bavyera eyaletindeki Elmau Sarayı’nda düzenlenen G-7 Tepesi’nin sonuç bildirgesi yayımlandı.
Moskova’nın güç üretiminde konumunu kullanarak Ukrayna’da başlattığı savaştan faydalanmasını önlemek için G-7’nin daha fazla tedbir alacağı belirtilen bildirgede, muhakkak bir fiyatın üzerinde satılan Rus petrolünün taşınmasına yasak getirilmesinin gözden geçirileceği kaydedildi. Bildirgede, “Benzer fikre sahip tüm ülkeleri (Rus petrolü konusunda) aksiyonlarımıza katılmayı değerlendirmeye davet ediyoruz.” denildi.
Bildirgede, tedariklerini çeşitlendirmek isteyen ülkelere yardım etmek de dahil olmak üzere Rusya’dan sivil nükleer teknoloji ve ilgili eserlere olan bağımlılığın daha da azaltılacağı bildirildi.
Enerji
Uluslararası Güç Ajansı (UEA) ile koordineli olarak güçte fiyat artışlarını azaltmak ve G-7 ülkelerinde, öteki ekonomilerde ve toplumlar üzerinde daha fazla etkiyi önlemek için ek tedbirlerin araştırılacağı vurgulanan bildirgede, şunlar kaydedildi:
“Üretici ülkeleri güç piyasalarındaki tansiyonu azaltmak için üretimlerini artırmaya teşvik ediyoruz ve bu bağlamda Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) son devirde arzı sıkılaşan memleketler arası piyasalara verdiği yansıları memnuniyetle karşılıyoruz. Bu bahiste harekete geçmeleri davetinde bulunuyoruz.”
Enerji arzını garanti altına almak ve fevkalâde piyasa şartlarının neden olduğu fiyat artışlarını azaltmak için tavan fiyat üzere ek tedbirler de dahil olmak üzere derhal harekete geçileceği belirtilen bildirgede, G-7 ülkelerinin iklim ve çevresel amaçlarından ödün vermeden Rus gücüne olan bağımlılığı etaplı olarak sona erdirme taahhüdü yenilendi.
Bildirgede, güç arzında sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) teslimatlarının oynayabileceği rolün ehemmiyetine işaret edilerek, mevcut global güç krizine karşılık olarak bu dala yatırım yapılması gerektiğine vurgu yapıldı.
Gıda güvenliği
Bildirgede, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının bir sonucu olarak artan besin fiyatları ve kıtlığı azaltmak için G-7 önderlerinin gayretlerini ağırlaştırma konusunda anlaştıkları bildirildi.
G-7 ülkelerinin önderlerinin, global besin güvenliği kriziyle uğraş için 4,5 milyar dolar ayıracakları belirtilen bildirgede, G-7 ülkelerinin besin ve tarım pazarlarını açık tutmaya devam edeceği kaydedildi.
Tüm ortaklara “piyasa oynaklığı ve münasebetiyle besin güvensizliği riskini artıran haksız kısıtlayıcı ticaret tedbirlerinden kaçınmaları” davetinde bulunulan bildirgede, yetersiz beslenmenin yüksek olduğu ülkelerde temel beslenme hizmetlerini yaygınlaştırma taahhüt edildi.
Bildirgede, G-7 ülkelerinin başkanlarının, büyük besin stoklarına sahip ülke ve şirketlere “piyasaları bozmadan global besin kıtlığını gidermeye yardımcı olmaları” davetinde bulunduğu da kaydedildi.
İklim Kulübü
G-7’nin 2050 yılına kadar iklim değişikliğiyle uğraş ve karbon nötr olma konusundaki hareketleri koordine etmek ve Paris Muahedesi’ni desteklemek için bir “İklim Kulübü” kurmayı hedeflediği aktarılan bildirgede, İklim Kulübü’nün, iştirakçi ülkelerin “karbon emisyon yoğunluklarını azaltmayı” desteklemeyi hedeflediği ve bilhassa sanayi bölümüne odaklanacağı belirtildi.
Bildirgede, 2025’e kadar 100 milyar dolarlık iklimin finansmanı amacı için G-7 ülkelerinin uğraşlarını ağırlaştıracağı kaydedildi.
Çin
Bildirgede, Çin’e, “askerlerini Ukrayna’dan derhal ve şartsız olarak geri çekmesi için Rusya’ya baskı yapması” davetinde bulunuldu.
Doğu ve Güney Çin Denizi’ndeki durumla ilgili önemli tasaların devam ettiği aktarılan bildirgede, “Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki büyük bir alana yönelik hak argümanlarının yasal bir desteği olmadığını vurguluyoruz.” denildi.
Bildirgede, Çin’e, “Hong Kong için Çin-İngiliz Ortak Bildirgesi’nde belirtilen özgürlük ve özerklik taahhütlerini yerine getirme” daveti yapıldı.
Liderlerin Çin’deki insan hakları durumu konusunda “ciddi” ölçüde telaşlı içinde olduğu vurgulanan bildirgede, Pekin idaresi, “zorla çalıştırma argümanlarıyla gündeme gelen Tibet ve Sincan’da üniversal insan haklarına ve temel özgürlüklere hürmet duymaya” davet edildi.
İran
İran’ın nükleer programına yer verilen bildirgede, “İran’ın asla nükleer silah geliştirmemesi gerektiğine ait açık taahhüdümüzü tekrarlıyoruz. İran’ın nükleer programını kısıtlamanın en uygun yolu diplomatik bir tahlil olmaya devam ediyor.” denildi.
Kovid-19
Bildirgede, Kovid-19 salgınının üstesinden gelmek için inançlı, tesirli, kaliteli ve uygun fiyatlı aşılara ve öteki temel tıbbi eserlere adil global erişim ve teslimat sağlama taahhüdü yenilendi. Bildirgede, aşıların ve öbür eserler için sürdürülebilir lokal ve bölgesel üretim kapasitesinin genişletilmesi yoluyla global sıhhat sisteminin destekleneceği kaydedildi.
G-7 başkanlarının, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle G-7 ülkelerinde dijital altyapının dayanıklılığını artırmak için adımlar atma konusunda anlaştıkları belirtilen bildirgede, “Ayrıca, Rusya ve başka otoriter rejimler tarafından oluşturulanlar da dahil olmak üzere milletlerarası tehditler karşısında iç güvenliğimizi daha da güçlendirmeyi taahhüt ediyoruz.” denildi.
Rus petrolüne tavan fiyat
Bu ortada, G-7 başkanları, Rus petrolüne tavan fiyat planıyla Rusya’ya yönelik mevcut yaptırımlara karşı ülkenin hala önemli petrol gelirine sahip olmasının önüne geçmek istiyor. Savaşın başladığı tarihten itibaren Rusya’nın petrol üretimi yüzde 8 düşmesine rağmen petrol fiyatlarının artışıyla hükümetin hala sabit bir petrol gelirine sahip olduğu varsayım ediliyor.
Uzmanlar, bilhassa Çin ve Hindistan’ın, Rus petrolünün en büyük alıcıları haline gelmişken Rus petrolünün alım ve satımında tavan fiyat uygulanmasının hayata geçirilmesinin epey güç olacağını savunuyor.
Öte yandan, tavan fiyat uygulamasının, Rus petrolünün taşınmasında yer alan Batılı bankacılık, sigortacılık ve nakliyat şirketlerine baskı uygulanarak hayata geçirilebileceği düşünülüyor.
