Türk iktisadına 60 yıl hizmet verdikten sonra 8 Haziran 2018’de hayata veda eden Demirören Holding Kurucusu ve İdare Şurası Lideri Erdoğan Demirören, dün, vefatının 4. yılında Zincirlikuyu’daki mezarı başında anıldı. Çocukları Demirören Holding İdare Konseyi Lideri Yıldırım Demirören, Demirören Holding İdare Konseyi Lider Yardımcısı Meltem Demirören Oktay, Demirören Holding İdare Konseyi Üyesi Tayfun Demirören ve torunlarıyla birlikte tüm Demirören Ailesi’nin hazır bulunduğu anmada edilen dualar sonrası Erdoğan Demirören, ülkesine, iş dünyasına ve yakın etrafına kattığı pahalarla yad edildi.
Hep üreten bir yaşam
Kırım’dan İnegöl’e göçen Tatar Hacı Hüseyin Demirören’in torunu olarak 1937 yılında İstanbul’da doğan Erdoğan Demirören, babası Şükrü Demirören’in İstanbul Sirkeci’de 1956 yılında kurduğu araba yedek kesim ithalatı ve pazarlaması yapan Oto Kolaylık’ta çalışmaya genç yaşta, St. Benoit Fransız Lisesi’nde aldığı eğitim sırasında başladı. Erdoğan Demirören 1962 yılında Kütahyalı Çini ailesinin kızları Tülin Çini ile evlendi. Babasının vefatı üzerine, Demirören Holding’in temellerinin atıldığı Oto Kolaylık’ın başına geçen Erdoğan Demirören 1972 yılında Türkiye’nin birinci gaz şirketini devraldı. Yaptığı yatırımlarla gaz kesimini Türkiye’nin büyük kesimlerinden biri haline getirdi. Maksadı yüzde yüz yerli sermaye prensibi ile ulusal iktisada katkıda bulunmaktı. Bugün 60 yılı geride bırakan Demirören Holding, kendisini ülke hizmetine adamanın getireceği prestijin öbür her şeyden daha bedelli olduğuna inanan Erdoğan Demirören’in vizyonuyla farklı iş kollarında büyük başarılara imza attı. “Her vakit yaptığınız işin daha güzel nasıl yapılacağını düşünmelisiniz” diyen Demirören, bu niyet pratiği ile güç kesiminden, sınai üretime, gayrimenkulden, inşaat bölümüne, eğitimden medyaya uzanan geniş iş ağında daima “daha iyisinin” peşinden gitti. Bu disiplin ve prensiple Türk iktisadının duayenleri ortasında yerini aldı.
Enerji atılımı
1968 yılında Parsat Piston Fabrikasıyla sanayi yatırımlarına yönelen, 1972 yılında Milangaz’ı alarak atılımlarına devam eden Erdoğan Demirören’in yatırımları güç alanında devam etti. 1980’de Cet Koleji’ni devraldı. 1996’da Türkiye’nin birinci oto gaz firması Dem-Al’ı kurdu; 2009’de Kemer Country Golf kulübünü alan Erdoğan Demirören yatırımlarını 2010 yılında Milangaz Moil dağıtım şirketi paydaşlığı ile sürdürdü.
1960 yılında Hür Dağıtım şirketinin yüzde 10 payını alarak medya dünyasına adım atan Erdoğan Demirören, 1983’te de Ercüment Karacan’dan Milliyet’in yüzde 25 payını aldı. 2011’de de Milliyet ve Vatan gazetelerini alan Erdoğan Demirören’in medya teşebbüsleri, 2013’te Demirören TV-Dergi kümesiyle devam etti. 2018 yılında ise Milliyet, Hürriyet, Posta, Fanatik, Daily News, D-Smart, Kanal D, CNN Türk, Teve2, Radyo D’nin de içinde yer aldığı Demirören Medya Holding kuruldu.
Öğütleriyle daima gençlerin ışığı
Haliç Üniversitesi’nden başarılı çalışma hayatı, sanayi ve eğitim bölümündeki üstün başarılarından ötürü fahri doktora unvanı bulunan Demirören, muvaffakiyetinin sırrını şöyle özetlerdi: “Üretim, üretim, üretim; takip, takip, takip.” Üretimin ehemmiyetine inanan Demirören, en değerli çalışma pratiklerinden biri olan “takip”ten, son gününe kadar vazgeçmedi. “Umuyorum ki Allah beni son saatime kadar çalışmaktan geri koymaz” diyen, “Dört günden fazla tatilin iş adamını sıkacağını” söyleyen Erdoğan Demirören, vefatından kısa bir mühlet öncesine kadar, 60 yıllık deneyiminin derinliğiyle işlerinin takibini sürdürdü. Deneyimin kıymetine inanan Demirören, Bülent Şenver’e verdiği röportajda gençleri bu bahiste motive etmek için şu sözlerde bulundu: “Gençler şunu çok yeterli bilmeli ki, hayat çok uzun, muvaffakiyet çok kısa. Hiç kimse 40 yaşından sonra iş hayatına adapte olup muvaffak olamaz. O yaşa kadar deneyim edinmek lazım. Deneyim hayatta en kıymetli şeydir, beynin olgunlaşmasıdır”. Demirören, gençlere verdiği bir öbür öğütte ise sabır ve ayrıntı kavramlarına dikkat çekiyordu: “Gençler sabretmeyi öğrenmeli, en ufak ayrıntıya kadar inmeli, ayrıntıya inmeden sonuç alınamaz”.
Haliç Üniversitesi’ndeki Fahri doktora merasiminde yaptığı konuşmada öğütlerini ‘Yap ve Yapmalar’ başlığı ile gençlere aktarmıştı.
“Her gün yatağa yattığınızda kendinize sorun… Bugün ben ne yaptım? Kendim için, şirketim için ne yaptım, ailem için ne yaptım, ülkem için ne yaptım? Ve vereceğiniz karşılıklardan tatmin olun” diyen Erdoğan Demirören’in, bugün de gençlere ışık tutan öğütleri şöyle:
1-) İş adamı olmanın okulu yoktur.
2-) Cesaret değerlidir. Başarılı beşerler, cesaretli insanlardır.
3-) Şansa, kısmete, alın yazısına inanmak gerekir. Siz başarılı olmak için elinizden geleni yapmalısınız. Bahtınız ve kısmetiniz de varsa emeklerinizin karşılığı size başarıyı getirir.
4-) Kendinize itimadın. Kendine güvenmeyi beceremeyenlerin başarılı olma talihleri yok denecek kadar azdır.
5-) Dinlemesini bilin. Susmasını bilin. Çok dinlemekten değil çok konuşmaktan kaybedersiniz. Birçok vakit sustuğunuz için değil, yanıt verdiğiniz için pişman olursunuz.
6-) Aldığınız bilgileri, gördüklerinizi, duyduklarınızı, beyninize nakış işler üzere işlemelisiniz. Aldığınız bilgilerin sentezini yapıp, kendi gayenizi kendiniz bulmalısınız.
7-) Muvaffakiyet üretken olmakla başlar. Başarılı olan insanların beyni üretken olur.
😎 Üniversite sırasında staj yapmanın çok yararı vardır. İş hayatına atılmadan evvel part-time iş imkanları araştırıp çalışın.
9-) İşini sevmeyen insan, işinde başarılı olamaz. İşini seven, onunla yatıp onunla kalkan, muvaffakiyete herkesten çok yaklaşır.
10-) Genç yaşlarda iş hayatınızı aile hayatınızın önünde düşünmelisiniz. İş hayatınızı ebediyen ön plana almalısınız. Evvel iş diyerek hareket etmelisiniz.
“Ülkem, bayrağım kelam mevzusuysa her sorunun üstesinden geliriz” prensibiyle 60 yıl boyunca Türk endüstrisine ve iş dünyasına katkı sağlayan, bedel katan Erdoğan Demirören’i hürmetle anıyoruz.
Sanatın, sanatkarın dostu
Erdoğan Demirören başarılı bir iş adamı olmasının yanı sıra, sanatla bağını hiç koparmadı. Birinci fotoğraflarını 1973 yılında o devir sanat galericiliği de yapan Ümit Yaşar Oğuzcan’dan aldı. Gayesi Türk ressamlarının yapıtlarını almak ve sanat piyasasına yarar sağlamaktı. Her ne kadar “Kendimi bir koleksiyoner olarak görmüyorum. Buna bir iş adamının hobisi olarak bakın. Bizim üzere şahıslara sanatsever denilebilir” dese de sanat bölümünün tümünün hemfikir olduğu üzere, Türkiye’nin en değerli sanat ve antika koleksiyoneriydi. Erdoğan Demirören, Oğuz Erten’in hazırladığı “Türkiye’de Sanat Koleksiyonculuğu” kitabında şöyle demişti:
“İsterim ki herkes koleksiyoner olsun, Türk sanatını ayakta tutalım!”
Türk iktisadına 60 yıl hizmet verdikten sonra 8 Haziran 2018’de hayata veda eden Demirören Holding Kurucusu ve İdare Şurası Lideri Erdoğan Demirören, dün, vefatının 4. yılında Zincirlikuyu’daki mezarı başında anıldı. Çocukları Demirören Holding İdare Konseyi Lideri Yıldırım Demirören, Demirören Holding İdare Konseyi Lider Yardımcısı Meltem Demirören Oktay, Demirören Holding İdare Konseyi Üyesi Tayfun Demirören ve torunlarıyla birlikte tüm Demirören Ailesi’nin hazır bulunduğu anmada edilen dualar sonrası Erdoğan Demirören, ülkesine, iş dünyasına ve yakın etrafına kattığı pahalarla yad edildi.
Hep üreten bir yaşam
Kırım’dan İnegöl’e göçen Tatar Hacı Hüseyin Demirören’in torunu olarak 1937 yılında İstanbul’da doğan Erdoğan Demirören, babası Şükrü Demirören’in İstanbul Sirkeci’de 1956 yılında kurduğu araba yedek kesim ithalatı ve pazarlaması yapan Oto Kolaylık’ta çalışmaya genç yaşta, St. Benoit Fransız Lisesi’nde aldığı eğitim sırasında başladı. Erdoğan Demirören 1962 yılında Kütahyalı Çini ailesinin kızları Tülin Çini ile evlendi. Babasının vefatı üzerine, Demirören Holding’in temellerinin atıldığı Oto Kolaylık’ın başına geçen Erdoğan Demirören 1972 yılında Türkiye’nin birinci gaz şirketini devraldı. Yaptığı yatırımlarla gaz kesimini Türkiye’nin büyük kesimlerinden biri haline getirdi. Maksadı yüzde yüz yerli sermaye prensibi ile ulusal iktisada katkıda bulunmaktı. Bugün 60 yılı geride bırakan Demirören Holding, kendisini ülke hizmetine adamanın getireceği prestijin öbür her şeyden daha bedelli olduğuna inanan Erdoğan Demirören’in vizyonuyla farklı iş kollarında büyük başarılara imza attı. “Her vakit yaptığınız işin daha güzel nasıl yapılacağını düşünmelisiniz” diyen Demirören, bu niyet pratiği ile güç kesiminden, sınai üretime, gayrimenkulden, inşaat bölümüne, eğitimden medyaya uzanan geniş iş ağında daima “daha iyisinin” peşinden gitti. Bu disiplin ve prensiple Türk iktisadının duayenleri ortasında yerini aldı.
Enerji atılımı
1968 yılında Parsat Piston Fabrikasıyla sanayi yatırımlarına yönelen, 1972 yılında Milangaz’ı alarak atılımlarına devam eden Erdoğan Demirören’in yatırımları güç alanında devam etti. 1980’de Cet Koleji’ni devraldı. 1996’da Türkiye’nin birinci oto gaz firması Dem-Al’ı kurdu; 2009’de Kemer Country Golf kulübünü alan Erdoğan Demirören yatırımlarını 2010 yılında Milangaz Moil dağıtım şirketi paydaşlığı ile sürdürdü.
1960 yılında Hür Dağıtım şirketinin yüzde 10 payını alarak medya dünyasına adım atan Erdoğan Demirören, 1983’te de Ercüment Karacan’dan Milliyet’in yüzde 25 payını aldı. 2011’de de Milliyet ve Vatan gazetelerini alan Erdoğan Demirören’in medya teşebbüsleri, 2013’te Demirören TV-Dergi kümesiyle devam etti. 2018 yılında ise Milliyet, Hürriyet, Posta, Fanatik, Daily News, D-Smart, Kanal D, CNN Türk, Teve2, Radyo D’nin de içinde yer aldığı Demirören Medya Holding kuruldu.
Öğütleriyle daima gençlerin ışığı
Haliç Üniversitesi’nden başarılı çalışma hayatı, sanayi ve eğitim bölümündeki üstün başarılarından ötürü fahri doktora unvanı bulunan Demirören, muvaffakiyetinin sırrını şöyle özetlerdi: “Üretim, üretim, üretim; takip, takip, takip.” Üretimin ehemmiyetine inanan Demirören, en değerli çalışma pratiklerinden biri olan “takip”ten, son gününe kadar vazgeçmedi. “Umuyorum ki Allah beni son saatime kadar çalışmaktan geri koymaz” diyen, “Dört günden fazla tatilin iş adamını sıkacağını” söyleyen Erdoğan Demirören, vefatından kısa bir mühlet öncesine kadar, 60 yıllık deneyiminin derinliğiyle işlerinin takibini sürdürdü. Deneyimin kıymetine inanan Demirören, Bülent Şenver’e verdiği röportajda gençleri bu bahiste motive etmek için şu sözlerde bulundu: “Gençler şunu çok yeterli bilmeli ki, hayat çok uzun, muvaffakiyet çok kısa. Hiç kimse 40 yaşından sonra iş hayatına adapte olup muvaffak olamaz. O yaşa kadar deneyim edinmek lazım. Deneyim hayatta en kıymetli şeydir, beynin olgunlaşmasıdır”. Demirören, gençlere verdiği bir öbür öğütte ise sabır ve ayrıntı kavramlarına dikkat çekiyordu: “Gençler sabretmeyi öğrenmeli, en ufak ayrıntıya kadar inmeli, ayrıntıya inmeden sonuç alınamaz”.
Haliç Üniversitesi’ndeki Fahri doktora merasiminde yaptığı konuşmada öğütlerini ‘Yap ve Yapmalar’ başlığı ile gençlere aktarmıştı.
“Her gün yatağa yattığınızda kendinize sorun… Bugün ben ne yaptım? Kendim için, şirketim için ne yaptım, ailem için ne yaptım, ülkem için ne yaptım? Ve vereceğiniz karşılıklardan tatmin olun” diyen Erdoğan Demirören’in, bugün de gençlere ışık tutan öğütleri şöyle:
1-) İş adamı olmanın okulu yoktur.
2-) Cesaret değerlidir. Başarılı beşerler, cesaretli insanlardır.
3-) Şansa, kısmete, alın yazısına inanmak gerekir. Siz başarılı olmak için elinizden geleni yapmalısınız. Bahtınız ve kısmetiniz de varsa emeklerinizin karşılığı size başarıyı getirir.
4-) Kendinize itimadın. Kendine güvenmeyi beceremeyenlerin başarılı olma talihleri yok denecek kadar azdır.
5-) Dinlemesini bilin. Susmasını bilin. Çok dinlemekten değil çok konuşmaktan kaybedersiniz. Birçok vakit sustuğunuz için değil, yanıt verdiğiniz için pişman olursunuz.
6-) Aldığınız bilgileri, gördüklerinizi, duyduklarınızı, beyninize nakış işler üzere işlemelisiniz. Aldığınız bilgilerin sentezini yapıp, kendi gayenizi kendiniz bulmalısınız.
7-) Muvaffakiyet üretken olmakla başlar. Başarılı olan insanların beyni üretken olur.
😎 Üniversite sırasında staj yapmanın çok yararı vardır. İş hayatına atılmadan evvel part-time iş imkanları araştırıp çalışın.
9-) İşini sevmeyen insan, işinde başarılı olamaz. İşini seven, onunla yatıp onunla kalkan, muvaffakiyete herkesten çok yaklaşır.
10-) Genç yaşlarda iş hayatınızı aile hayatınızın önünde düşünmelisiniz. İş hayatınızı ebediyen ön plana almalısınız. Evvel iş diyerek hareket etmelisiniz.
“Ülkem, bayrağım kelam mevzusuysa her sorunun üstesinden geliriz” prensibiyle 60 yıl boyunca Türk endüstrisine ve iş dünyasına katkı sağlayan, bedel katan Erdoğan Demirören’i hürmetle anıyoruz.
Sanatın, sanatkarın dostu
Erdoğan Demirören başarılı bir iş adamı olmasının yanı sıra, sanatla bağını hiç koparmadı. Birinci fotoğraflarını 1973 yılında o devir sanat galericiliği de yapan Ümit Yaşar Oğuzcan’dan aldı. Gayesi Türk ressamlarının yapıtlarını almak ve sanat piyasasına yarar sağlamaktı. Her ne kadar “Kendimi bir koleksiyoner olarak görmüyorum. Buna bir iş adamının hobisi olarak bakın. Bizim üzere şahıslara sanatsever denilebilir” dese de sanat bölümünün tümünün hemfikir olduğu üzere, Türkiye’nin en değerli sanat ve antika koleksiyoneriydi. Erdoğan Demirören, Oğuz Erten’in hazırladığı “Türkiye’de Sanat Koleksiyonculuğu” kitabında şöyle demişti:
“İsterim ki herkes koleksiyoner olsun, Türk sanatını ayakta tutalım!”
