Diyarbakır’da kardiyoloji kısmında vazifeli Doç. Dr. Serkan Akdağ, üzülerek gençler ortasında artış yaşanan ve vefatla sonuçlanan bir durumu açıkladı. Doç. Dr. Akdağ, hem kendi merkezlerinde hem Türkiye’de birçok merkezde hatta dünya çapında da özelikle son iki yılda genç bireylerde kalp krizi hadiseleri önemli biçimde artmaya başladığını söyledi. Karşılaştıkları tablonun kendilerini sıkan bir tablo olduğunu belirten Dr. Akdağ, “Biz de bununla ilgili çeşitli araştırmalar yaptık. Makaleler okuduk, yurt dışından yayımlanan kimi makaleleri inceldik. Ülkemizle ve öbür ülkeler ortasındaki nedenlere baktığımızda önemli bir fark yok. Son iki yıllık müddet içerisinde, Kovid-19 sürecinden sonra genç bireylerde kalp krizi hadiselerinde yaklaşık yüzde 20 arttığını gördük. Genç birey derken 40 yaş altını kastediyoruz. Bazen aylık aldığımız hadiseleri incelediğimiz vakit kalp kriziyle gelen hadiselerin yaklaşık yarısının 40-45 yaş altı olduğunu görüyoruz” dedi.
“Dolaylı olarak Covid-19 ’un tesirini inkar edemeyiz”
Nedenini vurgularken tekrar yapılan çalışmalar ışığında konuştuğunu kaydeden Dr. Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yüzde 60-65 oranında sigaranın tesirli olduğu net bir biçimde saptanmış durumda. Burada arkadaşlarla bir arada hadiselerde yaptığımız tahlillerde yaklaşık yüzde 90’nının sigara içtiğini gördük. Yalnızca sigaraya bağlamak hakikat değil. İkincisi, ömür şekli değişikliği. Nedir bu? Yediğimiz, içtiğimiz besinler değişmeye başladı. Hareketsiz bir hayat usulü, gerilim faktörü, obezite bunların hepsi çok tesirli faktörler. Covid-19’a mı bağlı, bu soru çok soruluyor. İki yılda bu kadar çok kalp krizi olması sanki Covid-19 mu ya da aşılar mı? Buna direkt bağlamak gerçek değil. Fakat dolaylı olarak Covid-19 un tesirini inkar edemeyiz. Zira Cvid-19 sonrası süreçte hepimiz konutlara kapandık. Hayat usulümüz değişti, hareketsiz bir hayat biçimine maruz kaldık. Hazır besinleri daha fazla tüketir olduk. Konutta olunca bilgisayarlarla, elektronik eşyalarla daha fazla vakit geçirmeye başladık. Gerilim faktörümüz arttı. Tütün, sigara alkol kullanımı artmaya başladı. Bunlar hepsi birleşince, hepsi başka farklı kalp, damar hastalıkları için risk faktörüdür.”
“Yüzde 86’lık bir oranında stent takılmak zorunda kalınıyor”
Genç bireylerdeki kalp krizlerinin daha ölümcül olduğuna dikkat çeken Dr. Akdağ, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Yaşlılardaki damar yapısını çınar ağacına benzetiyorum. Kolları çok fazladır. Bir ana damar tıkana bile öbür damarlardan, yan damarlardan beslenip size bir vakit kazandırabiliyor. Ancak gençler fidan üzeredir. Hasebiyle ana damar gittiği vakit yan damar sayınız az olduğu için bu maalesef ölümcül seyrediyor. yalnızca ölümcül olması değil, kalıcı kalp yetmezliği, ölümcül ritimler gelişme riski de daha yüksek oluyor. Tekrar yapılan bir çalışma da gençlerde görülen krizlerin yüzde 82’si acil serviste tanısı konuluyor. Bu çok berbat bir şey. Kalp hastasısınız lakin bilmiyorsunuz. Kriz geçiriyorsunuz ve acilde anjiyo masasında size teşhis konuluyor. Yeniden yüzde 86’lık bir oranında stent takılmak zorunda kalınıyor. Bu da berbat bir şey. Ömür uzunluğu kalp-damar hastası olmuş oluyorsunuz. Nargilenin daha tehlikeli olduğu, krize daha fazla yol açtığı, hatta kanserolojin husus ölçüsünün sigaradan çok daha fazla olduğu saptandı. Münasebetiyle tütün kullanımı dersek çok daha gerçek olur. Alkol ve her türlü uyuşturucu husustan uzak durmamız lazım. Fastfood besinleri azaltmak, hazır besinlerden uzak durmak lazım. Trans yağları önemli bir formda hayatımızdan çıkartmamız gerekiyor.”
