Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslar çerçevesinde geldiği Saraybosna’da katıldığı Memleketler arası Saraybosna Üniversitesi Diploma Merasimi’ne katıldı. Burada konuşan Çavuşoğlu; “Dünya’nın teknoloji ile birlikte gelişebilmesi için ırkçılık, ayrımcılık ve İslamofobiden kurtulması lazım. Maalesef bu hastalıklar hala yükselişte. Olaylarla tolerans göstermemek kırılgan kümeleri maksat alıyor. Bütün bunlar çabucak yanı başımızda bir savaşta yaşanıyor.” dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Bosna Hersek’in başşehri Saraybosna’da Milletlerarası Saraybosna Üniversitesi Diploma Merasimi’ne katıldı. Merasimde konuşma yapan Bakan Çavuşoğlu şu tabirleri kullandı:
“Uluslararası Saraybosna Üniversitesi iki ülke ortasındaki sağlam dostluğun bir diğer kıymetli nişanesi. Saraybosna’da kendimi konutumda üzere hissediyorum. Burada daima ortak tarihimizi hatırlıyorum ve bu ortak tarih bizim geleceğimizi oluşturuyor. Sevgili öğrenciler, hayatta unutamayacağımız anlar vardır. Bu gününde o anlardan biri olduğuna inanıyorum. Verdiğiniz taahhüt ve ağır çalışma ile başarılı bir formda akademik seyahatinizin sonuna geldiniz. Kendiniz ile gurur duyabilirsiniz.
Hayatımızdaki her son aslında yeni bir başlangıçtır. Hayatta vakit zaman başarısız olursunuz vakit zaman başarılı olursunuz ancak şunu unutmayın dünyadaki bütün güç ahlaki sağlamlıktan ortaya çıkar. Bütün başarısızlıklar da bir ahlaki başarısızlık olarak ortaya çıkar. Bu kelamlar merhum Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç’in kelamları. Şayet sizler kendinize karşı dürüst davranırsanız ve kendi gücünüze inanırsanız korkacak bir şey yok. Benim size tavsiyem hiçbir vakit vazgeçmeyin.
“Saraybosna’daki halk, barışın bedelini biliyor”
Üniversitedeki tecrübeleriniz sizi gelecekti mesleğinize yönlendirecektir. Bu üniversite Bosna Hersek’in çok kültürlülüğünü temsil ediyor. Çeşitlilik her vakit akademik kapasitenizi geliştirecek ve ufkunuzu açacaktır. Dünya’nın teknoloji ile birlikte gelişebilmesi için ırkçılık, ayrımcılık ve İslamofobiden kurtulması lazım. Maalesef bu hastalıklar hala yükselişte. Olaylarla tolerans göstermemek kırılgan kümeleri maksat alıyor. Bütün bunlar çabucak yanı başımızda bir savaşta yaşanıyor.
Saraybosna’daki halk, barışın ne kadar da değerli bir kıymet olduğunu biliyor. Tıpkı vakitte savaşın pahasının her vakit barışın maliyetinden daha da yüksek olduğunu biliyoruz. Bu nedenle biz insani dış siyasetimizle her vakit barışa yatırım yapıyoruz. Eforlarımız her vakit Ukrayna’daki kan dökümünü durdurmaya yönelik. Savaşın birinci günlerinden itibaren her vakit diyaloğu kolaylaştırmaya çalıştık. Ukrayna’nın bağımsızlığını destekledik, sağlam bir duruş sergiledik. Dünyaya şunu gösterdik; bütün ülkelerin bir istinası olmadan bağımsızlığını savunmamız gerektiğini gösterdik. Bu savaşın diyalog ve müzakere ile çözüleceğine inanıyoruz. Acil bir halde barışın için çalışmak bizim sorumluluğumuz.”
