Aslıhan Altay Karataş – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kaçış planı” argümanıyla bürokratlara yaptığı davete cevap verdi. Erdoğan, “Kamu görevlilerimize demokratik hukuk devleti sonları dışında kelam söyleyen herkes, bu devletin de bu milletin de düşmanıdır… Bu türlü bir rezilliğe, kepazeliğe, ahlaksızlığa asla müsaade veremeyiz. Kaldı ki bir Cumhurbaşkanının ailesini maksat alarak bu türlü süreci işletmek akıl karı değildir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Kamu Vazifelileri Etik Heyeti Başkanlığı ile Ulusal Eğitim Bakanlığı ortasında imzalanan Etik Eğitimi ve Etik Eğitici Yetiştirilmesi İşbirliği Protokolü Töreni’nde konuşan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
DALGA DALGA YAYILACAK: Ülkemize 2004 yılında kazandırdığımız Kamu Vazifelileri Etik Heyetimizin, kamuda etik kültürünü yerleştirmek gayesiyle yürüttüğü çalışmaları takdirle takip ediyorum. Kamu vazifelilerinin etik kurallara bağlı olarak çalışması, zirveden tırnağa toplumun tüm kısımlarına dalga dalga yayılacak sonuçlar doğuracaktır.
KRİTİK SÜRECE GİRDİK: Türkiye dünyanın en esaslı devlet geleneğine sahip ülkelerinin başında gelmektedir… Ülkemiz geçmişte uzunca bir vakit vesayetle, darbelerle, istikrarsızlık ve terör ikliminin zehirlediği yapısal sıkıntılarla uğraşmak zorunda kalmıştır… Fakat bu milletin mayası sağlam, bu devletin geleneği güçlü olduğu için hepsinin de üstesinden geldik. Tüm bu güçlü sınamaların akabinde tüm dikkatimizi büyük ve güçlü Türkiye amacına yöneltebileceğimiz kritik bir sürece girdik.
TEHDİT EDİYOR: FETÖ’den PKK’ya kadar çeşitli terör örgütleriyle iltisakı yüzünden kamudan ihraç edilen çok sayıda işçi oldu. Tıpkı halde hukuk dışı yollara tevessül ettikleri belirlenen her bir kamu işçisi için de gereken süreçler kendi prosedürü içinde yapılmaktadır. Fakat son periyotta giderek sıklaşan halde ana muhalefet partisinin başındaki zatın, kamu görevlilerine hakaret ettiğini, bürokratları gaye aldığını, hatta açıkça tehdit ettiğini görmeye başladık.
ELEŞTİRİLEBİLİRLER LAKİN…: Elbette kamu vazifelileri yaptıkları işlerden eleştirilebilir. Biz de geçmişte pek çok kamu görevlisini hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını düşündüğümüz iş ve süreçleri sebebiyle tenkit ettik, yapılan iş ve süreçleri eleştirdik, gerektiğinde hukuk yoluna da başvurduk. Lakin ‘şeriatın kestiği parmak acımaz’ diyerek ortaya çıkan iş ve sürece de riayet ettik… Yani eleştirerek demokratik hakkımızı kullandık, iş ve sürece uyarak da hukuka hürmetimizi gösterdik.
HAKKINI SAVUNMAK VAZİFEMİZ: Ana muhalefetin başındaki kişinin kullandığı sistem muhakkak demokratik hukuk devletine uygun bir formül değildir. Bu kişi kendisine oy vermedi diye kimi vakit emekçiye, kimi vakit çiftçiye, kimi vakit esnafa hakaret ettiği üzere, kimi vakit da kamu görevlilerini alenen amaç göstermektedir. Verdiği karar için hakimi, yaptığı süreç için polisi, yürüttüğü operasyon için askeri, attığı imza için genel müdürü tehdit etmek, devletteki teamüllere zıt formda baskın yapar üzere kamu kurumlarının kapısına dayanmak ne demek? Kamu vazifelilerinin etik sorununu konuştuğumuz şu platformda, tıpkı vakte kamu vazifelilerinin hakkını, hukukunu, onurunu savunmak da vazifemizdir.
DEVLET DÜŞMANIDIR: Buradan açıkça ilan ediyorum. Kamu görevlilerimize demokratik hukuk devleti hudutları dışında kelam söyleyen herkes, bu devletin de bu milletin de düşmanıdır. Zira bu çirkefliğin gayesi devleti işleyemez hale getirmek, münasebetiyle milleti hak ettiği hizmetlerden yoksun etmektir. Bu türlü bir rezilliğe, kepazeliğe, ahlaksızlığa asla müsaade veremeyiz. Kaldı ki bir Cumhurbaşkanının ailesini amaç alarak bu türlü süreci işletmek akıl karı değildir. Kamu görevlilerimizin görevlerini yürütürken tek bakacakları yer anayasa ve maddelerdir. Hariçten gazel okuyanların naralarıyla bu devlet iş yapmaz. Bu devletin memuru da konum almaz.
MÜSTERİH OLSUNLAR: İşini yapan her bir kamu görevlisinin teminatı hukukun ta kendisidir. Biz de memurundan Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı’na kadar mesai arkadaşımız olarak gördüğümüz her bir kamu görevlisinin yanındayız. Tüm kamu görevlilerimiz müsterih olsunlar. Türkiye’nin bu cins ardı karanlık operasyonlarla kaybedecek tek bir anı dahi yoktur. Kutlu amacımızla ortamıza kimsenin, hiçbir kifayetsiz muhterisin girmesine de müsaade etmeyeceğiz.
Erdoğan, Macron ile NATO’yu görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya nazaran görüşmede, Türkiye-Fransa bağlantılarının yanı sıra Ukrayna-Rusya savaşı ile İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik başvurusu dahil bölgesel mevzular ele alındı. Erdoğan, görüşmede, Rusya ile Ukrayna ortasında en kısa vakitte adil bir barışa ulaşılmasını istek ettiklerini, bu doğrultuda iki ülkeyi diyalog ve diplomasi yolunda teşvik etmeyi sürdürdüklerini belirtti. Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın terör örgütü PKK/YPG güdümündeki şahıs ve kelamda kuruluşlarla temaslarının NATO çatısı altındaki müttefiklik ruhuyla bağdaşmayacağını da söz etti.
