Demokrat Parti (DP) Genel Lideri Gültekin Uysal “Cumhur İttifakı’nın tek bir maksadı vardır, majestelerinin ve ailesinin iktidarını devam ettirmek. Meğer bizlerin 16 Nisan referandumu ile başlayan, 2018 yılında Millet İttifakı olarak ve bugün altılı masa etrafında bir ortaya gelerek bu tasaları yaşayan siyasi partiler ve genel liderleri olarak millete taahhüdümüz bir kişinin iktidarını devam ettirmek isteyenlere karşı demokrasi, hukuktur, refahtır” dedi.
“Rantiye sistemi içerisinde ne yaptığınızı biliyoruz”
Partisinin Ankara Vilayet Başkanlığı’nın kongresinde konuşan Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal, iktidarı eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kimi konuşmalarında Adnan Menderes’i referans göstermesini anımsatan Uysal, “Zaman vakit meşruiyet korkusuyla Menderes’e, Demokrat Parti’ye referans verenlerin, vakit içerisinde gördük ki onların sıkıntısı ne millet ne ulusal irade, ne demokrasi, ne de hukuk. ‘Bugün 27 Mayıs’ı Ulusal Birlik Komitesi yaptırdı’ diyerek, siyasi konjonktür gereği darbeyi yapanların isimlerini ağzına alamayan bu müftedi (esaretten kurtarılan) demokratlara buradan haykırmak isterim. ‘Darbeyi yapan Ulusal Birlik Komitesi’dir diyerek, majestelerinin Anadolu Ajansı’na buradan bildirmek isterim. Siz tarihi geriye hakikat akıtarak hakikatleri değiştiremezsiniz. Bugün siyasi konjonktür itibariyle birileriyle işbirliği yapıyoruz diyerek, darbecilerin isimlerini anmazsanız esasen sizin Demokrat Parti ne demek, Menderes ne demek ne anladığınızı, o yaslı haliyle Faruk Nafiz Çamlıbel’in Demokrat Parti milletvekili olarak o yaslı adada söz ettiği üzere ‘Dalgaların gam götürüp sevinç getirdiği, o yaslı adayı o yaslı halinden çıkarır’. Bina üstüne bina dikerek tek bildiğini rantiye nizamı içerisinde ne yaptığınızı biliyoruz. TBMM’de kamusal alanlardan darbecilerin isimlerinin silinmesi için bir kanun teklifi vereceğimizi tabir etmek isterim. Onlar da hatırlasınlar” diye konuştu.
Atatürk Havalimanı’nda yapılacak ‘millet bahçesi’ merasimi ve İstanbul’un fetih kutlamalarına değinen Uysal, “Onlara bir formda söz etmek isteriz ki bu büyük tarihe verdiğiniz ziyanı on yıllar, bırakın asırlar uzunluğu silmek bu millet için en büyük mükellefiyettir. Atatürk’ün isminden başlayarak rahatsızlıklarını biliyoruz. Artık güya sevecen görünmek ismine Atatürk Havalimanı’nı yansılar de gelince ‘Bir pistini açık tutalım, gerisini fiilen kapatalım’, bu amaçla, millet bahçesi diyerek Atatürk Havalimanı’nı propaganda gayesine dönüştürme çabaları var. 20 yıllık uzun bir periyodu milletimiz kendilerine tanımış olmasına karşın bugün hala bir kadro mazeretlere sığınma çabalarını görüyoruz. İnsanların sorumluluğu iki şeye nazarandır, yönetenlerin de şüphesiz, imkanlarınız ve kabileleriniz ölçeğindedir. Bugün bu büyük milletin kendilerine güç vermiş olmasına karşın, bugün gelmiş olduğumuz noktada Türkiye’de her alanda sistematik çöküşün yaşandığı bu türlü bir devrin sonucunda hala kabahati muhalefette, hala kabahati kitlelerin kendilerini anlamadığını münasebet göstererek, bugünleri geçireceklerini zannetmektedirler” dedi.
Uysal’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Kim bilgisiz, kim vatan haini?”
“Sizin programınızda gaye kısmında kötülük mü yazıyor?”
Siyaset icra edenler aynada kendilerine bakacaklarına kendilerini eleştirenleri itham eder noktadalar. Bugün yanlış siyasetlerinin bedelini 128 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervlerini, sanal kur sistemini başarıymış üzere millete pazarlamak ismine yıllar uzunluğu art kapıdan döviz satanlar, bu gerçek ortaya çıkınca o açığı kapatabilmek için milletimize maliyetini yükledikleri kur muhafazalı mevduat diyerek, bir siyaset icat ettiler. Bugün itibariyle neredeyse 60 milyar dolarlık mevduat toplandı. Her 10 kuruş, dolarda ve dövizde artış yaşandığında millete 6 milyar maliyeti var. Bunun hesabını erecek olanlar millete hesap sorar haldeler. Nisan ayı itibariyle bütçe açığınız yalnızca aylık bazda 50 milyara yaklaşmış. Yıl sonu itibariyle 2022 bütçesini yarısına yaklaşacak. 650 milyar dolara yaklaşacak bir fiili gerçeklik var. Milleti hem bilgisiz, hem de hain diye itham eder noktadasınız. Açık yüreklilikle söylüyorum, bu bilinçsizler, bu bedbahtlar, bu cahiller, açık yüreklilikle vakit zaman sorduğum üzere, kendi partilerinde kötülük mü yazdığını biz de millet önünde sormak durumundayız. Sizin programınızda gaye kısmında kötülük mü yazıyor?
“Millete taahhüdümüz demokrasi, hukuktur, refahtır”
Yakın hafızamızda hepimizin var. Trafolara kedilerin girmesinden, atı alanın Üsküdar’ı geçmesinden, mühürsüz oylardan, son olarak 2019 yılında mahallî seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline kadar seciyeleri ortada. Artık vakit zaman tabir ederim, Levent Yüksel’in hoş bir müziği var. Diyor ki ‘Bana güvenme sakın, sabıkam ihanetten’. Artık sabıkaları her noktada demokrasi ve hukuka ihanet etmekten olanlar, bugün bu ülkeye söyleyecek kelamı kalmamış olanlar yalnızca ve yalnızca kutsadıkları kişinin yakın etrafının ailesinin iktidarını hesap vermekte kaçındırmak için bir efor içindeler… Cumhur İttifakı’nın tek bir amacı vardır, majestelerinin ve ailesinin iktidarını devam ettirmek. Meğer bizlerin 16 Nisan referandumu ile başlayan, 2018 yılında Millet İttifakı olarak ve bugün altılı masa etrafında bir ortaya gelerek bu tasaları yaşayan siyasi partiler ve genel liderleri olarak millete taahhüdümüz bir kişinin iktidarını devam ettirmek isteyenlere karşı demokrasi, hukuktur, refahtır.
Basın kanunu teklifi…
“Büyük yıkımlarla karşı karşıyayız”
“Suçu diğerlerinde bulma uğraşı içindeler”
Yedi tane gübre fabrikasını özelleştirenler ne için gübrenin yüzde 500 artırımla milletimizin, çiftçimizin almak zorunda olduğunu anlayamazlar. Bugün bu büyük ülkede ayçiçeği, pamuk, buğday başta olmak üzere ithalatçı pozisyona getirenler maalesef uyguladıkları siyasetleri millet önünde itiraf etmekten çekindikleri için hatası diğerlerinde bulma uğraşı içindeler.
“Küçük siyasi menfaatlerine feda edecekler”
İktidar sokağı tetiklemek, dini ve ulusal taarruz çizgisi oluşturarak, bu büyük ülkenin ulusal güvenliğine yönelik taarruzları daha öbür siyasi kâr elde etmek ismine önümüzdeki süreçte de manipüle etmek için var gücüyle çalışacağını bugünden ortaya koymaktadır. NATO kriziyle birlikte milletimizin, devletimizin on yıllardır PKK terör örgütüyle başta olmak üzere vermiş olduğu gayrete kayıtsız kalanlara, Türkiye’nin haklı tezlerini küçük siyasi menfaatlerine feda edecekleri tasasını millet ismine tabir etmek isterim. (ANKA)
