LİDER YILMAZ Ankara – TBMM Dilekçe Kurulu sorunu Dışişleri Bakanlığı’na sordu. Bakanlık, Avrupa genelinde Türk ailelerinde yaşanan; “aile içi şiddet, uyuşturucu, ruhsal sıkıntılar, ebeveynlerin tutuklu olması” üzere çeşitli problemlerin münasebet gösterilerek çocukların velayetlerinin ailelerden alındığını kaydetti. Ailelere hukuksal takviye verdiklerini belirten bakanlık, Türkleri bulundukları ülkelerde “koruyucu aile” olmaları için teşvik ettiklerini bildirdi.
Milliyet’in edindiği bilgiye nazaran; bahisle ilgili TBMM Dilekçe Komisyonu’na arka arda şikâyetler geldi. Avusturya’dan C.K. ve arkadaşları komiteye yaptıkları müracaatta, Türk çocuklarının ailelerinden alınıp, “gençlik daireleri” aracılığıyla Türk kültüründen uzak, Hıristiyan yahut eşcinsel ailelere verildiğini kaydetti. İkili vatandaş oldukları gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını belirten C.K, öğrencilerin de harçlar başta olmak üzere mali hususlarda köşeye sıkıştıklarını savundu.
Hollanda’dan G.S. isimli vatandaş ise müracaatında yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının meselelerini tek tek saydı. Çocuk bakım sisteminde çocuğun faydası prensibinin velayet hakkında ölçüsüz kullanıldığını, ailelerin bu süreçte büsbütün dışlandığını, kollayıcı aile seçiminde çocukların kültürel ve dini durumlarının dikkate alınmadığını, Müslüman ailelerin çocuklarına gereken hassasiyetin gösterilmediğini lisana getirdi. G.S. TBMM’den “Hollanda’da yaşayan Türklerin aile yapısı ve sosyo-kültürel kıymetlerinin korunması, gelecek kuşaklara aktarılması gayesiyle yapılması gerekenlerin belirlenmesi gayesiyle Komisyonunuzca inceleme yapılması” talebinde bulundu.
‘Gereği yapılsın’
Dilekçe Kurulu Lideri AK Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır, şikayetleri tek tek incelemeye alarak Dışişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Yurtdışı Türkler Başkanlığı üzere ilgili ünitelerden gereğinin yapılmasını istedi. Dışişleri Bakanlığı, kurula cevaben gönderdiği raporunda, bu çeşit hadiselerde aile ile gençlik daireleri ortasında yapan diyalog yürütüp çocukların öncelikle aileye geri verilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise dede, nine, amca, hala üzere akrabalarına verilmesi tarafında uğraş harcandığı belirtildi.
