Eğitimci-Yazar Zerbeliz Esra Avgören, “Yaratılan her şey kendini yeniler. An geliyor bizler de kendi içimizde yenilenmeye gidiyor, eksik yahut kusurlu gördüğümüz yanlarımızı değiştiriyoruz. Canlı bir varlık olan insan bile değişebiliyorsa, kitaplar neden değişip kendini yenilemesin? Yazının icadıyla kil tabletlere yazılanlar, vakitle papirüslere, akabinde yeni bir çeşit olarak kağıda geçti. Dijital çağın başlamasıyla kitaplar elektronik ortamda bizlerle buluşuyor. Bu kitap okumanın kaybı değil, yeni bir okuma alışkanlığı formunun birinci adımları” sözlerini kullandı.
‘Çağa ayak uydurmak zorundayız’
Avgören, “Her çağ kendi muhtaçlık ve gereksinimine tahliller sunan alternatifleri doğurur. Biz de çocuk edebiyatı kapsamında kitaplar yazan müellifler olarak düşen çağa ayak uydurmak zorundayız. Temel gayemiz hangi formda olursa olsun çocuklara gereksinimi olan, onları eğlendiren, geliştiren kitaplar sunabilmek ve onları okumayı sevdirmektir. Çocuklarımız için yazdığımız her kitapta dijital çağın getirdikleriyle, kültürel mirasın optimizasyonu ortasında bağ kuruyoruz. Örneğin kaleme aldığım ‘Keloğlan ve Selim Kuantum Evreni’nde isimli seri kuantum boyutunda küçülmüş olan iki arkadaşın dijital kainatta yaşadıklarını anlatıyor. Bir yandan dijital oluşumlar ve fizik kuralları en ince detayına kadar irdelenirken, başka yandan dostluk, fazilet, özgüven ve hürmet mevzularına değinerek yeni yetişen dimağlardaki ahlaki sistemlerin en güzel ve verimli bir formda güçlenmesini amaçlıyorum. Tüm bunları okuyan çocuklar zorlanmadan, sıkılmadan büyük bir merak ve hevesle kendilerini kitabın içinde buluyorlar” diye konuştu.
“Hayal dünyası çok geniş olan çocuklarımız, içinde bulunduğumuz çağda göz önüne alındığında sağlam ve emin ellerde olmalı” diyen Eğitimci-Yazar Zerbeliz Esra Avgören, kelamlarına şöyle devam etti:
“Biz müelliflere düşen en büyük sorumluluk tam da burada devreye giriyor. İster basılı ister dijital hangi formda olursa olsun, yaptığımız her işin, yazdığımız her cümlenin sağlam ve emniyetli olması gerekiyor. Çocukların toplumsal hayat ve eğitim alanlarında onlara yol gösteren, bilgi aşkı veren ve var olan değişimlere ayak uydurmasını kolaylaştıran adımlar atmalıyız. Her çocukla birlikte yine doğup, tekrar büyüyüp yine öğrenmeliyiz. Ben de kitaplarımdaki karakterler yoluyla çocuklara idoller yaratıp, çocukların bu karakterleri örnek alarak yollarının aydınlanmasını sağlıyorum.”
Ailelere ‘sınırlamayın’ uyarısı
Avgören, “Burada ailelere de büyük misyonlar düşüyor. Çocuklar kitapları nereden okumak istiyorlarsa oradan okumalılar. Kimi çocuk kağıdın kokusunu almak, dokunmak isterken bir başkası elektronik ortamda okumak ister. Çocuklarınızı sınırlamayın. Nereden okumak istiyorlarsa oradan okusunlar. İster kitap ister bilgisayar, ister telefon, ister elektronik tablet fark etmez kâfi ki okusunlar ve kitapların ışığından faydalansınlar. Zira kitaplar çocukları hayata karşı eğitir, strateji kurmayı öğretir, hayal gücü ve yaratıcılıklarını geliştirir, eğlendirir, keyif verir, iyiyi kötüyü gösterir, ilham olur” dedi.
