Perşembe ‘akşamları Kanal D’de yayınlanan ve Nalan Koroğlu’ karakterinin yaşadıkları ve iç dünyasının anlatıldığı ‘Camdaki Kız’, 19 Mayıs akşamı 43’üncü kısmıyla izleyici karşısına çıktı. Gülseren Budayıcıoğlu’nun birebir isimli romanından uyarlanan ve gerçek bir hayat öyküsünün anlatıldığı ‘Camdaki Kız’da annesi bildiği Feride’nin aslında anneannesi olduğunu öğrenen Nalan, yüzleştiği gerçekle darmaduman oldu.
‘Camdaki Kız’ dizisinin son kısmında; Feride’nin annesi olmadığın öğrendiği üzere otelden uzaklaşan Nalan, Hayri’yle kıyı kenarına gitti. Kumsalda hiç hoş bir çocukluk geçirmediğinden bahseden Nalan, babasının kendisine ölmeden bunu söylemeye çalıştığını anlattı.
Nalan’a takviye olmaya çalışan Hayri, Feride Hanım için de hiçbir şeyin kolay olmadığını, kendisine bakıp büyütüp onunla hayata tutunduğunu anlattı. Bunu dinlemek istemeyen Nalan ise meskene gitmek istedi. Yolda giderlerken Billur’un kendisini aramadan Hayri’yi arayıp bozulan arabası için Hayri’den yardım istemesi Nalan’ı kızdırdı. Otomobilden inen ve direksiyona geçen Nalan, sürücüsüne Billur’un yanına gitmesini söyledi. Denileni yapan Hayri, Billur’a yardımcı oldu.
Bu sırada Pera’nın annesi Pervin’in Gülcihan’ı ziyarete gelmesi tansiyonu yükseltti. Oğlunun Pera ile evlenmesini istemeyen Gülcihan, bu işin olmayacağını söylerken Pervin’in bahisle ilgili olumlu tutumu onu daha da kızdırdı. O anlarda meskene gelen Rafet ise eşine bir şey çaktırmazken, eski aşkını yolcu ederken Pervin’i üstü kapalı tehdit etti.
Nalan’ı her şeyi anlattıktan sonra meskene gelen Feride ise Hafize’ye olanı biteni anlatırken kötüleşti. Tabibin bağışıklık sisteminin düştüğünü söyleyen Feride İpekoğlu, kızının kendisini affetmeyeceğinden korktuğunu belirtti. Nalan ve annesi ortasında bir kahır olduğunu anlayan Gülcihan ve Döndü ise bu duruma el atmaya karar verdi.
Muzo’nun şirketin başına geçmesini kabullenemeyen Selen, planını devreye soktu. Sedat’tan babasının Nalan’a verdiği Yeniköy’deki arsayı kendisine vermesini; böylelikle paylarını ona devredeceğini söyledi. Sedat da en büyük hissedarın kendisi olma fikrini beğendi. Akabinde Cavit’e giden Selen, Yeniköy’deki yere birlikte otel yapmayı teklif etti. Temkinli yaklaşan Cavit, araziyi getirirse durumu değerlendireceğini söyledi.
Yaşadığı şokun akabinde meskene giden Nalan, annesinin hastalandığını duyunca onun odasına gitti ve Feride’nin uzattığı eli tutmadı. Ardından odasına giden Nalan, etrafındakilere de öfkesini yansıttı.
Sedat’ın da gerçekleri bilip susmasına reaksiyon gösteren Nalan, onun bunu Cana’dan öğrendiğini duyunca çıldırdı. Sonrasında da Sedat’ı kovan ve Cana’ya gitmesini söyledi. Soluğu Cana’nın meskeninde alan Sedat, onun gebe olduğunu öğrenince şoke oldu. Çocuğu doğurmayacağından emin olmaya çalışan Sedat, sevgilisinin bu türlü bir niyeti olmadığını anlayınca meskenine gitti.
Odasında olanı biteni düşünen Nalan, kendisine bir kutu bırakan Hayri’ye haddini bilmesi konusunda sert çıktı. Selen’in baskısına dayanamayan Sedat, Nalan’la Yeniköy’deki arazi için konuştu. Kocasına çok kızan Nalan, istediği her şeyi alabileceğini ve onu rahat bırakmasını söyledi.
Sonraki sabah Cana’ya giden ve bebek için konuşan Sedat, onun doğurmak istemediğini ve çocuğu aldıracağını duyunca rahatladı. Fakat Sedat’ı oylayan Cana, o gittikten sonra bu türlü bir fırsatı kaçıramayacağını tekrar etti.
Bu sırada annesinin odasına giden ve onunla yüzleşen Nalan, kendisini dehşetle büyütmesine sitem ederken; babasının kim olduğunu sordu. Buna yanıt vermeyen Feride ise babasının yıllar evvel öldüğünü ve onu aramaması gerektiğini söyledi. Buna kendi karar vereceğini vurgulayan Nalan ise Hayri ile kıyıya gitti.
Hayri’ye kimsenin kendisine değer vermediğini anlatan ve onun da bu türlü yaptığını düşündüğünü söyledi. Hayri ise Nalan’a “Nalan Hanım, siz benim hayattaki varoluş sebebim olmuşsunuz. Artık soruyorum; Pekala ben sizin için kimim?” dedi.
Nalan’ın öğrendiği gerçeklerle yıkılmasına toplumsal medyadan yorum yağdı. İşte o yorumlardan bazıları…
Bir tane bile hoş anısı yok ki Nalan’ın Feride’yle. Yarası çok büyük ve derin”, “Feride ve Sedat bırakın Nalan’ı sevmeyi ,anlamaya bile çalışmadınız! Tek düşündüğünüz menfaatinizdi. Kendi ellerinizle de Hayri’ye ittiniz.O’na kızmaya hakkınız yok”, “Sedat Nalan’ı bu kadar bedelsiz hissettirebilirdi. Ruhunun paramparça olduğunu anlamadı bile. Halbuki ki Hayri küçücük bir yara bandıyla sarmaya çalıştı”, “Nalan artık sorgulamaya başlayacak”, “Nalan’ın kendisini yalnız hissettiği vakit gelen itiraf”, “Feride’nin kabusu bitti çok şükür
