Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, “Baskil Müftülüğü Yatılı Erkek Kur’an Kursu” açılışında yaptığı konuşmada konuştu. Erbaş; “Sevgili Peygamber Efendimizin işte bu tavsiyesine, emanetine sahip çıkacak gençleri yetiştiriyoruz. Yalnızca hafızlık icazetnamesini muvaffakiyetle eline alanların sayısı 200 bine yaklaştı. Türkiye genelinde 4-6 yaş Kur’an kurslarımızda 10 bin sınıfı açtık hamdolsun.” dedi.
Ali Erbaş, kurs açılışında şöyle konuştu:
“Kur’an-ı Kerim’in prensiplerine nazaran hayatımızı ne kadar âlâ tanzim edersek o kadar huzurlu oluruz, Cenabıhakk’ın isteğine uygun yaşarız. Veda Hutbesi’ni hatırlayın. ‘Ashabım, müminler, size iki şeyi emanet ediyorum. Onlara sarıldığınız surece yolunuzu sapıtmazsınız. Bunlardan birincisi Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim, oburu de Resulünün sünneti’ buyuruyor. Kur’an-ı Kerim ve sünnete uymamızı Efendimiz Aleyhissalatu vesselam bize tavsiye ediyor.
Peki Kur’an-ı Kerim’e nasıl sahip çıkacağız. İşte sizler üzere bu hoş Kur’an kursunda kaç gençlerimiz yetişecek, kaç çocuklarımız yetişecek. Bunun üzere ülkemizde yaptığımız 2 bin kadar Kur’an kursu ki sayı 2 bini geçti artık. Orada sevgili Peygamber Efendimizin işte bu tavsiyesine, emanetine sahip çıkacak gençleri yetiştiriyoruz. Yalnızca hafızlık icazetnamesini muvaffakiyetle eline alanların sayısı 200 bine yaklaştı. Türkiye genelinde 4-6 yaş Kur’an kurslarımızda 10 bin sınıfı açtık hamdolsun.
“Ne vakit ki adalet ihmal edildi ne vakit ki zulüm ortalığı sardı…”
İslam ihsanı emrediyor, herkes birbirine uygunluk yapacak. Bu istikrarın ögesidir. İslam yardımlaşmayı emrediyor, istikrarın ögesidir. İslam berbatlığı men ediyor, İslam haksızlığı ve zulmü men ediyor. Zalim Müslüman da olsa onu uyarmak gerekiyor. Zalim kim olursa olsun, adaleti gözetmeyen kim olursa olsun onu uyarmak, adalete davet etmek gerekiyor. Zalimi uyarmak, zulmünden uzak durmasını temin etmek gerekiyor. Tarih boyunca İslam’ın bu formda toplumlarda tesirli olduğunu görüyoruz. Ne vakit ki adalet ihmal edildi ne vakit ki zulüm ortalığı sardı, işte o vakit insanlık büyük bir huzursuzluk içerisinde oldu. Bizim kaygımız, bizim gayemiz bu.
“Adalete sahip çıkan, zulme mahzur olan şahsiyetler olsun”
Önemli olan nerede yer aldığımızdır. Hakkın yanında yer almak ve o yolda çalışmak bizim için kafidir. İnşallah kıyamete kadar hak batıla daima galebe çalacaktır. Biz de bunun çabasını veriyoruz. Kur’an kurslarımızda, mescitlerimizde, mihraplarımızdan, minberlerimizden, kürsülerimizden hakkı anlatıyoruz, adaleti anlatıyoruz. Haksızlıktan ve berbatlıktan uzak durmayı, güzellikleri yaygınlaştırmayı, yardımlaşmayı, dayanışmayı sabrı, hakkı tavsiye etmekle 150 bin kadar hocamızla büyük bir gayretin içerisindeyiz. Yalnızca Türkiye’de değil, Türkiye dışında da 100’ün üzerinde ülkede 2 bin 500 kadar hocamızla hakkı ve hakikati hudutlarımızın ötelerine de taşımakla uğraşıyoruz. İşte Baskil’de bu Kur’an kurslarımızda yetiştirdiğimiz gençlerle ilgili maksadımız, maksadımız da budur. Yardımlaşan, dayanışma içerisinde olan, adalete sahip çıkan, zulme mahzur olan şahsiyetler olsunlar, kederimiz budur.”
