HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, Rize İkizdere‘de taş ocağı yapılmak istenmesine reaksiyon göstererek, “Burası bir hayat alanı. Burası iki köyün ve İkizdere Vadisi’nin en değerli yerlerinden bir tanesi.” dedi.
Çepni, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Rize İkizdere’deki taş ocağı projesinin iki yıl evvel gündeme geldiğini, yürütmeyi durdurma kararı alındığını lakin sonrasında “ÇED gerekli değildir” kararıyla ruhsat verildiğini söyledi.
Köylülerin yaklaşık iki ay evvel köyün girişine bir çadır kurarak, taşocağına karşı olduklarını anlatmaya çabaladığını söz eden Çepni, hiçbir şirket görevlisinin köylülere bilgi vermediğini savundu. Çepni, “Acele kamulaştırma kararıyla bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararıyla köylülerin tapulu mallarına el konuldu.” diye konuştu.
Hususa ait ortada bilgi kirliliğinin bulunduğunu belirten Çepni, şunları kaydetti:
“Burası bir hayat alanı. Burası iki köyün ve İkizdere Vadisi’nin en değerli yerlerinden bir tanesi. Burada köylülerin çaylıkları var ve köylüler bu çaylıklarla geçiniyorlar. Burası, bal üretilen bir vadi. Özel bir vadi. Bir oburu burası tıpkı vakitte konutların olduğu bir yer. Tarlalar, meskenler var. Burası köyün içme suyunun geldiği dere. Yani ne ararsanız var ama bu feryadı, isyanı duymayan vicdansızlar var.”
Çepni, İkizdere’de her yol ve prosedürle direnişin kırılmaya çalışıldığını lakin köylülerin direnmeye devam ettiğini söyledi.
Bir basın mensubunun, “İçişleri Bakanlığının telefonla çekim genelgesine ait görüşleriniz nedir?” sorusuna Çepni, “İkizdere’deki tahribat ve direniş toplumsal medyayla duyuruldu. Orada cep telefonlarıyla, fotoğraf makineleriyle çekilen imajlar, görüntüler tüm Türkiye’ye yayıldı ve oradaki tahribat ve direniş tanınmış oldu. İşte İçişleri Bakanlığının genelgesi bunları engellemek için yapılıyor. 1 Mayıs’ta gördük.” karşılığını verdi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Alper Atalay
