Suriye’nin eski önderlerinden Edip Çiçekli’nin torunu Yakzan Çiçekli, CNN Türk editörü Serdar Korucu’nun sorularını yanıtladı. Çiçekli, Suriye’de 2011 yılında birinci aksiyonlar başladığında meydanlardakilerin “özgürlük protestocuları” olduklarını söyledi, daha sonra yaşananlar içinse “Ne yazık ki iç savaş çıktı. Bu laftan nefret ediyorum zira biz iç savaş çıkarmadık. Hükümet kendi halkına saldırdığında bu genelde iç savaş olmaz” sözlerini kullandı.
Türkiye’ye gelen Suriyelilerin birinci basamakta “birkaç gün ya da birkaç haftalığına kalmayı düşündüklerini” söyleyen Yakzan Çiçekli, yaşanan süreç için “Kimsenin planladığı bir şey değildi” dedi. Çiçekli, “Öncelikle bir Suriyeli ve insan olarak Türkiye’ye bu kadar Suriyeliye konut sahipliği yaptığı için teşekkür etmek istiyorum” sözlerini kullandı ve “Dünyada bu kadar mülteciye konut sahipliği yapabilecek öteki bir ülke yok” dedi.
Yakzan Çiçekli, Gaziantep’te 70 yaşındaki Suriyeli bir bayanın atağa uğramasıyla ilgili olaraksa “Saldırıyı kim yaptıysa Türk halkını temsil etmediği kesin. Beşerler yanıma gelip “Televizyonda gördüklerimiz bizi çok üzüyor, sizin için üzülüyoruz, sizi destekliyoruz bu türlü şeyler olmamalı” diyor. Bu, harikulade bir şey” dedi.
“Mültecilere yönelik bu nefret telaffuzunu kim kullanırsa kullansın, bu yanlış” diyen Çiçekli, “Mültecileri siyasi sıkıntılara karıştırmak hakikat değil” dedi ve muhalefet partilerinin sığınmacı tersi sözlerine karşı empati davetinde bulundu: “Kendinizi düşünün. Konutunuzu terk etmişsiniz, ülkenizi, ailenizi, topraklarınızı, işinizi bırakmışsınız. Hududu geçip diğer bir ülkeye gidiyorsunuz. Burada güvenlik arıyorsunuz. Daha sonra birden haberlerde beşerler “sizi kovmak istiyoruz” diyor. Bunu duyunca kendinizi inançsız hissediyorsunuz.”
Yakzan Çiçekli, Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ’ın sponsorluğundaki “Sessiz İstila” sinemasına de reaksiyon gösterdi. Çiçekli, “Bu kısa sinemadaki bilgilerin büyük kısmı yanlış. İnsanlara mülteciler hakkında dedikodu yaymaya çalışıyor. Ateşe atılacak odun muamelesi yapıyorlar” diye konuştu.
Mültecilerin geri dönmesi için işaret edilen Suriye’nin çıkarttığı genel aflara da değinen Çiçekli, “Sivilleri bombalayan, insanları öldüren, vefatına azap eden bir hükümete güvenemeyiz. Birleşmiş Milletler ve öteki ülkeler tarafından kanıtlanmış hatalar bunlar” dedi ve geri dönmeye çalışanların Türkiye’de kaldıkları mühlet için sorgulandıklarını söyledi.
Çok sayıda Suriyelinin dönmek istediğini belirten Çiçekli, Türkiye’nin Suriye’nin kuzey kesitinde yaptığı briket konutlar projesi ile ilgili “Sadece İdlib’de 1,8 milyon kişi kamplarda yaşıyor. Bu yüzden briket meskenler doğal ki daha âlâ bir alternatif ancak son karar alandakilerin. Ben burada otel odasından çadırda yaşayan beşerler ismine karar veremem” diye konuştu.
Dedesi Edip Çiçekli’nin geçmişini de hatırlatan Yakzan Çiçekli, ailesinin Hamalı, soyadının ise Türkçe olduğunu söyledi, “Birçok ailenin Türkçe soyadı var. Osmanlı periyodunda hudut yoktu. Ankara’da Arapça bilmeyen Türk kökenli kuzenlerim var. Soyadımın Türkçe olmasından memnunum” dedi.
Suriye’nin eski önderlerinden Edip Çiçekli’nin torunu Yakzan Çiçekli, CNN Türk editörü Serdar Korucu’nun sorularını yanıtladı. Çiçekli, Suriye’de 2011 yılında birinci aksiyonlar başladığında meydanlardakilerin “özgürlük protestocuları” olduklarını söyledi, daha sonra yaşananlar içinse “Ne yazık ki iç savaş çıktı. Bu laftan nefret ediyorum zira biz iç savaş çıkarmadık. Hükümet kendi halkına saldırdığında bu genelde iç savaş olmaz” sözlerini kullandı.
Türkiye’ye gelen Suriyelilerin birinci basamakta “birkaç gün ya da birkaç haftalığına kalmayı düşündüklerini” söyleyen Yakzan Çiçekli, yaşanan süreç için “Kimsenin planladığı bir şey değildi” dedi. Çiçekli, “Öncelikle bir Suriyeli ve insan olarak Türkiye’ye bu kadar Suriyeliye konut sahipliği yaptığı için teşekkür etmek istiyorum” sözlerini kullandı ve “Dünyada bu kadar mülteciye konut sahipliği yapabilecek öteki bir ülke yok” dedi.
Yakzan Çiçekli, Gaziantep’te 70 yaşındaki Suriyeli bir bayanın atağa uğramasıyla ilgili olaraksa “Saldırıyı kim yaptıysa Türk halkını temsil etmediği kesin. Beşerler yanıma gelip “Televizyonda gördüklerimiz bizi çok üzüyor, sizin için üzülüyoruz, sizi destekliyoruz bu türlü şeyler olmamalı” diyor. Bu, harikulade bir şey” dedi.
“Mültecilere yönelik bu nefret telaffuzunu kim kullanırsa kullansın, bu yanlış” diyen Çiçekli, “Mültecileri siyasi sıkıntılara karıştırmak hakikat değil” dedi ve muhalefet partilerinin sığınmacı tersi sözlerine karşı empati davetinde bulundu: “Kendinizi düşünün. Konutunuzu terk etmişsiniz, ülkenizi, ailenizi, topraklarınızı, işinizi bırakmışsınız. Hududu geçip diğer bir ülkeye gidiyorsunuz. Burada güvenlik arıyorsunuz. Daha sonra birden haberlerde beşerler “sizi kovmak istiyoruz” diyor. Bunu duyunca kendinizi inançsız hissediyorsunuz.”
Yakzan Çiçekli, Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ’ın sponsorluğundaki “Sessiz İstila” sinemasına de reaksiyon gösterdi. Çiçekli, “Bu kısa sinemadaki bilgilerin büyük kısmı yanlış. İnsanlara mülteciler hakkında dedikodu yaymaya çalışıyor. Ateşe atılacak odun muamelesi yapıyorlar” diye konuştu.
Mültecilerin geri dönmesi için işaret edilen Suriye’nin çıkarttığı genel aflara da değinen Çiçekli, “Sivilleri bombalayan, insanları öldüren, vefatına azap eden bir hükümete güvenemeyiz. Birleşmiş Milletler ve öteki ülkeler tarafından kanıtlanmış hatalar bunlar” dedi ve geri dönmeye çalışanların Türkiye’de kaldıkları mühlet için sorgulandıklarını söyledi.
Çok sayıda Suriyelinin dönmek istediğini belirten Çiçekli, Türkiye’nin Suriye’nin kuzey kesitinde yaptığı briket konutlar projesi ile ilgili “Sadece İdlib’de 1,8 milyon kişi kamplarda yaşıyor. Bu yüzden briket meskenler doğal ki daha âlâ bir alternatif ancak son karar alandakilerin. Ben burada otel odasından çadırda yaşayan beşerler ismine karar veremem” diye konuştu.
Dedesi Edip Çiçekli’nin geçmişini de hatırlatan Yakzan Çiçekli, ailesinin Hamalı, soyadının ise Türkçe olduğunu söyledi, “Birçok ailenin Türkçe soyadı var. Osmanlı periyodunda hudut yoktu. Ankara’da Arapça bilmeyen Türk kökenli kuzenlerim var. Soyadımın Türkçe olmasından memnunum” dedi.
