Yeni Şafak müellifi Hasan Öztürk bugünkü yazısında, dünyadaki enflasyonist ortamın Türkiye’ye yansıması ağır olduğunu belirterek “ Fiyat artışları ve pahalılık dar gelirlileri, ücretlileri zorluyor. Bugün üç kuruşa aldığını yarın beş kuruşa almaya çalışanlar, fiyatlarının artırılması için bekliyor. Küçük esnaf ve ücretliler şu anki hayat pahalılığından en fazla etkilenen kısımlar olarak dikkat çekiyor” görüşünü lisana getirdi.
Hükümetin düzenleyici olarak üzerine düşeni yaptığını savunan Öztürk, 3600 ek gösterge ile ilgili açıklanan paketi örnek gösterdi.
“Zenginden alın yoksula verin” demekten geri durmayacağını yazan Öztürk, “Dar gelirli ve ücretlileri koruyamazsak toplumsal barış bozulur” dedi.
Uluslararası Par Fonu’nun (IMF) raporunda, “(…) mutlaka dar gelirli kesitlere direkt nakit transferi yapılması yahut fakir bölümlerin hayatiyetini sürdüreceği bir ortamın oluşturulması” istendiğini hatırlatan Öztürk şöyle devam etti:
IMF raporunda çok dikkat alımlı bir kısım daha var.
“Enflasyonist ortamda fazla kâr eden firmaların kalıcı olarak vergilendirilmesi toplumsal istikrarın bozulmasını engelleyecektir ve devlet için de kıymetli bir vergi kaynağı olacaktır.”
Yani, “Bu periyotta zenginliğine zenginlik katanlara ek vergi koyun” diyor IMF raporu.
IMF hükümetlere, fazla kâr edenlere ek vergi koyun teklifinde bulunuyor. Ayrıyeten bu devirde geride kalma ihtimali olan kısımlara direkt nakit yardım yapılması gerektiğini söylüyor. Fiyat artışlarının devam edeceği ön görüsünde bulunuyor.
Bizim bir yıldır üzerinde durduğumuz konulara da işaret ediliyor.
Bu bağlamda son kelam olarak, fahiş kira artışlarının önüne geçmek için hükümetin yasal düzenlemesinin bir başlangıç olmasını bekliyoruz. Yakın gelecekte temel besin ve tüketim eserlerinin fiyatlarında da üst limitin belirlenmesi talebimizi yineliyoruz.
Kervanda geride kalma ihtimali olanları, desteklemeye devam. Yola devam. Geride kimseyi bırakmama iradesini sürdürmeye devam.”
Yazının tamamını okumak için
