CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İsrail‘in işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa‘da Filistinlilere saldırısına ait, “İsrail’in bu insanlık dışı teşebbüsü, asla kabul edilebilir değildir. Memleketler arası hukuka da insan haklarına da ters bir provokasyondur. Bu davranışları kınıyor, bir an önce son bulmasını bekliyoruz.” dedi.
CHP Merkez İdare Şurası (MYK), Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında görüntü konferans metoduyla toplandı.
Toplantıya ait açıklamada bulunan Öztrak, Hakkari Çukurca’da teröristlerle çıkan çatışmada ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede şehit olan Piyade Uzman Çavuş Murat Nar’a Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diledi.
Öztrak, ramazan ayının sonuna yaklaşıldığını belirterek, milletin ve tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı kutladı.
Kudüs’ten çok üzücü haberler geldiğini lisana getiren Öztrak, İsrail polisinin Mescid-i Aksa’da ibadet eden Filistinlilere tam da bayram öncesi yaptığı atakların İslam aleminin ve vicdanı olan herkesin yüreğini dağladığını söyledi.
Öztrak, “Kudüs, üç semavi din için de kutsal ve kadim bir kenttir. Bu kentte yıllardır yaşayan Filistinli kardeşlerimiz konutlarından, topraklarından edilmek isteniyor. İsrail’in bu insanlık dışı teşebbüsü, asla kabul edilebilir değildir. Milletlerarası hukuka da insan haklarına da ters bir provokasyondur. Bu davranışları kınıyor, bir an önce son bulmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
“Kapanmanın, istihdam üzerindeki yansımalarını göreceğiz”
Hükümetin ülkeyi yönetemediğini savunan Öztrak, Kovid-19 salgınının da gelmesiyle milletin gelirinin eridiğini, 2017’de 859 milyar dolar olan gelirin 2020’de 717 milyar dolara düştüğünü belirtti.
Hükümetin üç yılda ulusal geliri 142 milyar dolar erittiğini tabir eden Öztrak, 2019 ve 2020’de 1 milyon 926 bin kişinin işini kaybettiğini söyledi.
Öztrak, “Mart ayı işsizlik sayıları bugün açıklandı. Gerçek işsizlerimizin sayısı, yalnızca son bir yılda 1 milyon 517 bin kişi arttı. İşsizler ordumuzun sayısı, dünya üzerindeki 100 ülkenin nüfusundan daha fazla.” dedi.
Mart ayının iktisatta yine açılmanın başladığı bir devir olduğunu ve mart ayında istihdamın 550 bin kişi arttığını, bunun 480 bininin endüstriden geldiğini aktaran Öztrak, inşaat ve tarım istihdamındaki artışların ise sonlu kaldığını, hizmetler bölümündeki istihdamın 27 bin kişi azaldığını kaydetti.
Eldeki dataların iktisatta K tipi bir toparlanma olduğunu gösterdiğini anlatan Öztrak, birtakım kesimlerin toparlandığını, kimilerinin tabana çökmeye devam ettiğini belirtti.
Öztrak, “Mayıs ayında iktisatta tekrar kapanmanın, istihdam üzerindeki yansımalarını göreceğimizi de unutmayalım. İşsizlik önümüzdeki günlerde de bu iktisadın en yakıcı sorunu olmaya devam edecek.” diye konuştu.
Geliri düşen, işinden olan insanların enflasyona da ezdirildiğini savunan Öztrak, hayat pahalılığının, çarşıda, pazarda vatandaşları isyan ettirdiğini söyledi.
TÜİK’in resmi sayılarıyla, son bir yılda, mutfaklarda kullanılan ayçiçek ve mısırözü yağının sırasıyla, yüzde 54 ve yüzde 51, tavuk etinin yüzde 45, domatesin yüzde 44 artırım gördüğünü belirten Öztrak, pazarda tezgaha, markette raflara yaklaşılamadığını lisana getirdi.
Meyve zerzevatın tezgahta milletin cebini yaktığını, tarlada para etmediğini, alın teriyle, emekle yetiştirilen tonlarca eserin son kapanmadaki “yanlış” kararlarla çöpe gittiğini öne süren Öztrak, bu hafta sonu semt pazarlarının açıldığını, hesaplı meyve zerzevat almayı uman vatandaşın, pazar tezgahlarında da umduğunu bulamadığını kaydetti.
Öztrak, “Antalya’da tarlada 20 kuruşa düşen, çiftçinin isyan edip yerlere döktüğü salatalık, pazarda 4 liraya, bezelye 7 liraya, taze fasulye 10 liraya tezgaha çıktı. Bu çiftçinin cürmü değil, pazarcının kabahati da değil. Bunun sorumlusu, ülkeyi yönetemeyen metal yorgunu Erdoğan şahsım hükümeti. Çiftçi, pazarcı esnafı, vatandaş kaygısını kime anlatacak?” görüşünü savundu.
“Finalin İstanbul’da kalması için gerekli her önlemi alın”
29 Mayıs’ta İstanbul’da yapılacak Şampiyonlar Ligi finalinin, ikinci kere İstanbul’dan alınacağı argümanlarının olduğunu tabir eden Öztrak, finalin geçen yıl Portekiz’e gittiğini, İngiliz Hükümeti’nin finali İngiltere’ye aldırmak için UEFA nezdinde teşebbüslerde bulunduğunun söylendiğini kaydetti.
Öztrak, “İngiltere, kendi vatandaşlarını korumak için Türkiye‘yi zati kırmızı listeye aldı. Lebalep kongrelerin bu ülkenin kesesine de imajına da verdiği hasar çok büyük oluyor. Ne yapın edin, bu finalin İstanbul’da kalması için gerekli her önlemi alın. Gerekli teşebbüslerde bulunun. Bunu yapamıyorsanız artık milletin yakasından düşün.” formunda konuştu.
“Parti kümemiz önergeyi bayramdan sonra verecek”
Öztrak, Türkiye’de Dünya Bankası’nın raporuna nazaran yalnızca son 2 yılda, mutlak yoksulluk hududunun altında yaşayan vatandaşların sayısının 3,2 milyon kişi artarak 10,2 milyon şahsa ulaştığını söyledi.
Yaşanan sefaletin de yoksulluğun da sorumlusunun hükümet olduğunu argüman eden Öztrak, Türkiye’nin, milletlerarası kuruluşların raporlarında son 10 yılda Polonya ve Macaristan ile birlikte en çok otoriterleşen üç ülkeden biri olduğunu savundu.
Öztrak, “Yasaklarla çaba edeceğim’ diyerek vazifeye gelen Erdoğan şahsım hükümetinin işine gelen her şey hür, gelmeyen her şey yasak.” dedi.
Ticaret Bakanlığının dezenfektan alımıyla ilgili tezlere ait Öztrak, şunları kaydetti:
“Parti kümemiz, bu bahiste bir Meclis soruşturması açılması için gereken önergeyi bayramdan sonra verecek. Vereceğimiz önergeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının yarısından bir fazlasının desteklemesi gerekiyor.
Bu önergeye atılmayacak her bir imza, milletin vicdanını kanatır. Bu milletvekilleri için büyük bir ahlaki imtihandır. Bu imtihanın sonunda, kim ak koyun, kim kara koyun ortaya çıkacaktır.
Bu soruşturma, eski Bakan Pekcan için de bir fırsattır. Eski Bakan, ekşi yemediğinden eminse kendisi de aklanmak için bu soruşturmanın açılmasını istemelidir. Milletimizin aklındaki soru işaretleri fakat bu biçimde giderilebilir.”
“İtiraflara bakılırsa ülke Kurtlar Vadisi’ne dönmüş”
Hafta sonunda yurt dışında kaçmış bir kabahat örgütü önderinin açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Öztrak, şunları söyledi:
“Açıklamalarda mafya siyaset, emniyet çizgisinde döşenmiş kanalizasyon boruları bir kere daha patladı. Ortalığa salınan pis kokular dayanılır üzere değil. Birkaç yıl öncesine kadar Erdoğan ile tıpkı fotoğraf karelerine giren, seçimlerde AK Parti lehine mitingler yapmasına müsaade verilen, kendisine muhafaza olarak Türk polisi tahsis edilen bir cürüm örgütü başı artık konuşmaya başladı. En güçlü paydaşlık hata iştirakidir. Zira hata ortakları birbirine göbekten bağlıdır. Birbirine mecburdur. O nedenle de kolay kolay konuşmazlar. Fakat artık bu şahıs konuşuyor. Mafya konuşuyor, hükümet susuyor. Savlar da o denli bu türlü değil. FETÖ’cü yaftasıyla insanları içeri attırılıp, Bodrum’daki marinalarına çökülmesine, Kolombiya’dan gelen kokainlerden, bir gazetecinin öldürülmesine kadar pek çok müthiş olay lisana getiriliyor. Bu itiraflara bakılırsa ülke Kurtlar Vadisi’ne dönmüş.
Bu ülkede CİMER’e müracaat var diye belediye liderlerimiz hakkında derhal inceleme başlatılıyor fakat vahim itiraflar için tek bir Cumhuriyet savcısı kılını kıpırdatmıyor. Bu vahim savlar rastgele bir demokratik hukuk devletinde olsa iktidar harekete geçer, savcılar soruşturma başlatır, gazeteler, televizyonlar günlerce haber yapardı. Fakat bunların hiçbiri Türkiye’de olmuyor. Bu da açıkça gösteriyor ki Cumhur İttifakı yalnızca AK Parti ve MHP’den oluşmuyor. Mafya da bu ittifakın ortağı ve aparatı. Cumhur İttifakı cürüm ittifakı olmuş.”
Öztrak, yolsuzluklarla, yasaklarla, yoksullukla gayret edeceklerini, bunları bitireceklerini lisana getirdi. Ülkenin her zamankinden fazla yolsuzluklara, yasaklara ve yoksulluğa battığını ileri süren Öztrak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu idare, yanlış siyasetleriyle, içeride ve dışarıda kendine duyulan inancı sıfırlamıştır. Yoksulluk, yasaklar ve yolsuzluklar bu ülkenin mukadderatı değildir. 19 yılın sonunda tablo iç karartıcıdır ancak umutsuz olmamalıyız. Biz hiçbir vakit umudumuzu yitirmiyoruz. Zira ülkemizin avantajlarını ve potansiyelini biliyoruz. Salgının akabinde kısalacak tedarik zincirleri de düşünüldüğünde dünyanın kalbindeki coğrafik pozisyonumuz altın bedelinde. Ülkemiz 4,5 saatlik uçuş arasında, 1,5 milyarlık nüfusa, 58 ülkeye ve 21,5 trilyon dolarlık bir pazara erişme imkanına sahip. Dünyanın dört bir yanında ter döken dinamik ihracatçılarımız ve iş insanlarımız var. Ekonomimiz, alınacak hakikat tedbirlere süratli yanıt verebilecek, gerçek ilaçla süratle ayağa kalkabilecek bir potansiyele sahip.”
Öztrak, ülkenin avantajlarını kullanabilmesi için yeni kurallara, yeni kurumlara ve takımlara gereksinim bulunduğunu, CHP’nin ikinci yüzyıla davet beyannamesindeki amaçları gerçekleştirecek takımlara sahip olduğunu vurguladı.
“Bu işler ‘bana nazaran suç’ diyerek olmuyor”
Öztrak, açıklamasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İçişleri Bakanlığının, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu hakkında vazifeden alınan HDP’li belediye liderlerini ziyaret ederek misyonu berbata kullandığı ve Fatih Sultan Mehmet’in türbesinde saygısızlık yaptığı argümanlarıyla ilgili soruşturma müsaadesi vermemesine ait kıymetlendirilmesi sorulan Öztrak, “Bu işler ‘Bana nazaran suç’ diyerek olmuyor. Hata kanuna nazaran oluyor. Hasebiyle da en sonunda kanuna nazaran hareket etmek zorunda kalınca, kamuoyu baskısıyla da, İçişleri Bakanlığı bu soruşturma müsaadesini vermiyor lakin milletimiz İçişleri Bakanı’nın televizyonlara çıkıp ‘Bana nazaran bu cürüm dediğini’ unutmuyor.” sözlerini kullandı.
Öztrak, “DEVA Parti Genel Lideri Ali Babacan ‘muhalefet 2018’de seçime ortak adayla gitmedi, 5 yıl kaybetti’ dedi. 2023 seçimlerine muhalefetin ortak adayla gitmesi gerektiğini ima etti. Değerlendirmeniz nedir?” sorusuna, “DEVA Partisinin Genel Lideri’nin görüşleri hakkında bizim bir şey söylememiz hakikat olmaz. Elbette seçime yönelik ittifaklar oluşurken, seçime giderken tüm bu bahisler oturulur görüşülür.” cevabını verdi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Merve Yıldızalp Özmen
