Kuş gözlemcileri Gökçe Coşkun ve Ahmet Bahadır Çıragöz, Sandıklı ilçesinde ormanlık ve bölgenin en yüksek dağı pozisyonundaki 2 bin 449 ve 2 bin 345 metre yükseklikte 2 zirveyi içinde bulunduran Akdağ’da, hafta sonu akbaba müşahedesi yaptı. 20 kilometre uzunluğundaki kanyondaki müşahedede kızıl, sakallı ve kara akbaba cinsleri görüntülendi.
Müşahede güzergahının güç, tehlikeli uçurumlardan oluştuğuna dikkat çeken Coşkun, “Bu bölgede kızıl akbaba, kara akbaba ve sakallı akbaba olmak üzere 3 akbaba tipini görmek mümkün. Akbabalar, ekolojik açıdan besin zincirinde çok değerli yer tutuyor. Tabiatın ayrıştırıcıları, besin döngüsünün tamamlanmasını sağlıyor. Yaban hayatının varlığını ve sürdürülebilirliğini mümkün kılmakta. Bundan ötürü yaban hayatı çeşitliliğin korunması için her yıl bölgede müşahede gerçekleştiriyoruz” dedi.
‘HAYVAN ÖLÜLERİ TABİATA BIRAKILMAMALI’
Gökçe Coşkun, geçen yıl bu bölgede 7 akbabanın zehirli et nedeniyle öldüğünü hatırlatarak, “Bölgedeki insanların da buna hassaslık göstererek, etrafa ziyan vermemeleri gerekiyor. Bilhassa akbabalar, çeşitli küçük ve büyükbaşlara kullanılan ilaçlardan zehirlenebiliyor. Bu ağrı kesici ilaçlar, bu hayvanları zehirleyebiliyor. İlaç kullanılmış ve ölmüş hayvanların tabiata bırakılmaması gerekiyor” diye konuştu.
Kurt, tilki, sansar üzere hayvanlar için konulan zehirli etleri yedikleri için akbabaların da zehirlendiğini aktaran Coşkun, “Bölgede vakit zaman bu halde akbaba vefatlarıyla karşılaşıyoruz hasebiyle yöre beşerlerine yönelik farkındalık ve eğitim çalışmaları yapılmalıdır” dedi.
Tabiat Müdafaa ve Ulusal Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü’nün 2022 yılı için hazırladığı, ölçülerine nazaran, atmacagiller familyasından olan akbabalara ziyan verenler için 21 bin TL ceza bulunuyor.
Kuş gözlemcileri Gökçe Coşkun ve Ahmet Bahadır Çıragöz, Sandıklı ilçesinde ormanlık ve bölgenin en yüksek dağı pozisyonundaki 2 bin 449 ve 2 bin 345 metre yükseklikte 2 zirveyi içinde bulunduran Akdağ’da, hafta sonu akbaba müşahedesi yaptı. 20 kilometre uzunluğundaki kanyondaki müşahedede kızıl, sakallı ve kara akbaba cinsleri görüntülendi.
Müşahede güzergahının güç, tehlikeli uçurumlardan oluştuğuna dikkat çeken Coşkun, “Bu bölgede kızıl akbaba, kara akbaba ve sakallı akbaba olmak üzere 3 akbaba tipini görmek mümkün. Akbabalar, ekolojik açıdan besin zincirinde çok değerli yer tutuyor. Tabiatın ayrıştırıcıları, besin döngüsünün tamamlanmasını sağlıyor. Yaban hayatının varlığını ve sürdürülebilirliğini mümkün kılmakta. Bundan ötürü yaban hayatı çeşitliliğin korunması için her yıl bölgede müşahede gerçekleştiriyoruz” dedi.
‘HAYVAN ÖLÜLERİ TABİATA BIRAKILMAMALI’
Gökçe Coşkun, geçen yıl bu bölgede 7 akbabanın zehirli et nedeniyle öldüğünü hatırlatarak, “Bölgedeki insanların da buna hassaslık göstererek, etrafa ziyan vermemeleri gerekiyor. Bilhassa akbabalar, çeşitli küçük ve büyükbaşlara kullanılan ilaçlardan zehirlenebiliyor. Bu ağrı kesici ilaçlar, bu hayvanları zehirleyebiliyor. İlaç kullanılmış ve ölmüş hayvanların tabiata bırakılmaması gerekiyor” diye konuştu.
Kurt, tilki, sansar üzere hayvanlar için konulan zehirli etleri yedikleri için akbabaların da zehirlendiğini aktaran Coşkun, “Bölgede vakit zaman bu halde akbaba vefatlarıyla karşılaşıyoruz hasebiyle yöre beşerlerine yönelik farkındalık ve eğitim çalışmaları yapılmalıdır” dedi.
Tabiat Müdafaa ve Ulusal Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü’nün 2022 yılı için hazırladığı, ölçülerine nazaran, atmacagiller familyasından olan akbabalara ziyan verenler için 21 bin TL ceza bulunuyor.
