Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin elektrikli araç piyasasında ve şarj ağı altyapısında şimdi başlangıç kademesinde olduğunu belirtti.
2021 sonu bilgilerine nazaran Türkiye’de yaklaşık 6 bin 500 elektrikli araç ve 3 bin 500’e yakın şarj ünitesi bulunduğunu kaydeden Yılmaz, “Yerli arabamız, TOGG’un yaratacağı ivmelenmeyle, şarj istasyonlarının sayısında da bir artış gerekeceği ortada. Dünya ortalamalarına baktığımızda her 10 elektrikli araca bir şarj ünitesi muhtaçlığını görüyoruz. 2030’da 1 milyonun üzerinde elektrikli araç sayısına ulaşacağımız öngörüldüğünde, en az 100 bin civarında şarj ünitesi gereksinimi ortaya çıkıyor. Bu manada güçlü bir şarj ağı altyapısı, elektrikli araç ekosisteminin gelişmesi için olmazsa olmaz.” diye konuştu.
Yılmaz, şarj hizmeti piyasasına yönelik yaptıkları düzenlemelerin kıymetli bir farkındalık yarattığını ve bölüme dinamizm kazandırdığını gözlemlediklerini aktardı.
18 Nisan prestijiyle şarj ağı işletmeci lisanslarına yönelik müracaatları almaya başladıklarını anımsatan Yılmaz, “Yatırımcılarımızın bu alana ağır ilgisini görüyor ve memnuniyetle karşılıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan hibe paketinin de bu alana olan ilginin artmasını sağladığını belirtmek isterim. Gerek bizim düzenlemelerimizle gerekse de açıklanan hibe paketiyle, bilhassa süratli şarj altyapısının yaygınlaştırılmasına yönelik efor gösteriliyor.” sözlerini kullandı.
Yılmaz, çevreyi korurken öbür taraftan da orta ve uzun vadede ülke iktisadı için değerli kazanımlar elde edilebilecek bir alanda kritik adımlar atıldığını belirterek şöyle devam etti:
“Kurumumuzca yapılan düzenlemeler kapsamında, şirketler alacakları şarj ağı işletmeci lisansı ile şarj ağı işletebilecek. Heyetimizde birinci etapta evraklarını tamamlamış 5 adet lisans başvurusunu değerlendirdik ve birinci lisanslarımızı verdik. Şarj ağı işletmeci lisansı sahipleri, elektrikli araç kullanıcılarına, kendi kuracakları ünitelerle hizmet sunabilecekleri üzere sertifika vermek yoluyla, bir nevi akaryakıt bölümündeki bayilik sistemine misal bir halde de hizmet götürebilecek. Burada sertifika sistemi üzerinden küçük ölçekli yatırımcılarımıza da çeşitli iş modellerinin ve fırsatların doğuyor.”
– Elektrikli araç kullanıcıları için Hür Erişim Platformu
Elektrikli araç ekosisteminin dijital teknolojilerin ağır kullanıldığı bir alan olduğunu aktaran Yılmaz, EPDK tarafından kurulacak Özgür Erişim Platformu’nda elektrikli araç kullanıcılarının taşınabilir bir uygulama üzerinden halka açık şarj istasyonlarının coğrafik pozisyonları, şarj ünitesi ve soket sayıları, tip ve güçleri, ödeme formülleri ve müsaitlik durumlarını görüntüleyebileceklerini anlattı.
Yılmaz, bu sayede kullanıcıların elektrikli araçlarıyla daha konforlu ve ekonomik seyahat etme imkanına kavuşacaklarını belirterek “Elektrikli araçların yakıt maliyetleri akaryakıt ve dizel yakıtlı araçlarla kıyaslandığında çok daha avantajlı bir durumda. Mevcut fiyatlarla, elektrikli araçların konuttan şarj edilmesi halinde oluşan yakıt maliyeti, akaryakıt ve dizel yakıtlı araçların yakıt maliyetinin yaklaşık üçte biri düzeylerinde.” dedi.
Araçtan şebekeye elektrik teknolojisi, akıllı şebekeye takviye olacak öbür ileri teknolojik uygulamalar, batarya değiştirme istasyonları, taşınabilir şarj istasyonları, kablosuz şarj, yol üstü şarj üniteleri, elektrikli yollar, aydınlatma direği üniteleri üzere inovatif alanlara yönelik gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti:
“Enerji piyasasına yönelik dijital dönüşümü tetikleyen, yapay zeka, objelerin interneti, makine tahsili, bulut, büyük bilgi ve gibisi uygulamalar da mercek altına aldığımız öbür yenilik alanları. Düzenlemeye tabi şirketlerimizin bu teknolojileri kullanarak verimlilik ve hizmet kalitesinde güzelleştirme sağlaması için gerekli düzenleme altyapısı bulunuyor.”
