Geçen yıl Ağustos ayında, Şirintepe Mahallesi Örme Sokak’taki bir apartmanda yaşayan Selami S. (55) ile komşusu Yaşar Güneş (56) ortasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyüp arbedeye dönüşmesiyle konutundaki pompalı tüfeği alan Selami S., komşusuna 3 el ateş etti. Bedeninin çeşitli yerlerinin yaralanan Güneş, ihbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Sıhhat gruplarınca ambulansla Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamayan Yaşar Güneş, hayatını kaybetmişti. Olay sonrasında polis grupları tarafından gözaltına alınan Selami S., emniyetteki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edildi. Kuşkulu, çıkarıldığı sulh ceza hâkimliğince tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Olayla ilgili Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede sanık Selami S. hakkında maktul Yaşar Güneş’e karşı ‘kasten öldürme’ hatasından müebbet mahpus cezası talep edildi.
Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın birinci duruşmasında, tutuklu sanık Selami S. mahkeme salonunda hazır bulundu. Duruşmaya maktulün yakınları ile taraf avukatları katıldı.
(Yaşar Güneş)
“VURMAKLA ÖLDÜRMEK BİREBİR ŞEY DEĞİL”
Mahkemede birinci savunmasını yapan sanık Selami S. üzerine atılı cinayet suçlamasını reddederek, “Maktulü ben öldürmedim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Vurmakla öldürmek tıpkı şey değil. Ben sıktım fakat benim yüzümden ölmedi, geç gelen ambulans yüzünden öldü. Olayın gelişimini cezaevinden yazdığım dilekçelerle anlattım. 2009 yılından beri FETÖ baskısı altındayım. Yaşar Güneş beni komşu olduğumuzdan beri takip ediyordu, konutumu dinliyordu. Kendisi hakkında geçen yıl içerisinde 2 sefer kabahat duyurusunda bulunmuştum. Olayın gürültüyle falan alakası yok” dedi.
AKIL SIHHATİNİN YERİNDE OLMADIĞI SAV EDİLDİ
Öte yandan, sanık Selami S.’nin daha evvel 2 farklı hastanede ruhsal muayeneye girdiği ve akli istikrarının yerinde olmadığına dair raporu olduğu belirtildi. Davaya katılan maktul yakınlarının avukatı, sanıkla ilgili 2017 yılında görülen Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesindeki bir dava belgesinde, sanığın akli istikrarının yerinde olduğuna dair İsimli Tıp Kurumu (ATK) raporu olduğunu öne sürerek, çelişkinin giderilmesi için tekrar ATK raporu alınması talebinde bulundu.
Maktul yakınlarının davaya katılma taleplerinin kabulüne karar veren mahkeme heyeti, evraktaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 11 Ekim’e erteledi.
Geçen yıl Ağustos ayında, Şirintepe Mahallesi Örme Sokak’taki bir apartmanda yaşayan Selami S. (55) ile komşusu Yaşar Güneş (56) ortasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyüp arbedeye dönüşmesiyle konutundaki pompalı tüfeği alan Selami S., komşusuna 3 el ateş etti. Bedeninin çeşitli yerlerinin yaralanan Güneş, ihbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Sıhhat gruplarınca ambulansla Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamayan Yaşar Güneş, hayatını kaybetmişti. Olay sonrasında polis grupları tarafından gözaltına alınan Selami S., emniyetteki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edildi. Kuşkulu, çıkarıldığı sulh ceza hâkimliğince tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Olayla ilgili Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede sanık Selami S. hakkında maktul Yaşar Güneş’e karşı ‘kasten öldürme’ hatasından müebbet mahpus cezası talep edildi.
Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın birinci duruşmasında, tutuklu sanık Selami S. mahkeme salonunda hazır bulundu. Duruşmaya maktulün yakınları ile taraf avukatları katıldı.
(Yaşar Güneş)
“VURMAKLA ÖLDÜRMEK BİREBİR ŞEY DEĞİL”
Mahkemede birinci savunmasını yapan sanık Selami S. üzerine atılı cinayet suçlamasını reddederek, “Maktulü ben öldürmedim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Vurmakla öldürmek tıpkı şey değil. Ben sıktım fakat benim yüzümden ölmedi, geç gelen ambulans yüzünden öldü. Olayın gelişimini cezaevinden yazdığım dilekçelerle anlattım. 2009 yılından beri FETÖ baskısı altındayım. Yaşar Güneş beni komşu olduğumuzdan beri takip ediyordu, konutumu dinliyordu. Kendisi hakkında geçen yıl içerisinde 2 sefer kabahat duyurusunda bulunmuştum. Olayın gürültüyle falan alakası yok” dedi.
AKIL SIHHATİNİN YERİNDE OLMADIĞI SAV EDİLDİ
Öte yandan, sanık Selami S.’nin daha evvel 2 farklı hastanede ruhsal muayeneye girdiği ve akli istikrarının yerinde olmadığına dair raporu olduğu belirtildi. Davaya katılan maktul yakınlarının avukatı, sanıkla ilgili 2017 yılında görülen Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesindeki bir dava belgesinde, sanığın akli istikrarının yerinde olduğuna dair İsimli Tıp Kurumu (ATK) raporu olduğunu öne sürerek, çelişkinin giderilmesi için tekrar ATK raporu alınması talebinde bulundu.
Maktul yakınlarının davaya katılma taleplerinin kabulüne karar veren mahkeme heyeti, evraktaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 11 Ekim’e erteledi.
