İzmir’de, merkezi sistemin frekansına girilip kimi mescitlerden “Çav Bella” çalınmasıyla ilgili manzaraları toplumsal medya hesabından paylaştığı için yargılanan eski CHP Vilayet Lider Yardımcısı Banu Özdemir, beraat kararının bozulmasının akabinde tekrar hakim karşısına çıktı. Özdemir, savunmasında “Sadece beraatimi talep etmiyorum, özür de bekliyorum” dedi. Savcının temel hakkında mütalaa için müddet talep etmesi üzerine duruşma 28 Haziran’a ertelendi.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi’nin beraat kararını bozması üzerine eski CHP Vilayet Lider Yardımcısı Banu Özdemir, tekrar hakim karşısına çıktı. Duruşmayı eski bakanlardan Yaşar Okuyan, CHP Torbalı İlçe Lideri Övünç Demir, CHP Balçova İlçe Lideri Murat Aküzüm, CHP Çiğli İlçe Örgütü, meclis üyeleri ve yurttaşlar da takip etti.
Bugün İzmir 50. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya gelen Özdemir, savunmasını yaptı. Özdemir, şu tabirleri kullandı:
“Özür bekliyorum”
“Binlerce kişinin paylaşmış olduğu bir olgu transferi, siyasi kimliğim üzerinden iftira ve temelsiz ithamlarla amaç gösterildi. Cezaevlerinin tahliye edildiği süreçte mahpusa atıldım. 8 ay yargılandım beraat ettim. İnfial olmuş mu diye yargılama basamağında emniyetten rapor istendi. İzmir Vilayet Emniyet Müdürlüğü ‘somut bir olay yoktur’ dedi. Öğrendim ki toplumsal medyada ve kimi basın organlarında bana karşı yazılan öfke dolu tweetler münasebet gösterilerek ‘infial somut değil soyut da olabilir’ istemiyle beraat kararım bozulmuş. İki yıldır hak arama özgürlüğümü baltalayan vakit zaman teşebbüsler olsa da hak ve hukuk gayretini sürdürmekteyim. Elimde gördüğünüz, tek fonksiyonu haysiyet cellatlığından olan kimi internet sitelerinin palavra haberlerine inanıp, nahoş şeyler yazıp pişman olan insanların özür mektuplarıdır. Türkiye’nin dört bir yanından hala gelmekte ve açmış olduğumuz dava evraklarında da bir nüshası bulunmaktadır. Şiddeti güç, hakaret ve iftirayı üstünlük sayan ve pişmanlık duymayan trol hesaplar ile Yeni Akit ve türevlerinin paylaşımlarının hukuksal referans olarak alınmasını, Türk adaleti ismine tasa verici ve üzücü buluyorum. Bu sürecin asıl mağduru olarak yalnızca tekrar beraatimi istemiyorum. Bir özür de bekliyorum. Kendi adıma değil fakat bu ülkeye yararlı bir birey olmam için beni yetiştiren, amaç olan ailem ismine, adalete inancını canlı tutmaya çalışan milyonlarca hoş yürekli insan ismine, her türlü baskı altında dahi, aklını kiraya vermeden, iradesine ipotek koydurtmadan mesleğini onuru ve onuruyla yapan tüm kamu vazifelileri ismine, belgeye bir sürü evrak giriyor, bu denli kağıt için kesilen ağaçlar ismine…Hukuk önemli iştir. Gerekli gereksiz şeylerle meşgul edilen Türk adaleti ismine özür bekliyorum. Bir kabahatim yoktur, beraatimi talep ediyorum.”
“Diyanet İşleri Başkanlığı’nın teşekkür etmesi gerekir”
Özdemir’in avukatlarından Yağızcan Veli, “Dosyada aleyhte hiçbir kanıt yoktur. Huzurdaki başta ceza hukukunun kozmik unsurları olmak üzere Anayasa ve AİHS’te teminat altına alınan adil yargılanma ve tabir özgürlüğü ihlali manasındadır. Müvekkilimin paylaşımı ile Türkiye’nin en büyük bütçesine sahip Diyanet İşleri Başkanlığı’nın cami minarelerinden ezan dışında öbür yayınların yapılmasını önlemeye yönelik gerekli tedbirleri almasını sağlamıştır. Her ne kadar afaki olarak benzeri devam etse de Diyanet İşleri’nin bu açığı ortaya çıkmıştır. Bu manada Diyanet İşleri Başkanlığı’nın müvekkilime teşekkür etmesi gerekir. Tekrar beraatini talep ediyoruz” dedi.
“Vitrine konan, müvekkilin siyasi kimliğidir”
Söz alan bir öteki savunma avukatı Ebrar Özdemir, “Bu davada vitrine konan müvekkilimizin siyasi kimliğidir. CHP’nin inançlara yönelik varsayımları ile oluşmuştur. CHP, Türkiye Cumhuriyeti kuruluş tarihinden bu yana tüm inançların teminatı olan bir partidir” dedi. Avukat Adem Yaprak da “Nobel ödüllü bir müellif ‘Adaletsizliği engelleyecek gücünüzün olmadığı vakitler olabilir. Lakin itiraz etmeyi beceremediğiniz bir vakit asla olmamalı’ der. Bu mahkemenin adaletsizliği önleyecek gücü vardır” açıklamasını yaptı.
Duruşma ertelendi
Hakim, savcının temel hakkında mütalaa için müddet talebini kabul ederek duruşmayı 28 Haziran Salı gününe erteledi.
İzmir’de 2020 yılı mayıs ayında birtakım mescitlerden yapılan, “Çav Bella” marşlı korsan müzik yayınını toplumsal medya hesabından paylaşan eski CHP Vilayet Lider Yardımcısı Banu Özdemir, hakkında başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 9 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Özdemir hakkında, ‘Basın yoluyla halkı alenen kin ve düşmanlığa tahrik etme’ cürmünden dava açılmıştı. 10 Aralık 2020 tarihindeki karar duruşmasında, İzmir 50’nci Asliye Ceza Mahkemesi, Özdemir hakkında beraat kararı vermişti. Savcı, kararı istinaf mahkemesine taşımış, belgeyi inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi bozma kararı vermişti. Evrakın tekrar kıymetlendirilmesi gerektiği belirtilen kararda, kamu barışının bozulma ihtimalinin bulunup bulunmadığının kıymetlendirilmesi, mescitlerdeki müdahaleyle ilgili öbür soruşturmaya bakılıp ortalarındaki kontağın araştırılması istenmişti.
Diğer yandan, Banu Özdemir’in toplumsal medyadan paylaştığı cami hoparlörlerinden müzik yayını yapılması olayının gibisi 25 Mayıs 2022 tarihinde Torbalı’nın Ayrancılar Mahallesi’nde yaşanmıştı. Ayrancılar’daki 4 mescitten Bülent Ersoy’un “Yüzünü Göremem” müziğinin çalındığı görüntü toplumsal medyadan paylaşılmıştı. Yürütülen soruşturma kapsamında cami hoparlöründen 50 saniye boyunca müzik yayını yapan kişinin, elektronik teknisyeni F.G. olduğu belirlenmişti. Olaydan 2 gün sonra yakalanan F.G. evvelki günlerde isimli denetim koşuluyla özgür bırakılmıştı.
