CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç, eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile ilgili yarın bir soruşturma önergesi vereceklerini belirterek “Bu bakan için 301 imza lazım. CHP’li bütün milletvekilleri imzalarını attılar. Yarın götürüyoruz, Mecliste bu bakanla ilgili söylediğim tezlerin, buna inanan vicdanı olan her milletvekili arkadaşımızı bu soruşturma önergesinin altına imza atmaya davet ediyoruz.” dedi.
Özkoç, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı.
Dün, CHP’nin 3 küme başkanvekili olarak TBMM’de eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile ilgili bir araştırma önergesi verdiklerini hatırlatan Özkoç, önergenin AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildiğini bildirdi.
Neden bu türlü bir araştırma önergesine gerek duyduklarıyla ilgili bilgi veren Özkoç, “Yıl 2016, Gümrükler Genel Müdürlüğü özel ofisten gümrük müdürlüklerine bir ihtar yazısı gönderiliyor. Yazıda, ‘Kendini Emine Erdoğan’ın yakını olarak tanıtan ve sıfır vergiyle gümrükten mal geçirmeye çalışan Ruhsar Pekcan isimli şahsa dikkat edin.’ diyor.” formunda konuştu.
Pekcan’ın bakan olduktan sonra birinci olarak kendisiyle ilgili rastgele bir menfaat sağladığı vakit ortaya çıkarabilecek bakanlıktaki bütün yetkilileri misyondan aldığını savunan Özkoç, “Yani etrafını temizlemiştir kendince. Bunu neden yaptığını soran oldu mu, hayır.” diye konuştu.
Pekcan’ın kocasına ilişkin şirketten Bakanlığa dezenfektan satışı ile ilgili argümanları gündeme getiren Özkoç, şunları kaydetti:
“Tüm bunlardan sonra o makamda oturan kişiyi bir kabine değişikliği ismi altında sessizce değiştiriyorsunuz. Artık elini kolunu sallayarak milletin ortasında dolaşıyor. Siz yolda yürüyen beşere 10 bin lira, 5 bin lira ceza kesiyorsunuz. Milletvekili olarak bakanlık vazifesine getirilse, evvelden olduğu üzere parlamenter sistem olsaydı, bu bakanla ilgili çabucak gensoru önergesi verecekti. Artık bu bakanın bahtı bir kişinin, Recep Tayyip Erdoğan’ın iki dudağı ortasında. Yarın soruşturma önergesi veriyoruz. 301 imza lazım. CHP’li bütün milletvekilleri imzalarını attılar. Yarın götürüyoruz. Mecliste bu bakanla ilgili gündeme getirilen savlara inanan, vicdanı olan her milletvekili arkadaşımızı bu soruşturma önergesinin altına imza atmaya davet ediyoruz.”
Açıklamalarının akabinde soruları yanıtlayan Engin Özkoç, eski CHP Milletvekili Dursun Çiçek’in Millet İttifakı adayının desteklenmesi karşılığında HDP’li iki isme bakanlık verilebileceği istikametindeki savlarının hatırlatılması üzerine “Daha bir seçim yok ortada. Yapılan rastgele bir şey yok. Millet İttifakı DÜZGÜN Parti, CHP ve Saadet Partisi’nden oluşuyor. Artık HDP ne yapar, nereye girer, nasıl girer? Genel liderleri, milletvekilleri var, onlar kendi kararları kendi içlerinde tartışıyorlar. Bizim bu türlü bir tartışma zati gündemimizde yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Engin Özkoç, DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’ın Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili açıklamalarına yönelik bir soru üzerine, “Ne bileyim kardeşim, Abdullah Gül hazırlanıyor mudur, hazırlanmıyor mudur? Ali Babacan kendisi mi hazırlanıyordur, hazırlanmıyor mudur, bizi de hiç ilgilendirmiyor. Hazırlanıyorlarsa hazırlanıyorlardır.” dedi.
Muharrem İnce’nin dün bu mevzu hakkında yaptığı yorumlara ait soruya Özkoç, “Daha dün bir bugün iki. Siyasi parti kurdu. 103 siyasi parti var. 103 siyasi partinin her söylediğine laf yetiştirmeye çalışırsak işimiz var demektir. Bizim işimiz gücümüz Türkiye Cumhuriyeti’nin içine girdiği kaostur.” diye konuştu.
HSK’ye üye seçimi ile ilgili yürütülen çalışmaların hangi basamakta olduğu ve iktidar partisiyle bir uzlaşma olup olmadığına yönelik soruyu da yanıtlayan Engin Özkoç, “Bu bahisle ilgili konuşuluyor ve tartışılıyor. Hem AKP hem CHP hem ÂLÂ Parti, ‘Şöyle yapalım, bu türlü yapalım, iki olur, üç olur.’ diyorlar. Kendi ortalarında bir tartışma yürütüyorlar. Bugün prestijiyle gelinen bir nokta yoktur. HSK’deki seçimlerle ilgili halimiz çok açık ve net. HSK çok değerli bir kurumdur. Bu kurumun büyük bir kısmını Cumhurbaşkanı ve iktidar atıyor aslında, hiç olmazsa orada namuslu, dürüst, sesini hakikaten mazlumdan ve temizden yana çıkartacak beşerler çoğunlukta olabilir mi diye her vakit olduğu üzere bir çaba içerisindeyiz lakin bugün prestijiyle alınan bir sonuç şimdi yoktur.” karşılığını verdi.
Organize hata örgütü elebaşı Sedat Peker’in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve iki gazeteciyle ilgili argümanlarına yönelik bir soru üzerine Özkoç, “Bir insan suçlamalar kanıtlansa dahi çıkıp da yüzünü kızartmadan hala bir şeyler söylemeye çalışıyor, ‘Beni tüm makamımdan başka tutarak bu suçlamalar karşısında aklayın.’ diyemiyorsa o şahısla ilgili derhal yapılması gereken şey ya o kişiyi misyondan almaktır ya da o kişinin misyondan ayrılmasıdır.” dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Barış Gündoğan
