BBP Genel Lideri Mustafa Destici, Susurluk kazasında hayatını kaybeden Abdullah Çatlı’nın ölen annesi Remziye Çatlı’nın cenazesi için Nevşehir’e geldi. Çatlı’nın ailesine taziyelerini ileten Desteci, akabinde partisinin vilayet başkanlığını ziyaret etti. Destici, bir gazetecinin Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı istikametindeki sorusuna, O masada 6 kişi var. Bir de masanın üzerinde gözükmeyen lakin masanın her tarafında bulunan 7’nci bir ortak var. O da PKK ‘nın siyasi uzantısı HDP. Olağan ABD Lideri Biden biliyorsunuz ‘muhalefetteki dostlarımızla birlikte Türkiyedeki iktidarı değiştireceğiz’ dedi. Münasebetiyle o da masaya müdahil. Bilhassa biliyorsunuz sık sık büyükelçileri ile görüşmeler yapılıyor. 6’lı masadaki birtakım siyasi partilerin genel liderleri ve imgede olmayan basından bâtın o masadaki kimi parti yetkilileri de tekrar ABD büyükelçisinin yahut büyükelçilik yetkililerinin görüşmeleri var. Onun için o masada kararın kolay verileceğini zannetmiyorum. Bütün bu söylediğim sebeplerden ötürü masadaki 6 kişinin iradesinin tek başına kâfi olacağını düşünmüyorum. Orada Cumhurbaşkanı adayı belirlenirken kesinlikle HDPnin ve PKKnın görüşü dikkate alınır. ABDnin de dikkate alınır kanaatindeyim” yanıtını verdi.
‘KILIÇDAROĞLU’NUN ADAY OLMASINDAN DAHA DOĞAL BİR ŞEY OLAMAZ’
Kelamlarını sürdüren Destici, şu halde konuştu: “Fakat şu andaki zahire nazaran baktığımızda yeniden masadaki 6 kişi açısından değerlendirdiğimizde de o masanın tamamının başında farklı cumhurbaşkanı adayı olduğunu kestirim ediyorum. Sayın Kılıçdaroğlu kendisi aday olmak istiyor, partisi onu aday göstermek istiyor. Kendi kurmayları onu aday olarak görmek istiyor, doğrudur haklarıdır. Zira bu masanın oluşmasında ve kurulmasında en çok emek veren sayın Kılıçdaroğlu olmuştur. O masanın lokomotif partisi en fazla oya sahip olan CHPdir. Sayın Kılıçdaroğlunun aday olmasından diğer doğal bir şey olamaz diye düşünüyorum. Ancak öbür 5 parti genel lideri ve HDPnin adayı kim diye söylerseniz bunların başında da farklı adaylar olduğunu düşünüyorum. Birisinin başında Mansur Yavaş var, öbürkünün de Ekrem İmamoğlu var. Başkasının kendisi, bir başkasının de eski Cumhurbaşkanı var. İşte hepsinin farklı adaylarının olduğunu düşünüyorum. Onun için aday konusunda uzlaşamadılar, onun için de şimdi adaylarını açıklayamıyorlar. Sayın Kılıçdaroğlunun ‘seçim tarihi açıklansın ondan sonra adayımızı açıklarız’ biçimindeki beyanı büsbütün bundan dolayıdır. Yani şimdi adaylık konusunda bir muahede ve mutabakat sağlanamamıştır. Bunu esasen masada oturan birtakım parti genel liderlerinin devir dönem açıklamalarından çok net bir biçimde anlıyoruz.”
‘TÜRKİYE SEÇİMLERİN EN İNANÇLI YAPILDIĞI ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYOR’
Seçim güvenliğine de değinen Destici, “Ben bir sefer şunu söyleyeyim; Türkiye seçimlerin en inançlı yapıldığı ülkelerin başında geliyor. Yani bunu çok seçim yaşamış biri olarak söylüyorum. Neden zira bir kez birinci dört partinin sandık vazifelisi var. Seçime katılan partilerin müşahitleri var. Ayrıyeten sandık lideri var, farklı bir sandık vazifelisi var. Yani bir seçim sandığının başında her partiden en az 20-30 tane misyonlu var. Artık biz diyelim ki Cumhur İttifakında 3 siyasi parti, Millet İttifakında 6 parti var. 7’ncisi HDP var. Öteki partiler var. Yani biz seçim sandığında 3 kişi olacak isek onlar 13 olacaklar. 7 müşahit ve hatta bir de sandık vazifelisi koyduğunda oradan birinci üç parti en az 10 kişi var. Onun için bunlar büsbütün milletin başını karıştırmak için söylenmiş sözlerdir. Türkiyede seçimler inançlı yapılmaktadır. Bugüne kadarda 1950 yılından itibaren yapılan seçimlerde bir şaibe buluşmamıştır. Birtakım istisnalar olmuş mudur? Olmuştur, olabilir ancak bu genele şamil hiçbir vakit olmamıştır. Hele ki son yıllarda teknoloji gelişmiştir. Şu cep telefonu ile oradaki müşahitler sandıklardaki sonuçları alıp toplayabiliyorlar. Onun için bu çalışmaları daha önemli ve gerçekçi şeyler konusunda çalışırlarsa memleketin daha hayrına olur diye düşünüyorum” sözlerini kullandı.
