Avrupa Birliği, taban fiyatın kâfi bir hayat standardı sağlayacak düzeyde olması gerektiği konusunda uzlaştı.
AB Parlamentosu ve AB Kurulu üyelerinin vardığı bu muahede, AB’nin taban fiyata sahip olmayan altı üyesini etkilemeyecek.
Fakat geri kalan 21 üye, minimum fiyatlarını belirlerken tıpkı kuralları takip etmek zorunda kalacak.
Öte yandan her ülkede geçim şartları farklı olduğu için AB genelinde tıpkı taban fiyatın belirlenmesi gerekmeyecek.
Direktifin uygulamaya geçmeden evvel oylanarak yasa haline gelmesi gerekiyor.
AB genelinde her 10 personelden birinin taban fiyat aldığı kestirim ediliyor.
Almanya’da taban fiyatlı bir personel saatte 12 euro kazanırken Lüksemburg’da bu 13 euro, Bulgaristan’da ise 2,19 euro.
Avrupa Komitesi Lideri Ursula von der Leyen “Yeni minimum fiyat kuralları emeğin onurunu koruyacak ve işin karşılığının alınmasını garantileyecek” dedi.
Avrupa Parlamentosu müzakerecisi, Hollandalı AP üyesi Agnes Jongerius, mağaza çalışanları, temizlikçiler ve postacıların hayat standartlarının bu kararın akabinde süratle yükselebileceğini söyledi:
“Asgari fiyatlı insanların yeni kıyafetler alabilmesi, bir spor kulübüne üye olabilmesi ve hafta sonları tatile gidebilmesi lazım.”
Karar uyarınca toplu iş kontratıyla çalışan personellerin oranının yüzde 80’in altında olduğu ülkelerde de bu oranın artırılması için gayret gösterilecek.
Asgari fiyat uygulaması olmayan ve maaşların toplu pazarlıklarla belirlendiği Danimarka ve İsveç bu karara karşı çıkacaklarını açıkladı.
Fakat iki ülkenin AB Kurulu ve AB Parlamentosu’ndaki yükleri bu kararı engellemeye kâfi değil.
Bu iki ülkenin dışında Avusturya, Kıbrıs, Danimarka, Finlandiya ve İtalya’da da taban fiyat uygulaması bulunmuyor.
İtalya kamu yayıncısı Rai’ye nazaran ülkedeki işgücünün yüzde 30’u, önerilen saatlik fiyat olan 9 euronun altında kazanıyor ve bu yüzden İtalya’nın da bir minimum fiyat belirlemesine yönelik davetler artıyor.
Tarım Bakanı Stefano Patuanelli, İtalya’nın Avrupa’da 1990’da beri maaşların gerilediği (yüzde -2,9) tek ülke olduğunu belirtirken bir başka kabine üyesi Renato Brunetta ise minimum fiyatın ülkenin kültürel tarihine alışılmamış olduğunu savunuyor.
