Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde düzenlenen ‘3’üncü Milletlerarası İslami Muhasebe ve Finans Konferansı’ 10 farklı ülkeden 79 bilim beşerinin iştiraki ile başladı. Konferansa BDDK Lideri Mehmet Ali Akben, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Lider Vekili Haluk Kalyoncu, Ziraat İştirak Genel Müdürü Metin Özdemir, İştirak Bankaları Birliği Lideri Osman Çelik, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli ile akademisyenler ve öğrenciler yer aldı. Programda konuşan BDDK Lideri Akben, bankalara uzaktan kimlik tespiti prosedürünü kullanarak müşterilerle elektronik ortamda kontrat yapabilme imkanı sağladıklarını söyledi. Akben, ilerleyen vakitlerde hem genel finans bölümü hem iştirak finans dalını hem de muhasebe uygulamalarını derinden etkileyebilecek bahislerden biri olan finansal hizmetlerin dijitalleşmesi olduğunu aktardı.
Akben, kripto para konusunun insanların başını karıştırdığını, dünyada birçok ülkede bu alanda düzenleme yapılmadığını ve Türkiye’de gerekli toplantıların yapıldığını lisana getirdi.
‘BEKLENTİMİZ ENFLASYON SARMALINDAN KURTULMAK’
Dijital paranın yeni olması nedeniyle başlarda karışıklık oluşturduğunu ve bu bahiste düzenlemeler yapılması için çalışmaların devam ettiğini anlatan Akben, şöyle devam etti:
“Kripto para düzenlemesiyle ilgili dijital tarafta ne yapılabilir konusundaki Ankara toplantısından buraya geldim. Elbette kripto para konusunda da çalışmalar var. Başlar karışık bu hususta. Bu mevzuda dünyanın birçok ülkesinde şimdi bir düzenleme yapılmamış. Bu para neyin yerini alacak, sistem nereye evrilecek. Yeni olan bir şeye karşı çekince her vakit olduğu üzere dikkatli davranma formunda gerçekleşiyor. Biz İslami finans tabirini iştirak finans olarak kullanıyoruz. İştirak finans çalışmaları kanununda son safhalara geldik. Ülkemizde bankacılık hakim bir sistemden bahsediyoruz. İştirak bankalarının dal içindeki hissesi yüzde 8’lerde ancak sermaye içindeki hissesi yüzde 5’lerde. Krediler tarafında yüzde 10’larda. KOBİ kredileri tarafında ise yüzde 30’larda. Ülkemizde de bir tasarruf açığı var. Büyümek istiyoruz haliyle yabancı kaynak sağlamak istiyoruz. Son periyotlarda dünyada bir enflasyon sorunu yaşıyoruz, güç sorunu yaşıyoruz. Bundan en fazla etkilenen ülkelerden de birisiyiz. Beklentimiz enflasyon sarmalından yakın vakitte kurtulmak. Alternatif finans eserlerini çağımızdan evvel yakalamak isteyenlerden evvel yakalamak zorundayız. Bizim üzere tasarruf açığı olan ülkelerde yeni teknolojiler, yeni yatırım alanları yaratmak elbette çok değerli. İslami finans mevcudun devamı biçiminde olduğu takdirde bir mana tabir etmez. Mutlak suretle bir alternatif haline gelmesi lazım. Burada büyük bir pasta var. Büyük bir rekabet var. Karşıda daha büyük bir küme var.”
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Lider Vekili Haluk Kalyoncu ise global iktisat araçlarında dijital bankacılık ve sigortacılık metotları geliştiğini belirterek, “İslam dünyasının, faiz hassasiyeti nedeniyle tasarrufların kıymetlendirilmesi, varlıkların teminat altına alınması yahut kaynak muhtaçlıklarının karşılanması noktalarında klasik bankacılık ve sigortacılık formüllerine iştirak bankacılığı ile varlığa dayalı temel ile çalışan sistemlere her geçen gün daha fazla ilgi gösterdiği görülmektedir. Bu talebi karşılamak maksadıyla Ülkemizde Bankacılık sisteminin içerisinde iştirak bankacılığının hissesi yüzde 7’lere ulaşmış ve 2025 yılına kadar bu oranın yüzde 15’e yükselmesi beklenmektedir. Global iktisat araçlarında dijital yeni bankacılık ve sigortacılık metotları gelişirken, bu alanda yapılan akademik çalışmalar da farklı bakış açılarına ve kimi radikal yeniliklere ışık tutmaktadır” diye konuştu.
İştirak Bankaları Birliği Lideri Osman Çelik ise iştirak bankalarının ekonomik büyümeye çok taraflı katkıda bulunduğunu söyledi. Kullandırılan fonların büyüklüğünün 369 milyar TL’ye ulaştığının altını çizen Çelik, “Reel bölüme ve ticarete kaynak sağlamaya devam eden iştirak bankalarımız, bu periyotta de KOBİ’lere 100 milyar TL’nin üzerinde kaynak sağladı. Kelam konusu finansmanların toplam fonlar içerisinde yüzde 27’lik bir kısmı oluşturduğu düşünüldüğünde KOBİ’lerimizi desteklemeye özel bir ehemmiyet verdiğimiz görülecektir. Toplanan fonlarda pazar hissemizi 2012’den itibaren sürdürülebilir bir formda artırarak, daldan aldığımız hissesi yüzde 10’a çıkardık. Ayrıyeten 2021 yılı sonunda dövizden TL’ye dönüşümün ve TL tasarrufların artırılmasına yönelik yapılan düzenlemelerin olumlu tesirlerini bilançolarımızda görmeye başladık” dedi. (DHA)
