Ekoloji aktivistleri, “Üç-beş ağaç sorunu’ndan başlayarak tüm özgürlük alanlarının sıkıntılarının lisana geldiği, bir parktan tüm ülkeye yayılan Seyahat Direnişi, ‘Mahalleme, meydanıma, ağacıma, suyuma, toprağıma, meskenime, tohumuma, ormanıma, köyüme, kentime, parkıma dokunma’ pankartının asıldığı Seyahat Parkı, 2013’ten bu yana tüm ekoloji çabalarımızda bizlere ışık ve umut oldu.” açıklamasını yaptı.
Açıklamada, “Hepimizin beklentilerini, dileklerini, özlemlerini simgeleyen seyahat ruhunu aramızdakileri öldürerek, yargılayarak, tutuklayarak incitebileceğini sananlara sözümüz var: Daha evvel birebir suçlamadan beraat etmiş Mücella Yapan, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Hakan Altınay ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye verilen 18’er yıllık, Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezalarını kendimize verilmiş sayıyor ve hiçbir somut kanıta dayanmayan bu hukuksuz kararı reddediyoruz. Onlarla fikir ve aksiyon birliği içinde olduğumuzu beyanla kendimizi ihbar ediyoruz. Arkadaşlarımız, kamu vicdanında temizdir, özgürdür. Her türlü zorbalığa, hukuksuzluğa ve talana karşı direnen tüm hak ve doğa savunucuları, dimdik ayakta ve tertemizdir. ” denildi.
Açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Doğayı ve hayatı savunmak için gayret eden bizler, endişe, palavra ve talan imparatorluğuna karşı bir ortadayız. Tutuklu arkadaşlarımızı tutsaklıklarından kurtarmak, bu ülkenin geleceğine umutla bakmamızı sağlayan Seyahat Direnişi’ni unutturmamak, özgür yarınları kurabilmek için omuz omuzayız.
Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz! Bu daha başlangıç, uğraşa devam ediyoruz! “