Cumartesi Anneleri‘nin, gözaltında kaybedilen yakınları için başlattıkları aksiyon 894’üncü haftasını geride bıraktı. Cumartesi Anneleri bu hafta, 24 Mayıs 1994 tarihinde Diyarbakır’ın Deveboyu Mezrası’nda gözaltına alınıp kaybedilen 46 yaşındaki Mehmet Selim, 40 yaşındaki Hasan ve 17 yaşındaki Cezayir Örhan’ın akıbetini sordu. Açıklamada “Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” denildi.
Bugün saat 12.00’de Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle her hafta düzenledikleri aksiyonlarının 894’üncüsünü online gerçekleştirdi.
Cumartesi Anneleri’nin 894’üncü hafta açıklamaları şöyle:
|
Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz. Devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan ve sonrasında varlığı inkar edilen insanlarımız için sürdürdüğümüz hakikat ve adalet uğraşımızın 894. haftasındayız. 894. haftamızda AİHM’de mahkumiyetle sonuçlanan fakat iç hukukta cezasız bırakılan Örhanlar belgesi ile kamuoyu karşısındayız. 20 Nisan 1994 tarihinde Bolu Komando Tugayı’na bağlı askeri birlik Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Çağlayan köyü civarında kamp kurdu. Bölgede operasyonlar yapan birliğe bağlı askerler, 6 Mayıs 1994 tarihinde Deveboyu Mezrası’na da baskın yaptı. Askerler, imama minareden köylülerin cami önünde toplanması için anons yaptırdı.Cami önünde toplanan köylülere konutlarının yakılacağı lakin öncesinde eşyalarını toplamaları için müsaade verildiği söylendi. Eşyaların taşınması tamamlanamadan meskenler ateşe verildi. Askerler, köyün boşaltılması için üç gün mühlet vererek Deveboyu’ndan ayrıldı. 24 Mayıs 1994 tarihinde askerler köye tekrar geldi. O sırada köyde bulunan 46 yaşındaki Mehmet Selim, 40 yaşındaki Hasan ve 17 yaşındaki Cezayir Örhan’ı gözaltına aldı. “Onları nereye götürüyorsunuz?” diye soran ailelerine “ Yolda bize rehberlik edecekler, sonra bırakacağız, merak etmeyin” dediler. Salih Örhan sonraki gün Zeyrek Jandarma Komutanlığına giderek kardeşleri Selim ve Hasan ile yeğeni Cezayir’i sordu. Zeyrek Jandarma Kumandanı Ahmet Potaş Kulp’a götürüldüklerini söyledi. Örhan bu sefer Kulp Jandarma Kumandanı Ali Ergülmez ile görüştü. Ali Ergülmez hususa ait bilgisi olmadığını söyledi. Selim, Hasan ve Cezayir Örhan’ın gözaltına alındığına, evvel Serik karakoluna akabinde Lice jandarma karakoluna son olarak da bir kısmı işkencehaneye çevrilen Lice Yatılı Okulu’na götürüldüğüne tanıklık edenler vardı. Fakat Kulp Başsavcılığı’nın, 8 Haziran 1994 tarihinde başlattığı soruşturmada, gözaltı kayıtlarında Selim, Hasan ve Cezayir Örhan’ın isimlerinin yer almadığı gerekçesiyle soruşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Tüm teşebbüsleri sonuçsuz kalan Örhan Ailesi, İHD avukatları aracılığıyla AİHM’e başvurdu. 6 Kasım 2002 tarihinde AİHM, “Mahkeme, Örhanların güvenlik güçleri tarafından teyit edilmemiş bir formda tutuklanmalarından sonra ölmüş olduklarının varsayılması gerektiği görüşündedir. Bunun sonucunda davalı Devlet’in onların vefatı konusundaki sorumluluğu kelam mevzusudur.” tespitinde bulundu ve Türkiye’yi Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan’ın gözaltında kaybedilmesinden sorumlu tutarak mahkum etti.(Başvuru No. 25656/94 ) Ailenin ve İHD’nin ısrarlı arayışı sonunda 2003 yılında Mehmet Selim ve Hasan Örhan’a ilişkin kemikler Kulp’a bağlı Bağcılar köyü yakınlarında bir toplu mezarda bulundu. Cezayir Örhan’a ise hala ulaşılamadı. İstanbul İsimli Tıp Kurumu’nda kimliklendirme çalışması yapılan Mehmet Selim ve Hasan Örhan’a ilişkin kemikler 16 Temmuz 2004’te postayla Kulp Savcılığı’na gönderildi. Fakat defnetmek için kemikleri isteyen aileye Savcılık kemiklerin kaybolduğu bilgisini verdi. Aile ve İHD bu sefer de kaybedilen kemiklerin peşine düştü. Altı yıllık arayışın akabinde Örhanlara ilişkin kemiklerin, birebir toplu mezardan çıkan 6 şahısla birlikte topluca kimsesizler mezarlığına gömüldüğü anlaşıldı. Örhanlar evrakının zamanaşımı uygulanarak kapatılmasını kabul etmiyoruz. Yargı makamları zamanaşımı kurumunu cezasızlığın bir aracı olarak kullanmaya son vermelidir. AİHM kayıtlarında da isimleri geçen sorumlular hakkında derhal aktif soruşturma ve kovuşturma süreci başlatılmalı, Örhanlar belgesinde adalet sağlanmalıdır. Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin kozmik hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 195 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma yerimiz Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz. Cumartesi Anneleri |
