MÜSİAD Genel Lideri Mahmut Asmalı ve Ankara Ticaret Odası (ATO) İdare Konseyi Lideri Gürsel Baran BDDK’nın kredi kullandırımı konusundaki kararını kıymetlendirdi.
Asmalı, “Ülkemizde döviz kurunda meydana gelen süratli yükselişin başat faktörü olan dolarizasyonu önlemek; ulusal paramızın bedelini korumak ve enflasyonla çaba etmek ismine öncelikli gayelerimizden biridir.
BDDK’nın Döviz cinsinden muhtaçlık fazlası nakdi varlık tutan şirketlere Türk Lirası cinsinden kredi kullandırılmasını sınırlayan kararını MÜSİAD olarak destekliyoruz. Kelam konusu kararın enflasyondaki kura bağlı maliyet artışları kaynaklı yükselişi engelleyeceği aşikârdır. BDDK’nın bu atağı ile döviz arz-talep istikrarı, Türk Lirası lehine, çok daha makul seviyelere gerileyecektir” dedi.
MÜSİAD Genel Lideri Mahmut Asmalı kelamlarına şöyle devam etti: “Bunlara ilaveten; BDDK’nın bu düzenlemesi, bu kapsamda yer alan şirketlerin döviz varlıklarına ve gerçek şahısların döviz alımlarına yönelik rastgele bir sınırlama öngörmemekte, sırf Şirketlerin TL kredilere erişimini kısıtlamaktadır. Üstelik getirilen istisnalar ve kapsam değerlendirildiğinde etkilenecek şirket sayısı epey sonludur. Bu bağlamda ilgili BDDK kararının akabinde “piyasa iktisadına müdahale” telaffuzları gerçekçi olmayan ve yeterli niyetten uzak yorumlardır.”
ATO Lideri: TL’nin güçlenmesi ve iktisadın istikrarı için olumlu
Ankara Ticaret Odası (ATO) İdare Konseyi Lideri Gürsel Baran, bankacılık kredilerinin en rasyonel ve en hakikat formda kullanılmasının gerçek kesimin kaynağa erişiminin kolaylaştırılması açısından değerli olduğunu belirterek, “Kaynakların üretime, yatırıma, ihracata ve istihdama aktarılarak, Türkiye iktisadını sağlam temeller üzerinde güçlü bir biçimde büyümesinin devamı tüm yararların üzerindedir” dedi.
ATO Lideri Baran, yazılı açıklamasında kararın ticaret ve üretime olumlu yansımasını beklediklerini kaydederek, “Kredilerin nitekim gereksinim duyan gerçek kesime aktarılması Türk Lirası’nın güçlenmesi ve ekonomimizin istikrarı açısından olumlu bir adımdır” dedi.
Koronavirüs pandemisiyle başlayan süreçte dünya iktisadının tedarik sürecindeki bozulmalar, emtia ve petrol fiyatlarındaki artış, Rusya-Ukrayna savaşı, global ısınma ve besin temini üzere sıkıntılarla baş başa kaldığını hatırlatan Baran, global meselelerin Türkiye iktisadına yansımalarının bulunduğunu kaydetti. Türkiye’nin güç bir coğrafyada yer aldığının altını çizen Baran, bu süreçte Türkiye iktisadının gücünü müdafaası ve hatta daha güçlenmesinin değerine dikkat çekti. Bankaların gerçek dalı desteklemek emeliyle kullanıma sunduğu kredilerin hedef dışı değerlendirilmesinin hakkaniyetli bir tavır olmadığını her vakit lisana getirdiklerini kaydeden Baran, şunları söyledi:
“Ülkemiz güçlü bir coğrafyada varlığını sürdürmek için hem ekonomik hem de siyasi bir çaba sergiliyor. Hükümetimiz, kaynakların hudutlu olduğu bu süreçte ekonomik büyümesinin devamını sağlamak için dış pazarlarda güçlü olmaya ve rekabet gücünü artırmaya çalışan gerçek kesimi bankacılık sistemiyle desteklemeye çaba ediyor. Bankalarımızın gerçek dala yönelik takviyelerinin farklı maksatlarla kullanımı, öteki işletmelerimize yapılan haksızlıktır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun kararı kredi kanallarının gerçek işlemesini sağlamak açısından kıymetlidir. Türk Lirası’nın güçlenmesi ve ekonomimizin istikrarı için olumlu bir adımdır. İşletmelerimizin dövizi bir yatırım aracı olarak görmemesi, yalnızca döviz yükümlülüklerini gerçekleştirmek için ellerinde bulundurması gerekir. Bu süreçte kaynakların, üretime, yatırıma, ihracata ve istihdama aktarılarak Türkiye iktisadının sağlam temeller üzerinde güçlü bir halde büyümesinin devamı tüm yararların üzerindedir”
MÜSİAD Genel Lideri Mahmut Asmalı ve Ankara Ticaret Odası (ATO) İdare Konseyi Lideri Gürsel Baran BDDK’nın kredi kullandırımı konusundaki kararını kıymetlendirdi.
Asmalı, “Ülkemizde döviz kurunda meydana gelen süratli yükselişin başat faktörü olan dolarizasyonu önlemek; ulusal paramızın bedelini korumak ve enflasyonla çaba etmek ismine öncelikli gayelerimizden biridir.
BDDK’nın Döviz cinsinden muhtaçlık fazlası nakdi varlık tutan şirketlere Türk Lirası cinsinden kredi kullandırılmasını sınırlayan kararını MÜSİAD olarak destekliyoruz. Kelam konusu kararın enflasyondaki kura bağlı maliyet artışları kaynaklı yükselişi engelleyeceği aşikârdır. BDDK’nın bu atağı ile döviz arz-talep istikrarı, Türk Lirası lehine, çok daha makul seviyelere gerileyecektir” dedi.
MÜSİAD Genel Lideri Mahmut Asmalı kelamlarına şöyle devam etti: “Bunlara ilaveten; BDDK’nın bu düzenlemesi, bu kapsamda yer alan şirketlerin döviz varlıklarına ve gerçek şahısların döviz alımlarına yönelik rastgele bir sınırlama öngörmemekte, sırf Şirketlerin TL kredilere erişimini kısıtlamaktadır. Üstelik getirilen istisnalar ve kapsam değerlendirildiğinde etkilenecek şirket sayısı epey sonludur. Bu bağlamda ilgili BDDK kararının akabinde “piyasa iktisadına müdahale” telaffuzları gerçekçi olmayan ve yeterli niyetten uzak yorumlardır.”
ATO Lideri: TL’nin güçlenmesi ve iktisadın istikrarı için olumlu
Ankara Ticaret Odası (ATO) İdare Konseyi Lideri Gürsel Baran, bankacılık kredilerinin en rasyonel ve en hakikat formda kullanılmasının gerçek kesimin kaynağa erişiminin kolaylaştırılması açısından değerli olduğunu belirterek, “Kaynakların üretime, yatırıma, ihracata ve istihdama aktarılarak, Türkiye iktisadını sağlam temeller üzerinde güçlü bir biçimde büyümesinin devamı tüm yararların üzerindedir” dedi.
ATO Lideri Baran, yazılı açıklamasında kararın ticaret ve üretime olumlu yansımasını beklediklerini kaydederek, “Kredilerin nitekim gereksinim duyan gerçek kesime aktarılması Türk Lirası’nın güçlenmesi ve ekonomimizin istikrarı açısından olumlu bir adımdır” dedi.
Koronavirüs pandemisiyle başlayan süreçte dünya iktisadının tedarik sürecindeki bozulmalar, emtia ve petrol fiyatlarındaki artış, Rusya-Ukrayna savaşı, global ısınma ve besin temini üzere sıkıntılarla baş başa kaldığını hatırlatan Baran, global meselelerin Türkiye iktisadına yansımalarının bulunduğunu kaydetti. Türkiye’nin güç bir coğrafyada yer aldığının altını çizen Baran, bu süreçte Türkiye iktisadının gücünü müdafaası ve hatta daha güçlenmesinin değerine dikkat çekti. Bankaların gerçek dalı desteklemek emeliyle kullanıma sunduğu kredilerin hedef dışı değerlendirilmesinin hakkaniyetli bir tavır olmadığını her vakit lisana getirdiklerini kaydeden Baran, şunları söyledi:
“Ülkemiz güçlü bir coğrafyada varlığını sürdürmek için hem ekonomik hem de siyasi bir çaba sergiliyor. Hükümetimiz, kaynakların hudutlu olduğu bu süreçte ekonomik büyümesinin devamını sağlamak için dış pazarlarda güçlü olmaya ve rekabet gücünü artırmaya çalışan gerçek kesimi bankacılık sistemiyle desteklemeye çaba ediyor. Bankalarımızın gerçek dala yönelik takviyelerinin farklı maksatlarla kullanımı, öteki işletmelerimize yapılan haksızlıktır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun kararı kredi kanallarının gerçek işlemesini sağlamak açısından kıymetlidir. Türk Lirası’nın güçlenmesi ve ekonomimizin istikrarı için olumlu bir adımdır. İşletmelerimizin dövizi bir yatırım aracı olarak görmemesi, yalnızca döviz yükümlülüklerini gerçekleştirmek için ellerinde bulundurması gerekir. Bu süreçte kaynakların, üretime, yatırıma, ihracata ve istihdama aktarılarak Türkiye iktisadının sağlam temeller üzerinde güçlü bir halde büyümesinin devamı tüm yararların üzerindedir”
