Teknoloji hızla gelişiyor ve birebir süratte toplumun her bölümüne yayılıyor… Elimizi attığımız neredeyse her şey dijitalleşiyor. Bu durum çok önemli bir ‘şarj’ problemini beraberinde getiriyor. Sorun kıymetli zira cep telefonumuzdan diş fırçamıza, saatlerimizden elektrikli otomobillere pek çok kullanım alanı olan bataryaların daha efektif hale getirilmesi kaçınılmaz.
Bu nedenle dünyanın en değerli bahis başlıklarından biri ‘çok süratli bir biçimde şarj olan ve kullanım müddeti artan’ bataryalar üretmek. İşte bu noktada yeni bir teknoloji bilim dünyanın gözdesi pozisyonunda. ‘Yeni harika malzeme’ olarak isimlendirilen Borofen ile ilgili çalışmalar epeyce değerli. Dünyada çok az sayıda ülke bu maddeyi üretebiliyor. Türkiye de onlardan biri.
Grafen’den çok daha güçlü ve esnek
TRT Haber’in haberine nazaran; son periyotlarda pek çoğumuzun kulağına çalınan ‘grafen’ unsurunun çok farklı alanlarda kullanılacak kritik bir materyal olduğu biliniyor. Borofen’in ondan bile daha düzgün olduğunun altını çiziyor Özgür Ekin Felek ve “Borofen, bor elementinin iki boyutlu formu. Dediğiniz üzere Grafen bilim dünyasında çok biliniyor, konuşuluyor. Lakin Borofen, Grafen’den daha güçlü ve daha esnek özelliklere sahip, yeni çalışılmaya başlayan bir malzeme” tabirini kullanıyor.
Aslına bakarsanız Borofen 1990’lı yıllar itibariyle teorik olarak üretilebileceği kanıtlanmış bir husus. 2010 yılının ikinci yarısından itibaren de birinci defa laboratuvarlarda üretilmiş. Anlaşılan o ki Türkiye bu süreci çok âlâ takip etmiş.
Çok kritik alanlarda kullanılabilecek bir unsur
Peki Borofen nerelerde kullanılıyor? “En yaygın kullanım alanı enerji” diyor Özgür Ekin Felek ve devam ediyor: “Enerji depolama sistemleri öne çıkan birinci başlık. Zira güç sistemlerinde hem randımanı hem de kapasiteyi hayli üst noktalara çekiyor. Bunun dışında savunma sanayiinde, kompozitlerde, mikro nano sensörlerde de kullanılıyor. Zira bor elementinin sahip olduğu çok özel pahalar var. Bu durum onu farklı alanlarda başrol oyuncusu yapıyor. Haliyle de bilim dünyasında ümit vadeden ‘yeni harika malzeme’ olarak isimlendiriliyor.
Borofen’in birçok işlevsel özellikleri açısından grafen’den daha güçlü olduğunu biliyoruz. Bu nedenle balistik uygulamalarda kullanılabilir. Anti radar yani radara yakalanmama konusunda kullanımı epeyce olası. Bu alanda da aslında bizim farklı Sanayii kesimleri ile görüşmelerimiz devam ediyor.”
Dünyada üreten ülke sayısı çok az
Borofen’in test sonuçları bizi epey şaşırtıyor. Lakin Özgür Ekin Felek bizi daha da şaşırtmayı başarıyor. Borofen’i dünyada çok az sayıda ülkenin üretebildiği bilgisini paylaşıyor. Sayı vermekten kaçınıyor fakat “Bir elin parmaklarından daha az olduğuna emin olabilirsiniz.” diyor. Türkiye’nin böylesine kritik bir teknolojide başı çeken ülkelerle tıpkı yerde olması son derece pahalı.
Enerji bataryalarının pazar büyüklüğü 105 milyar dolara ulaşacak
Mert Umut Özkaynak, bu kapsamda dünya pazarını taradıklarını, öne çıkan bölümleri belirlediklerini söylüyor. Güç haliyle en önde gelen alanlardan biri. Bu nedenle Borofen çalışmalarını birinci etapta güç uygulamalarına yönlendirdiklerini anlatıyor. Özkaynak’ın verdiği bilgilere nazaran 2025 yılında Güç Bataryalarının pazar büyüklüğü 105 milyar dolar olacak. “Buradan Borofen teknolojileriyle hisse almak ve Türkiye’nin de bu alanda dışa bağımlılığını azaltmak temel hedefimiz” diyor Özkaynak ve devam ediyor:
“Gün geçtikçe gücün yanına savunma, otomotiv, kompozit üzere farklı alanları da ekledik. Buralarda da çalışıyoruz. Eseri çeşitlendirdik… Güç alanında yaptığımız çalışmalarda ortaya konan birinci eser için patent müracaatımızı tamamlamak üzereyiz. Bu patent müracaatının manası şu; dünyada bu çalışmanın örneği yok. Ticarileşme ve potansiyeli yüksek. Şu an geldiğimiz noktada dünya çapında girişimcilerle, sanayicilerle görüşüyoruz. Lakin tabi ki önceliğimiz Türkiye. Ülkemizdeki sanayi dünyasıyla ilerlemek ve burada katma paha yaratmak şimdilik en öncelikli gayemiz.”
Türkiye’nin kritik projelerinde kullanılacak
Borofen’in bataryalar ve savunma sanayiindeki meziyetlerini duyunca aklımıza hem TOGG hem de Ulusal Savaş Uçağı başta olmak üzere öteki kritik projeler geliyor. ‘Borofen buralarda kullanılacak mı?’ diye merak ediyoruz. Mert Umut Özkaynak proje isimleri üzerinden konuşmaktan kaçınıyor. Lakin net olarak söylediği şey; evet, Türkiye kendi imkanlarıyla ürettiği bu kritik malzemeyi ulusal projelerinde kullanmaya başlayacak.
Sohbetimizin sonuna gelirken Özkaynak çok değişik bir bilgi paylaşıyor. Geçmişte teknoloji gelişir, fakat ürünleşme noktasında sanayi yetersiz kalmış. “Şu an Türkiye’de sanayi o denli bir noktaya geldi ki, Borofen üzere özgün bir teknolojiyi kendi eserlerine direkt adapte edebilecek düzeyde çok sayıda firma var.” diyor Özkaynak ve tüm bunların, giderek artan ve gelişen Kamu Ar-Ge takviyeleriyle mümkün olduğunun altını çiziyor. SUNUM’un da bu cins kamu Ar-Ge dayanaklarından yararlanarak bu tıp projeleri sürdürebildiğini vurguluyor.
